AA
İran'da "reformcu kanat" olarak ifade edilen bu siyasi hareket, ülkedeki müesses nizamın savunucuları olarak bilinen muhafazakarların karşısında daha fazla demokrasi, özgürlük, sosyal haklar ve dünya ile diyalog söylemleriyle öne çıktı.
Reformcuların lideri Hatemi, 1982-1992 yıllarında İrşad ve Kültür Bakanlığı görevinden sonra 1997'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini sürpriz bir şekilde kazanarak hem İran'da hem de dünyada gündem oldu. 1997'de muhafazakar aday Natık Nuri'ye karşı kendisine hiç şans verilmeyen Hatemi, oyların yaklaşık yüzde 70'ini alarak tarihi bir başarıya imza attı.
Hatemi, izlediği reformcu politikalar sebebiyle 2001'de yeniden girdiği Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de daha yüksek bir oyla kazandı ve ikinci döneminde müesses nizam ile sorunlar yaşadı.
Hatemi, devrimin ardından oluşan siyasi atmosferi değiştiren ve ülkede ilk ciddi reformlara imza atan siyasetçi oldu. Gerek Cumhurbaşkanlığı döneminde gerek daha sonraki dönemde savunduğu siyasi görüşler nedeniyle Hatemi'nin basına çıkması yasaklandı.
Hatemi'nin ardından 2005 yılındaki seçimlerde muhafazakarların adayı Mahmud Ahmedinejad, reformistlerin adayı Ali Ekber Haşimi Rafsancani'ye karşı zafer elde ederek reformistlerin 8 yıllık iktidarına son verdi. Ahmedinejad 2009'da olaylı geçen seçimleri de Yeşil Hareketi'nin liderleri Mir Hüseyin Musevi ve Mehdi Kerrubi'ye karşı kazandı.
Ahmedinejad'ın 8 yıl süren iktidarının ardından 2013 yılındaki seçimlerde reformistlerin adayı Rafsancani'nin Anayasayı Koruyucular Konseyi (AKK) tarafından veto edilmesi üzerine reformistler kendilerine yakın buldukları Hasan Ruhani'ye destek vererek Cumhurbaşkanı seçilmesini sağladı.
Ruhani'nin birinci döneminde 2015'te P5+1 ülkeleri ile imzalanan nükleer anlaşmanın ardından reformistler, 2017'deki seçimlerde de kendisine destek vererek rakibi muhafazakar aday İbrahim Reisi karşısında büyük farkla zafer kazanmasını sağladı.
Reformistlerin adayı Ruhani, 2017'de yüzde 73 katılımla gerçekleşen 12. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaklaşık 24 milyon oy aldı ve yüzde 57,14 ile ilk turda Cumhurbaşkanı seçildi.
Ancak 2021'e gelindiğinde 18 Haziran Cuma günü yapılan seçimlerde reformistlerin desteklediği Abdunnasır Himmeti sadece 2 milyon 427 bin oy alarak yüzde 8'de kaldı. Buna göre reformistlerin oyları 4 yılda yüzde 57'den yüzde 8'e düşmüş oldu.
Reformistlerin kalesi olarak bilinen başkent Tahran'da seçimlere katılım yüzde 26'da kaldı. Ruhani'nin kazandığı seçimlerde ise Tahran'da katılım oranı yüzde 65 olmuştu.
Şubat 2020'de yapılan Meclis seçimlerinde de katılım yüzde 42'de kalmış ve vetolar nedeniyle muhafazakarlar kullanılan oyların yüzde 90'ından fazlasını alarak Mecliste ezici bir çoğunluğa ulaşmıştı. Ancak reformistler seçimleri blok olarak "boykot" kararı aldığı ve siyasi liderler de bu kararı desteklediği için bu durum hanelerine "yenilgi" olarak yazılmamıştı.
Son seçimlerde ise Hatemi başta olmak üzere reformistlerin önemli isimleri ve partiler Himmeti'yi destekleme kararı aldı. Reformist siyasetçilerin aldığı seçimlere katılım kararı seçmen üzerinde hiçbir etki uyandırmadı.
Bu seçimler, reformist seçmen ile reformist siyasetçiler arasındaki derin fikir ayrılığı ve yaklaşım farkının da arttığını gösterdi. Reformist siyasetçiler yaşanan gelişmeler üzerine sandığın hala bir çözüm olacağı yönünde bir düşünceye sahipken, geçen sene yapılan Meclis seçimleri ve cuma günkü Cumhurbaşkanlığı seçimleri reformist seçmenin bu düşünceden uzaklaştığını gösteriyor.
Seçimlere katılımı destekleyen bazı reformist siyasetçiler, seçim günü "boykot siyaseti çöktü" yönünde mesajlar atsa da reformistlerin kalesi Tahran'da, Şubat 2020'deki Meclis seçimleri ile cuma günkü Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasında katılım yönünden hiçbir fark olmadı. Her iki seçimde de Tahran'da katılım yüzde 26'da kaldı.
Reformistlerin çöküşü ülkede umudunu sandığa bağlayanların sayısının azalmasına neden oluyor. Bu durum reformist seçmen ile rejim arasındaki mesafeyi de açıyor. Reformist siyasetçiler ise halkın sandıktan umudunu kesmesinin "rejimin yıkılması için mücadele edenlerin" elini güçlendireceği uyarısında bulunuyor.
Son seçimlerde adaylığı veto edilen reformistlerin önde gelen isimlerinden Mustafa Taczade, seçim sonuçlarıyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"Rejimden çok umudum yok ancak reformistler olarak görüşümüzü ve stratejimizi gözden geçirmez ve çoğunluğun taleplerine uygun yaklaşımlar benimsemezsek kaybolan güveni yeniden tesis edemeyiz."
Yine ülkenin önde gelen siyaset bilimcisi Sadık Zibakelam de reformistlerin çöküşüyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Himmeti'ye verilen 2,5 milyon oy reformistlerin 24 yıllık siyasi serüvenine sıkılan son kurşundu. Reformistler destekledikleri Himmeti'nin en kötü ihtimalle 10 milyon oy almasını ve en iyi ihtimalle de seçimleri ikinci tura götürmesini bekliyordu. Reformistlerin yenilgisi diğerlerine kıyasla çok ağırdı."