Yeni Şafak
İsrail savaş suçlarına bir yenisi ekledi. Gazze'deki Hastanelerin çevresine gece boyu fosfor bombaları atıldı. Birçok yaralı ve sığınmacının bulunduğu Şifa Hastanesinin avlusunda sabahın ilk saatleriyle İsrail'in attığı Hellfire füzesinin suikast için tasarlanmış özel versiyonu, yeni bir katliama daha imza attı. İsrail, 7 Ekim'den bu yana ilk kez Gazze'de ABD menşeili Hellfire RX9 bıçaklı füzeyi kullandı. Patlayıcı başlığı olmayan füze, üzerindeki 1'er metrelik 6 bıçağı 100 metre mesafeye kadar yüksek hızlarda fırlatarak çok sayıda Gazzelinin hayatını kaybetmesine sebep oldu. Görgü tanıklarına göre, füze yapılara zarar vermedi ancak atıldığı hastane bahçesi ve çevresindeki insanları paramparça etti.
Şifa hastanesinin acil servisinde görev yapan İzzeddin Lolo, hastanenin İsrail ordusu tarafından bombalandığını ve hastane önünde bulunan binlerce sığınmacının hayatını kaybettiğini belirtti. Lolo, "Şifa hastanesinin önüne sabah daha önce atılmayan ilginç bir füze atıldı. Ve bu füzenin ardından binlerce insanın bedenlerinin parçalandığını gördük. Hastanenin önü tam manasıyla mezbahaya dönmüş durumda. Yeni Şafak'ta yer alan habere göre; Atılan fosfor bombaları ve füzelerle İşgalci İsrail, sağlık çalışanlarının ve sığınmacıların hastaneden çıkmalarını istiyor. Bizler sağlıkçılar olarak hastanemizi ve yaralıları bırakıp kaçmayacağız. Bizi affedin, ya zafer elde ederiz ya da şehit ölürüz" ifadelerini kullandı.
Şifa hastanesi çevresindeki yaralıları taşıyan ambulanslar da işgalciler tarafından hedef alınıyor. Sağlık ekipleri dolu ambulanslar yoğun bombardımandan kaynaklı çalışmıyor. Şifa Hastanesinde yığınla yaralının olduğunu kaydeden Lolo, " Hastanede tıbbi ekipmanlar ve malzemeler kalmadı. Çok fazla kalabalık olduğu için tedavi yapılacak alanda yok. Elektriklerimiz sürekli gidiyor. Çok zor durumdayız. Atılan fosfor bombaları hepimizin şehir tamamını sarmış durumda. Beyaz fosfor bombasını sadece teneffüs etseniz dahi ölüme varan sonuçlar ortaya çıkıyor. Birçok insanın bedeni yanık olarak hastaneye getiriliyor. Bizim yeterli düzeyde tıbbi malzememiz yok. Ambulanslar bombardımandan etkilendiği için hareket edemiyor. Ambulanslarda bulunan birçok sağlık ekibimizde hayatını kaybediyor. Burada büyük insanlık kıyımı yapılıyor.
Yoğun bombardımandan kaynaklı bölümler arası hareket edemediklerini ifade eden Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Selmiyye, "Hastane içinde veya dışında da hareket edemiyoruz. Suyumuz, yiyeceğimiz, elektriğimiz, internetimiz yok. Dünyadan tamamen izole ediliyoruz. Yoğun bombardıman olan hastaneyi terk etmeye çalışan aileleri İşgalciler hedef alarak hastanenin önünde katlediyor. Yoğun bakım ünitelerimiz hedef alınıyor yoğun bombardıman sonucunda yaralı olanlar bile yeniden vuruldu Hastanenin içinde çocuklar ve hastalar ölmeye başladı, elektriğin kesilmesinin ardından soğuktan dolayı ölen çocuklarımız var, yoğun bakımda ise bir hasta daha hayatını kaybetti. Atılan füzeden kaynaklı parçalanmış cesetler ve yaralılar hastanemize geliyor. Tedavi etmek için imkanlarımız çok kısıtlı. Şehitlerin cenazeleri üst üste yığılıyor, onları hastanenin içine gömmeye çalışacağız. Bizi ölümden ayıran saatler var. Dünya ölümümüzü izliyor bizler sadece ölen binlerce sayıdan ibaret değiliz." diyerek yaşanan soykırımı gözler önüne serdi.
El Nasır Çocuk Hastanesi Başhekimi Dr.Mustafa Alkahloot, "El Nasır çocuk hastanesi bombalarla vurulmuş etrafı işgalciler tarafından kuşatılmış durumda. Yaralıları taşıyan ambulanslar vuruluyor etrafta yaralanan çocuklar hastanelere getirilemiyor. Elektrikler kesildiği için çocuklara oksijen ve hava veremiyoruz. Hastanede şu an sadece acil servisimizde kesintili olarak elektriğimiz bulunuyor. Bütün çocuklarımızı acil servisimize topladık. Buradaki yaşananlar gerçekten çok zor, çocuklarımız birer birer kaybediyoruz. Yoğun bombardıman altındayız tedaviler uygulanamıyor. Hastane İşgalciler tarafından muhasara altında. Hastaneden çıkmaya çalışan kim varsa İşgalciler hedef alıp direkt katlediyor. Buraya acilen uluslararası kuruluşlar yardım etmeli, yoğun bombardımanlar durdurulmalı. Hastanedeki sağlık çalışanları, hastalar, yaralılar ve ailelerinin hayatı tehdit altında." İfadelerini kullandı.