AA
Türkiye'nin Pretorya Büyükelçisi Ayşegül Kandaş, Türkiye ile Güney Afrika Cumhuriyeti arasındaki ikili ilişkilerin son yıllarda her alanda ivme kazanmaya devam ettiğini söyledi.
Türkiye'nin Sahra Altı Afrika'daki en büyük ticaret ortağı Güney Afrika, kıtanın güneyine açılan kapı olma özelliği taşıyor.
Başta Filistin meselesi olmak üzere, benzer dış politika yaklaşımlarıyla öne çıkan bu ülke, Türkiye'nin Afrika politikaları açısından oldukça stratejik öneme sahip.
Türkiye'nin Pretorya Büyükelçisi Kandaş, iki ülke arasındaki ilişkilerin son durumunu AA muhabirine değerlendirdi.
Kandaş, son yıllarda giderek genişleyen ikili ilişkilerin, iki ülke arasında resmi ziyaret ve temasların sıklaşmasıyla daha büyük ivme kazandığını belirterek "Dönemin Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Naledi Pandor geçtiğimiz 3 sene içerisinde Türkiye'ye 3 kez ziyarette bulundu. Dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da geçen yılın ocak ayında Güney Afrika'ya resmi ziyaret gerçekleştirdi." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Güney Afrikalı mevkidaşı Cyril Ramaphosa arasında telefon görüşmeleri gerçekleştirdiğine dikkati çeken Kandaş, ikili ilişkilerde siyasi açıdan yakınlaşma yaşandığını söyledi.
Kandaş, iki ülkenin benzer dış politikalara sahip olduklarını ifade ederek "İki ülke arasında, özellikle Filistin ve Ukrayna gibi önemli dış politika konularında uyum, dikkati çekici. Bu konuda yakın çalışmalar mevcut." diye konuştu.
İki ülke arasındaki ticari ilişkilerde Türkiye'nin geleneksel olarak ticaret açığı verdiğini aktaran Kandaş, "İkili ticaret hacmi 2022 yılında 3 milyar dolarla rekor kırdı ki bu arada Türkiye'nin ticaret açığı ilk kez ticaret fazlasına dönüştü." ifadesini kullandı.
Ayşegül Kandaş, Büyükelçiliğin bilgisi dahilinde ülkede 70'e yakın Türk şirketinin faaliyet gösterdiğini belirterek "Bunlar daha çok küçük ve orta ölçekli işletmeler. Gıda, halı, tekstil, otomotiv parçaları gibi sektörlerde faaliyet gösteriyorlar. Türkiye'nin buradaki en büyük yatırımı ise Arçelik yatırımı olan DEFY." dedi.
Türkiye'den birçok büyük firmanın Güney Afrika pazarına ilgi gösterdiğini anlatan Kandaş, "Güney Afrika'nın yatırım ihtiyacı var ve bunu ısrarla vurguluyorlar. Dış ticaretten çok yatırıma önem veriyorlar. Bu sebeple özellikle ülkenin cumhurbaşkanı tarafından açıklanan 12 büyük altyapı projesi, özellikle Türk müteahhitlik şirketlerimizin yer alması bizim için çok önemli." diye konuştu.
Kandaş, Güney Afrika'ya yatırım yapacak Türk firmaların öncelikle güvenilir yerel ortak bulması, ülkenin ticaret mevzuatını iyi bilmesi ve güvenlik meselelerine dikkat etmesi gerektiğine işaret ederek "Güney Afrika, girmesi oldukça zorlu bir pazar. Ortalama 2 sene sabredilmesi, ısrarla çaba gösterilmesi gerekiyor. Ancak bir kere pazara girilirse arkası geliyor." ifadelerini kullandı.
Kandaş, ülkede faaliyet gösteren en büyük Türk firmalarından ASELSAN'ın son yıllarda Güney Afrika ile savunma sanayisi alanında işbirliği açısından önemli işlere imza attığını belirterek "Güney Afrika'nın ulusal savunma sanayisi firması Denel ile ASELSAN arasındaki helikopter modernizasyonu projesindeki işbirliği çok önemli bir gelişme." dedi.
Türkiye'nin 2022 yılında düzenlenen Afrika Havacılık ve Savunma Fuarı'nda en çok temsil edilen ikinci ülke olduğunu dile getiren Ayşegül Kandaş, "Bu, çok önemliydi çünkü Türk savunma sanayisinde 26 firma ve 120 temsilci katılmıştı." diye konuştu.
Güney Afrika Deniz Kuvvetlerine ait 3 denizaltının modernizasyonunun Türk firması STM tarafından gerçekleştirilecek olmasının, iki ülke arasındaki savunma işbirliği açısından son derece önemli bir gelişme olduğunu vurgulayarak "Türkiye Güney Afrika'ya savunma alanında önemli katkılarda bulunabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Büyükelçi Kandaş, ülkenin gelir dağılımındaki bozukluk ve aşırı yoksulluk sorunlarına dikkati çekerek sosyal kalkınma yardımları sayesinde Türkiye'nin Güney Afrika'da giderek daha fazla görünürlük elde ettiğini söyledi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) son dönemde ülke genelinde yılda ortalama 20'ye yakın sosyal kalkınma ve yardım projesi yürüttüğünü kaydeden Kandaş, "Özellikle kadın ve çocuklara yönelik TİKA ile birlikte açılışını yaptığımız projelerimiz büyük ilgi gördü. Güney Afrikalılar okul gibi bazı ihtiyaçları için Avrupa ülkelerinden önce bize geliyor. Bu halka ulaşma açısında elimizi çok güçlendiriyor. En büyük kamu diplomasi aracımız sosyal kalkınma projeleri oldu." ifadelerini kullandı.
Türkler ve Güney Afrikalılar arasındaki etkileşimi geliştirmek için kültürel faaliyetlerin önemini vurgulayan Kandaş, bu açıdan Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) faaliyetlerinin de önemli role sahip olduğunu belirtti.
Kandaş, YEE tarafından düzenlenen Türk mutfağı haftaları, film festivalleri, konserler, sergiler ve sanat kursları aracılığıyla Güney Afrika toplumunun farklı kesimlerine ulaşma imkanı bulduklarını dile getirdi.
İki ülke arasında turizm ilişkilerinin son yıllarda giderek arttığına işaret eden Kandaş, "Özellikle Güney Afrikalıların yoğun şekilde Türkiye'yi ziyaret ettiğine tanık oluyoruz." dedi.
Büyükelçi Kandaş, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin iki ülke halkı arasındaki insani bağlar açısından dönüm noktası teşkil ettiğini belirterek "Güney Afrikalıların Müslüman'ıyla Hristiyan'ıyla, Türkiye'deki depremzedeler için nasıl üzüldüklerine ve büyük bir yardım faaliyeti için seferber olduklarına şahit olduk." diye konuştu.
Güney Afrika hükümetinin 5 milyon rand (yaklaşık 283 bin dolar) değerinde resmi yardım sağladığını belirten Kandaş, Güney Afrikalı sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda arama kurtarma ekibinin depremin hemen ardından Türkiye'ye yardıma koştuğunu belirtti.
Kandaş, Güney Afrikalı hayırseverlerin depremi takip eden 3 ay içerisinde Türkiye'ye 4,5 milyon rand (yaklaşık 250 bin dolar) nakdi yardımın yanı sıra 180 ton ayni yardım ulaştırdığına dikkati çekerek "Bu, sanırım Güney Afrika'yı kıtadan Türkiye'ye en fazla yardım gönderen ikinci ülke konumuna getirdi. Bunlar bizim için önemli çünkü iki taraf arasında bir gönül bağı yarattı." değerlendirmesini yaptı.
Geçen yıl yaklaşık 27 bin cinayetin işlendiği Güney Afrika'nın, dünyada suç oranın en yüksek olduğu ülkelerden biri olduğunu belirten Büyükelçi Kandaş, "Yayınlanan istatistiklerde dünyanın en güvensiz şehirleri arasında kimi zaman Pretorya kimi zaman Cape Town kimi zaman Johannesburg gösteriliyor." ifadesini kullandı.
Kandaş, suç istatistiklerini düzenli olarak 3 ayda bir yayımlayan Güney Afrika'nın bu konuda son derece şeffaf olduğunu belirterek "Belki dünyanın diğer bölgelerinde Güney Afrika'dan daha fazla cinayet işleniyor olabilir ama istatistikler olmadığı için objektiflikten uzak bir durum var. Bunu da dikkate almak lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Güney Afrika'yı ziyaret edecek vatandaşların özellikle güvenlik konusuna ehemmiyet göstermeleri gerektiğini vurgulayan Ayşegül Kandaş, şunları kaydetti:
"Şehirlerin belli bölgelerinde dolaşmamak gerekiyor. Gece belli bir saatten sonra dışarı çıkılmaması, taksi kullanılırken dikkatli olunması gibi hususlara dikkat etmek gerekiyor."