AA
Şmıgal, Brüksel'de AB-Ukrayna Ortaklık Konseyi sonrasında AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile düzenlediği basın toplantısında, Rusya'nın saldırganlığına karşı ülkesinin egemenliği ve toprak bütünlüğünün tam olarak sağlanması için mücadele etmeyi sürdürdüğünü belirtti.
AB'ye Rusya'ya karşı Ukrayna'ya verdiği destek ve Kırım'ın Rusya tarafından yasa dışı ilhakını tanımadığı için teşekkür eden Şmıgal, AB'nin Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi'ni 2020 sonunda kabul ettiğini hatırlattı.
Şmıgal, "Bu rejimin AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırım listesinin genişletilmesine izin vereceğini ümit ediyorum." dedi.
AB'ye yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla yardımlarından ötürü şükranlarını ileten Şmıgal, ülkesinin Avrupa ile entegrasyonunun stratejik önem taşıdığını ve bunun için reformlara devam edeceklerini söyledi.
AB Yüksek Temsilcisi Borrell ise Ukrayna'nın stratejik olarak AB'nin en önemli ortaklarından biri olduğunu vurguladı. Siyasi ortaklık ve ekonomik entegrasyonu güçlendirme konusundaki karşılıklı taahhütleri teyit ettiklerini aktaran Borrell, AB'nin Ukrayna'ya 2014 yılından beri 16 milyar avro yardımda bulunduğunu, Ukrayna'nın COVAX programı aracılığıyla aşılara erişim sağlamasına yardımcı olduklarını ifade etti.
Borrell, "AB, Ukrayna'nın bağımsızlığına, egemenliğine ve uluslararası olarak tanınan sınırlarındaki toprak bütünlüğüne tereddütsüz destek veriyor. Avrupa Birliği'nin Rusya'nın Kırım ve Sivastopol'u yasa dışı ilhakını tanımadığını çok iyi biliyorsunuz. Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmeyi amaçlayan diplomatik çabaları tam olarak desteklemeye devam edeceğiz." diye konuştu.
AB'nin Rusya'ya yönelik ekonomik yaptırımlarının Ukrayna'nın doğusundaki çatışmaları durdurmayı amaçlayan Minsk anlaşmasının tam olarak uygulanmasına bağlı olduğunu belirten Borrel, "Minsk Anlaşması uygulanmadıkça AB ile Rusya arasında normalleşme olmayacaktır." dedi.
Ukrayna'da reformların salgına rağmen devam etmesini beklediklerini de dile getiren Borrell, "Özellikle hukukun üstünlüğü ve yolsuzlukla mücadeleyi güçlendirmek, yargı sistemine güveni tesis etmek gerekiyor." ifadesini kullandı.