Türkiye Gazetesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Büyümede Çin modelini örnek alacağız" sözleri, bu ülkenin "40 yılda nasıl süper güç olduğu" hikâyesini akıllara getirdi. Bugün "dünyanın fabrikası" olarak nitelendirilen Çin, 1978 yılında büyük bir sanayi hamlesi başlattı. Ucuz iş gücü ve kalabalık nüfusunu avantaja çevirdi. Ülkesine yabancı yatırım çekerek, o dönem küresel ekonominin patronu ABD'yi rahatsız etti.
Çin'de 1993 yılında büyük bir kriz baş gösterdi. Ani bir devalüasyonla dolar, yuan karşısında yüzde 50 değer kazandı. Ancak Çin hükûmeti, düşük faiz ve üretim modelinden vazgeçmedi. Ekonomik krizi hızlı bir şekilde atlatan ülke, 1 yılın ardından dış ticaret fazlası vermeye başladı. Bugün dünyanın en büyük iki ekonomisinden biri olan Çin; şimdilerde de ucuz üretim stratejisi yerine yüksek teknoloji ile büyüme planı üzerine çalışıyor.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, "Türkiye Çin olabilir mi?" sorusuna cevap veren Çin Başkonsolos Yardımcısı Wang Fei "Sosyal yapınız, üretimdeki disiplinli tavrınız ve ekonomik şartlarınız buna gayet uygun. Türk halkı çok çalışkan ve zeki. Biz Türk halkına inanıyoruz. Biz nasıl bu krizi atlatarak zirveye yükseldiysek, siz de bunu yapabilirsiniz" dedi.
Büyük reformların bir günde olamayacağını, bunun için zaman gerekli olduğunu söyleyen Wang Fei "40 yıl önce özel ekonomik bölgeler inşa ettik. Yabancı yatırımcıları çekmek adına büyük teşvikler verdik. Evet, ucuz iş gücü ve hızlı üretim yabancıları cezbetti. Dünyanın en büyük sanayi ve yabancı yatırımı çeken ülkesi hâline geldik. Bugün Türkiye'nin yapmak istediği de tam olarak bu. Düşük faiz ve üretime dayalı ekonomik büyüme... Bu, başarılabilecek bir plan. Çünkü Türkiye'nin zemini müsait. Önemli bir jeopolitik konuma sahip" açıklamasını yaptı.
Çin'in şimdilerde yüksek teknolojiye odaklandığını ifade eden Wang Fei "Artık ucuz iş gücü değiliz. Bu, büyüme evresinde bir bölümdü. Şimdi yüksek teknoloji ile ülkemizi kalkındırmaya çalışıyoruz. Siz de bunu yapabilirsiniz. İç tüketim, bizim için artık daha önemli hâle geldi. Kaliteli ve nitelikli çalışan veya işçi önemli. O zaman üretim de sınıf atlıyor. ABD ile Çin arasında hâlen bir kriz var. Bu açıdan güçlü olmak zorundayız. Yapay zekâ ve 5G gibi teknolojiler üretime planlarımız devam ediyor" dedi.
"Bir Kuşak Bir Yol" projesinin önemine de değinen Wang Fei "Bu proje Çin'i küresel ticarette önemli bir noktaya taşıyacak. Türkiye bu projenin kilit noktasında. Çin ile Türkiye bu proje sayesinde birlikte büyüyebilir. Son dönemde Çinli şirketlerin Türkiye'ye nasıl ilgi gösterdiğini görüyoruz. Özellikle teknoloji şirketlerinin yatırımları ciddi şekilde arttı. Bu devam edecek. Bu yılın ilk 3 çeyreğinde ticaret hacmimiz 25 milyar dolara yükseldi. Çinli şirketlerin Türkiye'de yeni yatırımları da olacak. Bu ilgi Türkiye ekonomisine inanmamızdan kaynaklanıyor" dedi.