AA
Bakan Işıkhan, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.
TÜİK'in açıkladığı işsizlik rakamlarına ilişkin bir soru üzerine Işıkhan, işsizliğin azaltılması ve iş gücü piyasasında arz ve talebin eşleştirilmesi sürecinde Bakanlık olarak bütüncül politikalar uyguladıklarını söyledi.
İstihdam ve iş gücüne katılım oranlarının her geçen gün arttığına dikkati çeken Işıkhan, "16 aydır işsizlik oranımız tek haneli seviyelerde. Dün açıklanan TÜİK verilerinde işsizlik oranı ağustos ayında önceki aya göre 0,3 puan azalışla yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. İşsiz sayısı da 89 bin kişi azalarak 3 milyon 55 bin kişiye gerilemiş oldu." ifadesini kullandı.
Kadınların iç gücüne katılım oranında da 1 puan artış sağladıklarını sağlayarak yüzde 37,3 seviyesine ulaştıklarını belirten Işıkhan, "Gelişmiş ülkelerde iş gücü arzında sıkıntılar yaşanırken bizde istihdam oranımızın artması, iş gücüne katılım oranlarımızın sürekli yükselen bir seyir halinde artmasını, uyguladığımız ekonomik politikalarımızın sonucu olarak değerlendiriyoruz." açıklamasını yaptı.
Hedeflerinin kadın istihdamını arttırmak olduğunu vurgulayan Bakan Işıkhan, şöyle konuştu:
"Şimdi erkek istihdamında bir sorunumuz yok, yüzde 70'lerin üstünde erkeklerin iş gücüne katılımı söz konusu ancak kadınlarda arzu ettiğimiz noktada değiliz. Bu yüzden uyguladığımız politikalarla hedef grubumuzda kadınları aldık. Ve kadınları özellikle ülkemizin kalkınmasında ve sürdürülebilir büyüme sürecinde de Bakanlık olarak kadın istihdamına ayrı bir önem veriyoruz. Nasıl veriyoruz? Uyguladığımız politikalarla? Kadınların çalışma hayatına daha aktif katılımını sağlamak amacıyla ve kayıtlı kadın istihdamını artırmak amacıyla 'iş pozitif' adı altında bir programı hayata geçirdik. Bu programla birlikte aslında hem iş gücünde, kadın iş gücünde ve istihdamda çok önemli hedefler planlamaktayız. Bu hedeflerimiz doğrultusunda inşallah 3 yıllık süreçte istihdam oranımızı 34 milyon kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda iş gücüne katılım oranlarında da belli oranlarda artış bekliyoruz. Ama esas hedefimiz işsizlik oranımızın özellikle 2025 yıllarında tek haneli seviyeye getirerek bunu sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanında iş pozitif kapsamında önemli bir rakama ulaştık. Şubat ayından bu yana 600 bine yakın kadın iş piyasasına girmiş durumda."
Kadın istihdamını artırmak amacıyla meslek eğitim kursları ve iş başı eğitim programları geliştirdiklerini de aktaran Işıkhan, bu çerçevede mesleki eğitim kurslarında herhangi bir mesleği olmayan ya da mesleği olup bunu geliştirmek isteyen kadınların mesleki kurslar aracılığıyla becerilerin geliştirmesine destek verdiklerini söyledi.
Burada da istihdama çok önemli katkılarda bulunduklarını bildiren Işıkhan, "Örneğin ocak-ağustos ayında 26 bine yakın kadın bu işbaşı eğitim programlarından faydalanmış ve bu süreçte de istihdama girme noktasında destek verdiğimiz bir grup olmuştur." dedi.
Bu hafta Uluslararası İş Gücü Genel Müdürlüğünün uhdesinde yürütülen bir çalışmanın neticelendiğini ve çalışma izni kriterlerinin güncellendiğini hatırlatan Bakan Işıkhan, "Yakın zamanda yayınlanan ve yayınlanacak olan bir kriter güncellemesi söz konusu. Özellikle bu çalışmamızda hem ülkemize çalışan yabancıları hem de çalışmak için ülkemize gelen yabancıları kapsayan bir ve onları ilgilendiren, çalışma iznini değerlendiren kriterleri masaya yatırdık." bilgisini paylaştı.
Bakan Işıkhan, şöyle devam etti:
"Yönetmeliğin daha da esnek hale getirilmesi, daha kolay uygulanabilir noktaya getirilebilmesi açısından da bizim için çok önemli başlangıç oldu. Çünkü, Türkiye'de çalışma hayatı buluşmalarında işverenlerimizin en önemli sıkıntıları arasında bu konu yer almaktaydı. Tabii bu yönetmelik değişikliğinde özellikle istihdam, ücret ve mali yeterlilik gibi 3 boyutta güncellemeler ve reform çalışmalarına girdik. Yabancıların kayıtlı çalışmalarının arttırılması amacıyla, çalışma ilişkilerine ilişkin bir reform taslağı hazırladık. Örneğin mevcut durumda ülkemizde çalışan her bir yabancı için 5 Türk vatandaşı istihdamı şartı söz konusuydu. Bunu daha kolaylaştırıcı hale getirdik. Yani artık bu koşulları daha da esnek hale getirdik. Çünkü üretimde bulunsun insanlar. Bu yönde de çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bu revizyon aracılığıyla özellikle bilişim, turizm, sağlık, sağlık turizmi, evde bakım, ev hizmetleri gibi ve ileri teknoloji gerektiren alanlarda ve sektörlerde bu yabancıların çalışma izinlerinin kolaylaştırılmasını sağlıyoruz. Çünkü bunun yanında özellikle kamu kurumlarında çalışan çok nitelikli ve stratejik projelerde görev yapan yabancı yatırımcılar ve girişimciler ve çalışanlar da söz konusu. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla da böyle bir değişiklik gerçekleştirdik."
Önceliklerinin yerli iş gücü olduğunun altını çizen Bakan Işıkhan, şunları dile getirdi:
"Bizim uluslararası iş gücü politikamızın temelinde, özellikle iş gücü ihtiyacımızı öncelikle yerli iş gücümüzden karşılanmasını hedefliyoruz. Yani vatandaşlarımızdan karşılanmasını arzu ediyoruz. Ancak sizler de sık sık gündem yapıyorsunuz. İşte işverenlerimiz, sektör temsilcileri çalışacak personel bulamamaktan yakınıyor. Tarımda, sanayide, imalat sektöründe bu çok önemli bir eksiklik. Ama biz bir anda istihdamı artırırken, bir anda iş gücüne katılımı artırırken çalışacak insan bulamadığımız takdirde sektör ciddi anlamda sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor. Çok önemli projeleri hayata geçirdik."
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla bir ay önce "Türkiye Tech Visa" programını hayata geçirdiklerini anımsatan Işıkhan, "Bu programla birlikte yeni girişimleri ve yeni yetenekleri ülkemize kazandırıyoruz. Ancak bununla da yetinmiyoruz. Bu yeteneklerden yerli iş gücümüzün faydalanmasına yönelik eğitimlerle ve diğer çalışma alanlarımızla inovasyon ekosistemimizi destekliyoruz. Çünkü yabancı iş gücü geliyor, girişimci geliyor ama bunun yanında yatırımlarda bulunurken bizim ekosistemimiz, inovasyon ekosistemimizi güçlendiriyoruz. Onlardan faydalanıyoruz." diye konuştu.
Uluslararası İşgücü Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin de yakında gündeme geleceğini bildiren Işıkhan, bu yönetmelik değişikliği ile amaçlarının hali hazırda Türkiye'de bulunan yabancıların iş gücü piyasasına erişimiyle ilgili olduğunu ifade etti.
Bakan Işıkhan, "Hedefimiz burada yabancıların kayıt dışı çalışmalarını engellemek. Bu çerçevede biz burada özellikle geçici koruma sağlanan ve insani ikamet izni sahibi yabancıları çalışma izni muafiyeti kapsamına alıyoruz. Bunlarda herhangi bir çalışma izni olmayacak rahatlıkla çalışabilecekler." dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025'te uygulanacak yeni asgari ücretle ilgili açıklamalarda da bulundu.
Işıkhan, "Asgari ücret süreci erken başlamış oldu. Kamuoyunun gündemine getirmiş olduk ama biz Sayın Cumhurbaşkanı'mızın sıklıkla ifade ettiği gibi vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltmeyi hedefleyen politikalar uyguluyoruz. Ve burada geçici refah sağlamak yerine refahı kalıcı kılacak politikaları ve stratejileri hayata aktarıyoruz." diye konuştu.
Asgari ücretin çalışanların refah düzeyini belirleyen minimum ücreti ifade ettiğini hatırlatan Bakan Işıkhan, şunları kaydetti:
"Ancak asgari ücrette sizin de bildiğiniz gibi hükümet olarak tek başımıza karar verdiğimiz bir konu değil. Asgari ücret tespit komisyonumuz toplanmakta. Şimdi aralık ayının başında işçi-işveren temsilcileriyle biz süreci başlatacağız. Asgari ücret tespit komisyonumuz işçi temsilcilerinden, işveren temsilcilerinden, hükümet temsilcilerinden oluşan bu komisyon bir araya gelecek. Bir araya geldiği zaman da özellikle ülkemizin ekonomik koşullarını, makro düzeyde uygulanan politikaları, enflasyon oranlarını ve kapsamlı bir şekilde iş gücünün taleplerini, ihtiyaçlarını karşılayacak oranın ne olacağı konusunda hep birlikte istişarede bulunarak bizim gündemimize getiriyorlar. Biz de hükümet olarak süreci adil şeffaf bir şekilde yönetiyoruz. En son kararı dediğim gibi Asgari Ücret Tespit Komisyonu bize belirledikten sonra maksimum faydada tüm tarafların işçimizin, işverenimizin de maksimum faydayı elde edecek noktada asgari ücreti tespit etmeyi hedefliyoruz."
Işıkhan, 2002'de iktidara geldiklerinden bu yana da asgari ücreti reel olarak 4 katına, nominal olarak da 90 katına çıkardıklarını anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Aynı zamanda biliyorsunuz asgari ücretle ilgili destek veriyoruz. Onu da 700 liraya çıkardık. Bu rakam da çok önemli. Aralık ayı başında tüm sosyal paydaşlarımızla bir araya gelerek, sendikalarımızla, işçi işveren sendikalarımızla bir araya gelerek, vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme ilkesi bizim için önemli, bunun yanında hayat seviyelerinin yükseltilmesi ve korunması noktasında da bir asgari ücret elbette belirlenecektir.
Daha süreç başlamadan aralık ayında yine esnafta, bazı marketlerde fiyatların, etiketlerin değiştirilebileceği konularını sık sık siz haber yapıyorsunuz. Bu konuda özellikle istirham ediyorum. Asgari ücreti biz satın alma gücünü geliştirmek için veriyoruz. Orada gerçekleşen fiyat artışları da hem piyasayı hem de vatandaşlarımızın satın alma gücünü olumsuz yönde etkileyebilecektir. Bu yollara gidilmemesini de özellikle vatandaşlarımızdan rica ediyoruz. Zaten bu konuda Ticaret Bakanlığımız gerekli tasarruflarda bulunabilir. Bizim hedefimiz maksimum faydayı elde etmek. İşçi- işveren kesimi tarafından belirlenecek olan bu asgari ücreti de inşallah aralık ayında süreci başlatacağız ve sonunda da kamuoyuyla paylaşıp 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti de kamuoyuyla paylaşmış olacağız."