AA
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ev sahipliğinde gerçekleştirilen Petrol Endüstrisinde Milli Teknolojiler (PEMT) toplantısına video konferans yöntemiyle katılan Dönmez, milli enerjinin milli teknolojiden ayrı düşünülemeyeceğini ifade etti.
Dönmez, enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesinin önemine değinerek, "Kaynağın yerli, teknolojinin yabancı olduğu bir yerde enerji bağımsızlığından tam anlamıyla bahsedemeyiz. Enerji arz güvenliğimizin stabil ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak en önemli koşullarından biri de enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesidir." diye konuştu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını süresince enerji sektörünün kimi zaman küresel kısıtlamalar nedeniyle yurt dışından ekipman ve personel getirtemediğine dikkati çeken Dönmez, bu durumun yerli teknolojinin önemini ortaya koyduğunu söyledi.
Dönmez, benzer bir durumun Doğu Akdeniz'de yaşandığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Doğu Akdeniz'de sürdürdüğümüz arama ve sondaj çalışmalarının hukuk dışı argümanlarla önünün kesilmeye çalışılması, dünyada sayılı bir filoya sahip olmamızı sağladı. O gün bizleri köşeye sıkıştırmaya çalışanlar, sadece bir filoya sahip olmamızı sağlamadı. Aynı zamanda bu gemileri geliştirecek, onlara sınıf atlatacak bir teknolojiyi geliştirmemizi de sağladılar. Karadeniz'deki keşfimizin ardından bazı ülkeler bize açık davette bulundular. Gelin, bizim ülkemizde de bu çalışmaları gerçekleştirin dediler. Dedik ki önceliğimiz şu an yurt içi. Teklifleri şimdilik geri çevirdik ancak bu durum bizlere gelecekte yurt dışının kapılarını aralayacak. Bugün yenilenebilir enerjide yurt dışına ihracat yapan, hatta yurt dışındaki firmalara danışmanlık ve mühendislik hizmeti sunan çok sayıda şirketimiz var. Bu başarıyı hidrokarbon sektörüne de taşımak istiyoruz."
Bakan Dönmez, PEMT kapsamında bugüne kadar ilk yerli sondaj kulesi, ilk yerli hidrolik çatlatma ünitesi, kuyu başı malzemeleri, sondaj muhafaza borusu, yer üstü üretim pompası gibi kara sondajlarında kullanılan ekipmanların artık yerli imkanlarla üretildiğini aktardı.
Yerli su altı robotu "Kaşif" ve sondaj atıklarının denize temas etmeden karaya taşınmasını sağlayan "Titiz" sistemlerinin de Türkiye imzasıyla üretildiğine dikkati çeken Dönmez, şöyle devam etti:
"Bu çalışmalar sayesinde öncelikle Karadeniz'de yürüttüğümüz operasyonlardaki yerlilik oranımız her geçen gün artıyor. Karadeniz gazının ilk fazının 2023'e yetiştirilmesi için ekiplerimiz sahada büyük bir özveriyle çalışıyor. Sakarya Gaz Sahası'nda, saha geliştirme ve üretim çalışmalarımız devam ediyor. Fatih'in kazdığı Tuna-1, Türkali-1 ve Türkali-2'nin kuyu testlerini Kanuni sondaj gemimiz yapacak. Kuyu testlerine önce Türkali-2'den başlayacağız. İnşallah mayıs ayı içerisinde bu testlere başlamayı planlıyoruz."
Dönmez, Fatih sondaj gemisinin Sakarya Gaz Sahası'nın kuzeydoğusunda bulunan Amasra-1 lokasyonunda keşif amaçlı sondaj çalışmalarına devam ettiğini belirterek, "Bütün gayretimiz, çalışmalarımızı belirlenen takvim içerisinde tamamlamak ve Karadeniz gazını Cumhuriyetimizin 100. yılında milletimizle buluşturmak." ifadelerini kullandı.
Son 3 yılda toplam 93 ekipmanın yerli imkanlarla üretilmeye başlandığını vurgulayan Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yerlileştirdiğimiz bu ekipmanların toplam bütçesi 186,5 milyon liraya ulaştı. Eğer ekipmanların yerli muadillerini üretmeseydik yurt dışına 263,5 milyon lira ödeyecektik. Yerlileştirme sonrasında bugün elde ettiğimiz tasarruf, yani ülkemizde kalan miktar yaklaşık 76 milyon lira oldu. Bir başka deyişle yerlileştirme sayesinde bu sektördeki üretim maliyetlerinde yüzde 41 tasarruf edildi. Yerli imkanlarla ürettiğimiz bütün ekipmanlar, yurt dışı muadilleriyle aynı ya da daha fazla verimle çalışıyor. Ürün verimliliklerini ölçen veriler, kullanıcı bazlı geri bildirimler sürekli olarak raporlanarak takip ediliyor. Hem kara hem de deniz sondajlarımızda yürüttüğümüz operasyonlarda yerlilik oranımızın daha da artırılması için PEMT önemli bir kaldıraç olacak."