AA
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, ABD, İngiltere ve Avustralya arasında imzalanan denizaltı anlaşmasının ardından ABD'yi sadakatsizlikle suçlayarak, 'Joe Biden yönetimi, 'Amerika geri döndü' diyerek tarihi bir mesaj vermişti ama şu an bunu sorguluyoruz. Amerika geri döndü ne demek, ABD Amerika'ya mı başka bir yere mi döndü bilmiyoruz.' dedi.
BM 76. Genel Kurulu Görüşmeleri için New York'ta bulunan Michel, gazetecilere yaptığı açıklamada, Avustralya, ABD ve İngiltere tarafından imzalanan ve 'AUKUS' olarak bilinen anlaşmaya tepki gösterdi.
Trump yönetimi için 'AB'nin onun için yararlı bir müttefik olmadığı çok açıktı.' değerlendirmesinde bulunan Michel, Biden yönetimine ise 'Joe Biden yönetimi, 'Amerika geri döndü' diyerek tarihi bir mesaj vermişti ama şu an sorguluyoruz. Amerika geri döndü ne demek, ABD Amerika'ya mı başka bir yere mi döndü bilmiyoruz.' sözleriyle tepki gösterdi.
Michel, "Müttefikler için temel ilke şeffaflık ve güvendir ve bunlar bir arada olur. Peki biz ne görüyoruz? Net bir şekilde şeffaflık ve sadakat eksikliği gözlemliyoruz.' dedi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Avustralya'nın Fransa ile imzaladığı denizaltı anlaşmasının iptal etmesiyle yaşanan krizde ABD'nin tutumunu "hayal kırıklığı" olarak nitelendirdi.
Le Drian, Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurulu öncesinde New York'ta basın toplantısı düzenledi.
Denizaltı projesi konusunda ABD ve Avustralya'nın aldığı kararda "müttefiklerin arasında istişarenin" yapılmadığını ifade eden Le Drian, "Konu öncelikle anlaşmanın iptal edilmesi değildir. Elbette (bu anlaşmanın) iptal Fransa için olumsuz. Asıl konu müttefiklerin arasında güvenin kırılmasıdır." dedi.
Le Drian, bu güvenin kırılmasının Avrupalıların arasında "müttefik" ve "ortaklık" kavramları üzerinde düşünmeye çağırdığını belirtti.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in bu konuda yaptığı açıklamaların endişelerinin AB tarafından paylaşıldığını gösterdiğini aktaran Le Drian, Avrupalıların çok taraflılık konusunda kararlılığını göstermesi ve yolunu çizmesi gerektiğini dile getirdi.
Le Drian, Avustralya'nın imzaladığı sözleşmeyi iptal etmesinin beklenmediği aktardı.
Müttefikin "şeffaflık", "konuşmak", "anlatmak" ve "gizlememek" anlamına geldiğini ifade eden Le Drian, yaşanan tüm bu gelişmelerin izah edilmesi gerektiğini söyledi.
Le Drian, "Bir konu da Hint-Pasifik stratejisi. Çin'e karşı oldukça çatışmacı olduğunu düşündüğümüz bu yönelim ne anlama geliyor?" diye konuştu.
Çin ile bir rekabetin olduğunu ancak her ülkeye egemenliğini koruduğu bir alternatifin sunulması gerektiğini aktaran Le Drian, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ABD Başkanı Joe Biden arasında gelecek günlerde bir telefon görüşmesinin gerçekleşeceğini bildirdi.
Le Drian, BM 76. Genel Kurulu kapsamında ABD'li mevkidaşıyla bir görüşme planlamadığını kaydetti.
Denizaltı projesi konusunda ABD'nin tutumunu "hayal kırıklığı" olarak nitelendiren Le Drian, "Tek taraflılık, öngörememek, müttefike saygı göstermemek geçmişte kaldığını sanıyorduk." dedi.
Le Drian, müttefiklerin arasında bir şeylerin gizlenmemesi gerektiğini belirtti.
"Bu olay Avrupalıların da temel çıkarlarını ilgilendiriyor. Bu ABD'nin çıkarlarına aykırı geldiğini anlamına gelmez. Eğer öyleyse birbirimize söylememiz gerekiyor. Avrupalıların temel çıkarları ABD tarafından dikkate alınmalı." ifadesini kullanan Le Drian, Avrupalıların bu konuda ABD ile görüşmesi gerektiğini söyledi.
Le Drian, İran'ın nükleer anlaşması konusunda daha önce verdiği taahhütlerini ihlal etmeye devam ettiğini, bu konuyu Rusya ve Çin ile görüşeceğini dile getirdi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne'e, Avustralya'nın Fransa ile denizaltı anlaşmasını iptal ederek ABD ve İngiltere ile kurduğu ortaklıkta, Avrupa ülkelerinin bulunmamasından duyduğu üzüntüyü iletti.
AB Dış İlişkiler Servisinden yapılan açıklamaya göre, Borrell ile Payne BM Genel Kurulu için bulundukları New York'ta bir araya gelerek, Avustralya'nın Fransa ile 66 milyar dolar tutarındaki denizaltı alım sözleşmesini iptal etmesini, ardından İngiltere ve ABD ile "AUKUS" adı verilen güvenlik ortaklığı kurmasını görüştü.
Bu çerçevede AB-Avustralya ilişkilerinin de ele alındığı görüşmede Borrell, gelişmeler öncesinde kendileriyle konunun istişare edilmemesi hakkında muhatabından bilgi istedi.
Borrell ayrıca, yeni oluşumda Pasifik'te "güçlü mevcudiyeti bulunan" Avrupalı ortaklara yer verilmemesinden üzüntü duyduklarını bildirdi.
Açıklamada, "Bölgenin istikrarı karşısındaki sınamalar, benzer düşünen ortaklar arasında daha fazla iş birliği ve koordinasyon gerektirmektedir. Yüksek Temsilci Borrell, AB'nin bunu yansıtacağını ve konuyu hem kendi içinde hem de AB üyesi ülkelerle görüşeceği konusunda bilgi vermiştir." ifadesi yer aldı.
Fransa, Avustralya'nın denizaltı anlaşmasını iptal etmesine sert tepki göstermiş, Avustralya ve ABD'deki büyükelçilerini Paris'e çağırmıştı.
Fransa hükümeti ayrıca AB ile Avustralya arasında görüşmeleri süren ticaret anlaşmasını engelleyeceğinin sinyalini vermişti.
Resmi temaslarda bulunmak üzere Amerika'ya giden, Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda görüşme planı olmadığını söyledi.
Avustralya Yayın Kurumunda yer alan habere göre, Başbakan Morrison, ülkesinin Fransa ile 90 milyar Avustralya doları (yaklaşık 66 milyar ABD doları) tutarındaki geleneksel denizaltı filosu inşa etme projesinin iptaliyle ilgili açıklamada bulundu.
Anlaşmanın iptaliyle Fransa'nın hayal kırıklığına uğramayacağını düşünmenin saflık olacağını ancak bunu Avustralya'nın ulusal çıkarları için yapması gerektiğini savunan Morrison, 'Avustralya'nın yaptığı, bölgenin barış ve istikrarına katkıda bulunmaktır. Tüm ülkeler kendi çıkarları doğrultusunda kararlar almak zorundadır.' ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda görüşme planı bulunmadığını belirten Morrison, 'Şu anda bunun için bir fırsat yok. Bu fırsatın zamanla geleceğinden eminim. Ancak şu andaki hayal kırıklığını anlıyorum ve Paris'e dönen Büyükelçileri ile istişareler üzerinde çalışıyorlar ve bu konuda sabırlı olacağız.' şeklinde konuştu.
Başbakan Morrison, Amerika'daki temasları sırasında, ABD ve İngiltere imzaladıkları Avustralya'nın nükleer enerjili denizaltıya sahip olmasını sağlayacak güvenlik anlaşması AUKUS ile ilgili, Avrupalı liderlerin yanı sıra ASEAN liderleriyle de görüşmelerde bulunacağını sözlerine ekledi.
Avustralya, ABD ve İngiltere tarafından 16 Eylül'de imzalan AUKUS anlaşmasının ardından, Avustralya'nın Fransız Naval Group'la vardığı 12 geleneksel dizel elektrikli denizaltı inşasını öngören 90 milyar Avustralya doları (66 milyar ABD doları) tutarındaki sözleşmenin iptal edildiği açıklanmıştı.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, 16 Eylül'de "Gerçekten sırtımızdan vurulduk. Avustralya ile bir güven ilişkisi kurmuştuk ve bu güvene ihanet edildi." açıklamasını yapmıştı.
Le Drian, 17 Eylül'de Macron'un talimatıyla Fransa'nın Canberra ve Washington Büyükelçilerini danışmak amacıyla acilen geri çağırma kararı aldıklarını açıklamıştı.