G20 Zirvesi sonuç bildirgesi yayımlandı... Gazze'deki insani felaket, Ukrayna'da barış çabaları satırlara yansıdı. Ancak son kez G20'ye katılan ABD Başkanı Biden'ın pimi çekilmiş bomba gibi bıraktığı Ukrayna'ya Rusya'yı ABD füzeleri ile vurma izni ortalığı karıştırdı. Putin, balistik füze saldırısı olması durumunda nükleer silah kullanma izni veren doktrini imzaladı... Peki, şimdi ne olacak?
Söylemler gerçekten umut verici. Ancak eylemler tam aksi yönde. Özellikle de mesele sömürü düzeni olunca, Batı'da suyun başını tutanlar geri adım atmak istemiyor.
BIDEN, ATEŞE KÖRÜKLE GİDİYOR
Bu bağlamda G20 Zirvesi'nin 86 maddelik sonuç bildirgesinde Ukrayna'daki savaşın küresel gıda ve enerji güvenliği alanlarında olumsuz etkilerinin altı çizildi. Kalıcı bir barışın desteklendiği bildirildi. Ancak, buna rağmen G20 Zirvesi'ne son kez katılan ABD Başkanı Joe Biden, giderayak Ukrayna'ya Moskova'yı ABD füzeleri ile vurma izni verdi. Biden'ın bu kararı "ateşe körükle gitti" şeklinde yorumlandı.
Burada esas sorulması gereken soru şu... Biden ile Trump arasında bir danışıklı dövüş olabilir mi? Trump gelene kadar Ukrayna'nın daha fazla ateşe atılmasının amacı ne? Trump'ın savaşları bitirme sözüyle iktidara geldiği biliniyor. Rusya-Ukrayna Savaşı'nı bitirebilir de savaş ortamında Ukrayna'nın yeraltı zenginliklerinden faydalanması kolay değil...
MESELE 12 TRİLYON DOLARLIK MADEN
ABD'li Senatör Lındsay Graham ağzındaki baklayı geçtiğimiz haziran ayında nasıl çıkardı.
Ukrayna'daki yeraltı kaynakları hakkında konuşan Graham o dönemde, "10-12 trilyon dolarlık kritik mineral üzerinde oturuyorlar, burası Putin'e ve Çin'e verilemez" dedi.
TRUMP UKRAYNA'YA FATURA KESER Mİ?
Yani Trump Rusya-Ukrayna Savaşı'nı bitirip, ardından da bugüne kadar Ukrayna'ya verdiği silah ve para yardımlarının karşılığını tahsil etmeye başlayabilir. Trump'ın bunu "ABD ekonomisini düzeltmek için sömürü düzenini sürdürmesinin şart" olduğu şeklinde yorumlandı.
TÜRKİYE'NİN VERDİĞİ DESTEK ONLARA GÜÇ KATIYOR
Sömürü düzeni denince akla elbette ilk önce Afrika kıtası geliyor. Her daim sömürenler-sömürülenler cephesinin acı çeken bölümünde yer alan Afrika'da liderler ve milletler uyanış ve direniş içinde... Bu süreçte özellikle de Türkiye'nin verdiği destek onlara güç katıyor.
Türkiye savunma sanayisinde gerçekleştirdiği büyük atılımla, Afrika'daki 54 ülkeden 48'ine güvenlik ve terörle mücadele desteği veriyor. Afrika'da bir anlamda güvenlik ortağı pozisyonunda ve ilişkilerini "kazan-kazan" anlayışı ile sürdürüyor. Savunma sanayii ürünleriyle Türkiye kıtada 4'üncü ülke konumunda... İstikrar ve güvenliği katkı sağlıyor. Ve daha adil, sürdürebilir bir dünya hedefine aslında bu yaklaşımı ile katkı da sunuyor.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN ADİL DÜNYA ANLAYIŞI
"Dünya 5'ten büyüktür" anlayışını tüm dünyaya kabul ettiren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, izlediği siyaset çizgisi ve dünya görüşüyle "daha adil bir dünya"nın nasıl mümkün olduğunu da anlatıyor. üstelik,
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki arabuluculuk rolüyle, İsrail'in Gazze'deki soykırımına karşı duruşuyla özü sözü bir siyaset adamı olarak da büyük takdir görüyor. Özetle G20 Liderler Zirvesi'ndeki sonuç bildirgesine en uygun siyaseti bölgesinde ve Dünya'da Türkiye izliyor.
TÜRKİYE ROL MODEL OLABİLİR
Suriye'deki iç savaştan, terör örgütü DEAŞ ve PKK/YPG katliamlarından kaçan Türk, Kürt, Arap mültecileri misafir eden, Dünya'da gayri safi milli hasılasına göre en çok yardım yapan ülkenin Türkiye olmasının bir sebebi de işte bu dünya görüşü ve siyaset anlayışı elbette. Yani sözün özü daha adil bir dünya ancak Türkiye'nin izlediği yol ile mümkün gibi görünüyor.