AA
Suudi Arabistan hükümetinin duyurduğu Vizyon 2030 Planı kapsamındaki projeler, Türk iş insanları için yeni yatırım pencereleri aralıyor.
Suudi Arabistan, Vizyon 2030 Planı ile ülke genelinde sosyal, kültürel ve ekonomik olarak büyük bir dönüşüm sağlayarak bölgenin cazibe merkezi haline getirilmesi için hazırlanıyor.
Suudi hükümeti tarafından 25 Nisan 2016'da duyurulan Vizyon 2030 Planı, "Neom" gibi mega şehir projelerinden altyapı çalışmalarına, Suudi Arabistan'da gerçekleşecek Dünya Kupası ve 2029 Asya Kış Oyunları gibi küresel etkinliklerden doğan projelerin yapımından sağlık, eğitim ve kamu hizmetlerinin inşasına kadar büyük çalışmaları içeriyor.
500 milyar ila 1 trilyon dolarlık yatırımla gerçekleştirilecek ekonomik kalkınma planıyla Suudi Arabistan'da, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak büyük bir dönüşüm sağlanması ve jeopolitik olarak bölgenin bir cazibe merkezi haline getirilmesi hedefleniyor.
2018'de kurulan Suudi Arabistan Ulusal Özelleştirme ve Kamu Özel Sektör İş Birliği Merkezi Danışma Kurulu (The National Center for Privatization and PPP Advisory Board - NCP) ise yerel ve uluslararası özel sektör potansiyelini Suudi Arabistan'a çekerek kamu altyapısını, hizmetlerini geliştirmek ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlamak amacıyla faaliyetlerini sürdürüyor.
Türk şirketleri de bu büyük yatırımlardan pay almak adına bugün itibarıyla Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret kapsamında NCP işbirliğiyle Türk şirketleri bölgedeki yatırım potansiyeline ortak olmak adına birçok temasta bulunacak.
NCP aracılığı ile gerçekleştirilen toplantılar ile Türk şirketleri Suudi Arabistan'ın Yatırım, Çevre, Su ve Tarım, Ulaştırma ve Sağlık bakanlıklarından üst düzey yetkililer ile toplantılar gerçekleştirecek.
Bakanlıkların üst düzey yetkilileri, Türk şirketlerine söz konusu alanlarda gerçekleştirilecek projeleri anlatacak, ayrıca karşılıklı değerlendirme ve ikili görüşmeler yapılacak.
Türk şirketleri gerçekleştirilecek yatırımların finansmanı konusunda da "Riyad Bank", "AlJazira Bank", "Saudi National Bank" ve "ANB Bank" ile bölgede temaslar gerçekleştirecek.
Aynı zamanda ülkede iş almış Kanada, Amerika ve İngiltere menşeli küresel şirketlerle de ileride Türk şirketleriyle doğacak ortaklıkların zeminini oluşturmak adına ikili görüşmeler ve fikir alışverişinin yapılacağı organizasyonlar düzenlenecek. Tüm bu adımlarla bölgedeki yatırım potansiyelinden Türk şirketlerinin pay alması sağlanacak.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Suudi Arabistan Danışmanı Cüneyt Sarıçimen, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin inşaat sektöründe güçlü olduğunu ve Suudi Arabistan'da yaklaşık 10 yerleşik firmayı barındırdığını belirtti.
Türkiye'nin, savunma sanayisi alanında Suudi Arabistan'da güçlü varlık gösterdiğini vurgulayan Sarıçimen, ASELSAN'ın halihazırda orada bulunduğunu, ROKETSAN, Baykar ve CTech Bilişim Teknolojileri'nin bölgedeki girişimlerinin sürdüğünü paylaştı.
Sarıçimen, Türk firmalarının Suudi Arabistan şirketleriyle ortaklık kurarak özel sektörde çalışmasını teşvik ettiklerini belirterek, büyük ve manevra kabiliyeti olan Türk firmalarının Suudi Arabistan'da güçlü ortaklıklarını sürdürmelerini istedi.
Abdi İbrahim şirketinin eczacılık alanında yaklaşık 2-3 ay önce ülkede bir ortaklık kurduğunu aktaran Sarıçimen, şirketin Cidde'de girişimleri olacağını belirtti.
Sarıçimen, Suudi Arabistan'da birçok sektörün çeşitli kademelerinde fırsatlar olduğunu anlatarak, Türkiye'nin otomotiv sanayideki tecrübesini bu ülkede kullanabileceğini ifade etti.
Türk firmalarının ülkede ortaklık kurmasını sağlayarak Suudi Arabistan piyasasında yerleşik olmayı hedeflediklerini bildiren Sarıçimen, bu yönde Suudi hükümetinin çok güçlü teşvikleri bulunduğunu, rekabette yerli ve yabancı şirketler arasında eşitliği sağlamaya çalıştığını söyledi.
Sarıçimen, ülkede yatırımlar için "çok büyük bir pasta" olduğunu vurgulayarak, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030 çerçevesinde yaklaşık 3 trilyon dolarlık yatırımı ülkeye çekmeyi hedeflediğini anımsattı.
"Türkiye ile çalışmak istemelerine bir öncelik verdiklerini her şekilde görüyoruz, hem devlet hem de özel sektörde. Hatta geçmiş, kaybedilen seneleri, zamanı nasıl telafi ederiz diye bir heyecan var." diyen Sarıçimen, Türk yatırımcıların iş geliştirici konumunda da Suudi Arabistan'da bulunabileceğine dikkati çekti.
Sarıçimen, Suudi Arabistan'da kökten kurumsal yapılanmalar yapıldığını dile getirerek, ülkede geleceğe dönük projeler bulunduğunu anlattı.
Türk firmalarının 2023'te Suudi Arabistan'dan yaklaşık 3 milyar dolarlık ihale aldığını ve bunun artmasının beklendiğini aktaran Sarıçimen, Türk şirketlerin toplu konut, havalimanı, hastane ve okul inşaatı projelerine dahil olabileceğinin altını çizdi.
Vizyon 2030 Planı kapsamındaki 13 bölgede birçok proje hayata geçirilecek.
Suudi Arabistan'ın 12 şehrindeki yaşam kalitesini artırmak ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için yatırımcılar ve şirketler çeşitli alanlarda iş kurmaya ve istihdam sağlamaya teşvik edilecek.
Ülkenin kuzeyindeki El-Cevf kentinde kurulan rüzgar gülü tarlaları ve güneş panelleri, ülkenin toplam enerjisinin yüzde 50'sini 2030'a kadar yenilenebilir enerjiye dönüştürme planının bir parçası.
Yatırımcıları Suudi Arabistan'a çekmek amacıyla ülkede beş özel ekonomik bölge kurulması planlandı.
Riyad Bütünleşik Özel Lojistik Bölgesi'nin yanı sıra Kral Abdullah Ekonomi Şehri Özel Ekonomik Bölgesi, Ras Al Khair Özel Ekonomik Bölgesi, Jazan Özel Ekonomik Bölgesi ile Bulut Bilişim ve Bilgi Teknolojisi Özel Ekonomik Bölgesi'ne yatırım yapan iş insanları birçok fırsattan faydalanabilecek.
Ülkenin rekabet gücünü destekleyecek proje, sanayi gelişimini ve ekonomik büyümeyi güçlendirerek istihdam sağlayacak.
Qiddiya şehri projesi, bulunduğu bölgeyi küresel eğlence, spor ve kültür merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Uluslararası spor salonları, konser ve eğlence alanları, spor ve sanat akademileri bu şehirde yer alacak.
Başkent Riyad'ın kuzeybatısında bulunan Diriye şehri, yaklaşık 62 milyar dolarlık kalkınma projesiyle gezi, yaşam, iş ve alışveriş için eşsiz merkez haline gelecek.
Suudi Arabistan'daki nükleer enerji endüstrisinin geliştirilmesine katkı verecek "Düşük Enerji Araştırma Projesi," nükleer bilimlerin geliştirilmesine imkan sağlayacak.
"Muhammed Bin Salman Kar Amacı Gütmeyen Şehri" emsali görülmemiş bir şehir olarak tasarlandı. "Misk" adı da verilen şehir, ofisleri, eğitim kurumları, sanat ve spor tesislerinin yanı sıra yerleşim alanlarını ve otelleri içinde barındıracak. İnsan odaklı olacağı belirtilen şehir, inovatif ekosistemiyle gençliği hedef alacak.
"Riyad Sanat" girişimi, Suudi Arabistan'ın başkentini duvarları olmayan bir sanat galerisine dönüştürmeyi ve şehir hayatına katkı sağlayarak ekonomiyi canlandırmayı amaçlıyor.
"Yeni Murabba" projesi kapsamında 19 kilometrekarelik alanda Riyad şehrine bağlı yeni bir bölge inşa edilecek. Şehrin merkezinde yer alan "Mukaab" adlı mimari yapı, kültürel ve turistik cazibe merkezi olacak.
2019'da başlatılan "Kral Salman Parkı" projesi kapsamında dünyanın en büyük şehir parkı yapılacak. İslami tarzda düzenlenecek bahçelerin bulunacağı bu parkta, kuşların ve kelebeklerin bulunduğu bir alanda yer alacak.
"Yeşil Riyad" projesiyle Riyad'ın "yeşil vaha"ya ve dünyada yaşanabilir ilk 100 şehirden biri haline dönüştürülmesi hedefleniyor. 2030 itibarıyla şehirde 7,5 milyon ağaç bulunacak.
Suudi Arabistan'ın kuzeybatısında bulunan Tebük bölgesinde Vizyon 2030 Planı kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan birçok proje bulunuyor.
NEOM adı verilen proje kapsamında, insan ile doğanın buluşmasına öncelik verilerek, sürdürülebilir yaşam teşvik edilecek. Bu alanda oluşturulacak "The Line" adı verilen ve yaklaşık 30 kilometrekare alanda kurulacak fütüristik şehir, yenilenebilir enerjiye dayalı akıllı şehir konseptine uygun olarak tasarlanacak.
Aynı bölgede yer alan "Trojena Dağları" sürdürülebilir dağcılık turizmine can verirken, Kızıldeniz'e açılan bir kapı görevi gören "Sindalah Adası" turistler için lüks bir destinasyon olarak tasarlandı.
Yüzen bir liman şehri olması planlanan Kızıldeniz'in kıyısında yer alacak Oxagon'da, kente entegre bir lojistik merkezi ve gelişmiş üretim tesisleri bulunacak.
"Rua Al Madinah" olarak adlandırılan şehir projesiyle Medine, modern bir kültürel destinasyon haline getirilecek. Proje kapsamında, şehrin hacılara ev sahipliği yapma kapasitesinin 2030'a kadar 30 milyona çıkarılması hedefleniyor.
Mescid-i Kuba'ya ilişki proje de mevcut caminin genişletilmesinin yanı sıra 57 tarihi mekanın geliştirilmesi ve restorasyonunu kapsayacak.
Suudi Arabistan'ın ilk UNESCO Dünya Mirası listesine giren alanı El-Ula'ya ilişkin proje kapsamında gerçekleştirilecek arkeoloji, turizm, kültür, eğitim ve sanat alanlarındaki girişimler, bu olağanüstü bölgenin dünyaya açılmasına yardımcı olacak ve bölgenin olağanüstü doğal ve tarihi karakterini koruyacak.
İnşaatı 2017'de başlayan "Rabigh Tuzdan Arındırma Tesisi", çeşme suyu tüketimine katkı sağlayarak, su kıtlığıyla mücadele edilmesine öncülük ediyor.
Ülkenin ilk elektrikli araç markası "Ceer", uluslararası ve yerel yatırımları çekecek, yerel iş fırsatları oluşturacak ve Suudi Arabistan'ın ekonomik büyümesine katkıda bulunacak yeni bir endüstriyi ülkeye kazandırmaya hazırlanıyor.
Konut projesi "ROSHN", 2030'a kadar ülkenin yüzde 70'inin ev sahibi olması amacıyla 2020'de başlatıldı. Projenin, emlak ve altyapı sektörlerine olumlu katkılar sağlaması bekleniyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Cidde Tarihi Bölgesi'ne ilişkin proje, Cidde'nin tarihi merkezinin yenilenmesini ve burayı kültür ve sanat merkezi haline getirmeyi amaçlıyor.
Suudi Arabistan'ın güneyinde yer alan Asir Bölgesi'nde dağlık bir alan olan Sudah'ın kalkınması için oluşturulan proje, bölgenin eşsiz kültürel mirasını koruyarak, macera ve kültür turizmini bütünleştirme, yerel halka ekonomik katkıda bulunma hedefini içinde barındırıyor.
Sudah Tepeleri projesi ise yerel geleneksel mimari tarzları yansıtacak ve bölgenin hem kültürel hem de peyzaj mirasını tanıtacak şekilde tasarlanıyor. Proje, 2033'e kadar 2 bin 700 konaklama tesisi, 1336 birim konut ve 80 bin metrekare ticari alan sunacak.
Ülkenin doğusunda yer alan "Kral Salman Enerji Parkı", enerji sektöründe büyük atılım sağlayarak, temiz enerji teknolojilerinin kullanılmasını teşvik edecek.
Bu alandaki sanayileşmenin enerji alanındaki açmazları çözmesi bekleniyor."AlKhafji Tuzdan Arındırma Tesisi" ise bölgenin su ihtiyacını yenilikçi ve sürdürülebilir şekilde karşılayan, dünyanın güneş enerjisiyle çalışan en büyük tuzdan arındırma projesi olarak biliniyor. Tesis, günde 90 bin metreküpe kadar temiz su üretme kapasitesine sahip.