Türkiye ekonomisinin bu yılın ilk iki çeyreğinde yüzde 5'in üzerinde büyüme kaydetmesi, uluslararası kurum ve kuruluşların, tahminlerinde revizyona gitmesini gündeme getirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH), zincirlenmiş hacim endeksi olarak bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5,2 arttı. Söz konusu verideki artış, 2'nci çeyrekte ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1 oldu.
Yılın ilk iki çeyreğinde GSYH artışının yüzde 5'in üzerinde olmasına karşın önde gelen uluslararası kurum ve kuruluşların Türkiye'ye ilişkin büyüme öngörülerinin bu rakamdan uzak olması ile revizyon beklentileri gündemin odak noktasına yerleşti.
Verilerin açıklanmasının hemen ardından yatırımcıların yakından takip ettiği bazı uluslararası finansal kuruluşlar da Türkiye'nin büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etmek durumunda kaldı. Türkiye'nin bu yıla ilişkin büyüme tahminini Japon finans kuruluşu Nomura yüzde 4,2'den yüzde 5,5'e, Amerikalı yatırım bankası JP Morgan da yüzde 4,6'dan yüzde 5,3'e yükseltti. ABD'li uluslararası finansal hizmetler ve yatırım bankacılığı kuruluşu Morgan Stanley ise daha önce yüzde 3,3 olarak öngördüğü Türkiye'nin 2017 büyüme öngörüsünü yüzde 4,3'e revize etti.
Söz konusu revizyonlar sonrası, ülke ekonomilerine yönelik çizdikleri projeksiyonlarla finans alanında yakından takip edilen Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Dünya Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Fitch ve Moody's gibi kurum ve kuruluşların büyüme tahminlerini güncellemesine ilişkin beklentiler de arttı.
Mevcutta, Türkiye'ye ilişkin 2017 büyüme beklentisi IMF'nin yüzde 2,5, OECD'nin yüzde 3,4 ve EBRD'nin yüzde 2,6 seviyesinde bulunuyor.
Öte yandan Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler raporunun Haziran 2017 sayısında Türkiye'nin 2017 yılı büyüme öngörüsünü yüzde 3'ten yüzde 3,5'e revize etmişti. AB Komisyonu da söz konusu veriye ilişkin daha önce yüzde 2,8 olarak duyurduğu beklentisini haziran ayında yüzde 3'e yükseltmişti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody's, Türkiye'nin bu yıla ilişkin büyüme tahminini 30 Ağustos'ta yüzde 2,6'dan yüzde 3,7'ye yükseltmişti.
Fitch ise yüzde 4,7 ile Türkiye'nin büyümesine ilişkin en iyimser tahmine sahip kuruluşlar arasında yer alıyor.
"Tahminlerin yüzde 5 ve üzeri seviyelere çıkarılması gerekir"
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2017'nin ilk iki çeyreğinde yüzde 5'in üzerinde gelen büyüme verilerinin, kurum ve kuruluşların tahminlerinde revizyonu gündeme getireceğini söyledi.
Yılmaz, ilk iki çeyrek verileri açıklandıktan sonra yıl sonu rakamlarının netleşmeye başladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"İlk 3 çeyreğe ilişkin rakamlar toplandıktan sonra yaklaşık olarak ekonominin nerede gelişeceği belli oluyor. Şu anda yüzde 6 civarı bir büyüme gözüküyor. Bu nedenle yüzde 3-4 seviyelerindeki tahminler çok düşük. Mutlaka yukarı yönlü revize edilecektir. Tahminlerin yüzde 5 ve üzeri seviyelere çıkarılması gerekir. 3'üncü çeyreğin de sonuna yaklaşıyoruz ve işlerin iyiye gittiğini görüyoruz. Açıklanan sanayi üretimi ve PMI verileri de aktivitenin iyiye gittiğini gösteriyor. Bu yıl büyümenin yüzde 6 civarı, belki biraz yukarısında olacağı şu anda belli. Bu nedenle de bu büyüme tahminlerini yıl sonuna doğru yukarı çekeceklerdir. Şu anda Orta Vadeli Plan'da (OVP) yüzde 4,4 seviyesinde bulunan büyüme tahmini de yüzde 5,5-6 aralığına doğru çekilebilir."
"2018'e dair projeksiyonlarda da belirli bir iyileşme göreceğiz"
Stratejist Cüneyt Paksoy da büyümenin son 3 çeyrektir yukarı yönlü hareket ettiğini, özellikle son iki çeyrekte yüzde 5'in üzerinde açıklanmasını oldukça önemli ve pozitif bulduğunu söyledi.
Mal ve hizmet ihracatı ile takvim etkisinden arındırılmış GSYH verilerindeki artışın da önemli olduğunu vurgulayan Paksoy, "Açıklanan rakamlar, önümüzdeki dönemde büyüme verilerinin en azından OVP hedefi olan 4,4 seviyesini aşarak yüzde 5'lerin üzerine yerleşecek şekilde gelebilmesine imkan tanıyor. Büyüme yüzde 4,5-5 bandının üzerinde kalıcı oldukça, daha önce kendi beklenti ve raporlarını revize eden önemli kurum ve kuruluşların yeni bir revizyona daha gitmesi muhtemel. Önemli olan bundan sonraki süreçte büyüme rakamlarının yüzde 5'in üzerinde sürdürülebilirliğini sağlamak. Bu anlamda da son dönemde hükümet ve ekonomi yönetimi tarafından sık haber akışı görüyoruz." şeklinde konuştu.
Paksoy, büyümede trendin bu şekilde devam etmesinin fiyatlamalara da yansıyacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Merkez Bankası kendi manevra alanı içerisinde sıkı para politikasını belli bir dönem daha sürdürüp finansal istikrarı önemsedikçe, fiyat istikrarına yönelik duruşunu devam ettirdikçe, hem yapısal reform kararlılığı hem de yeni reform ve teşvik paketleri devrede tutuldukça büyümenin en azından yüzde 5 civarında ve üzerinde kalması ve yılı da böyle bitirmesi mümkün gözüküyor. Bunun da hem kur hem orta ve uzun vadede enflasyon izin verdikçe faiz hem de borsa tarafına yansıması olacaktır. Yabancı yatırımcı algısının iyileşmesiyle de pozitif dönemin devamı mümkün kılınacak. Türkiye bir hikaye yazıyor. Bu hikayeye bağlı olarak yabancı yatırımcı da çekildikçe muhtemelen kurumlar kendi beklentilerini de revize edecektir. Önemli olan bundan sonra sürdürülebilirliği göstermek. Bunun ispatı büyümenin 2017'de yüzde 5 ve üzerinde kalması olacaktır. Bu sağlandıkça 2018'e dair projeksiyonlarda da belirli bir iyileşme göreceğiz."