AA
AA muhabirinin OECD ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgilere göre, salgınla mücadele kapsamında uygulanan kısıtlamalarla yılın ilk yarısında keskin düşüşler gösteren gayri safi yurt içi hasıla (GSYH), üçüncü çeyrekte OECD ülkeleri için yüzde eksi 4,1 olarak hesaplandı.
Söz konusu dönemde ekonomik daralma Avrupa Birliğinde yüzde 4,3, Avro Bölgesi'nde yüzde 4,4 şeklinde kayıtlara geçti.
OECD ülkelerinden Norveç üçüncü çeyrekte yüzde 0,1, Güney Kore yüzde 1,3, İsrail yüzde 1,4, Litvanya yüzde 1,7, Polonya yüzde 2 küçüldü.
Üçüncü çeyrek büyüme verisi açıklanan OECD ülkelerinden ekonomisi en fazla daralanlar ise yüzde 10,3 ile Şili, yüzde 9,6 ile Birleşik Krallık ve yüzde 9,5 oldu.
Öte yandan üçüncü çeyrekte ABD ekonomisi yüzde 2,9 ve Fransa ekonomisi yüzde 3,9 küçülürken, Almanya'da da geçici büyüme oranı yüzde eksi 4 olarak hesaplandı.
- Türkiye ekonomisinde toparlanma işaretleri
Türkiye ekonomisi ise yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,5 büyürken, ikinci çeyrekte ise salgının etkisiyle yüzde 9,9 daralmıştı. Ekonomi normalleşme adımlarının atıldığı üçüncü çeyrekte ise yüzde 6,7 büyüme kaydetti.
Böylece Türkiye, üçüncü çeyrek büyüme verisi açıklanan OECD ülkeleri arasında pozitif büyüme kaydeden tek ülke oldu.
Ayrıca ilk Kovid-19 vakalarının görülmeye başlandığı ve OECD üyesi olmayan Çin de salgın sonrası ekonomik toparlanmasını sürdürerek, yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4,9 büyüme gösterdi.
OECD verilerine göre bazı ülke ve ülke gruplarının açıklanan üçüncü çeyrek büyüme oranları şöyle:
Ülke-ülke gruplarıBüyüme oranı (%)Türkiye**6,7 Norveç-0,1*Güney Kore-1,3İsrail-1,4Litvanya-1,7Polonya-2Slovakya-2,2*Hollanda-2,5*İsveç-2,7Finlandiya-2,8ABD-2,9Letonya-3,1Danimarka-3,4Fransa-3,9Almanya-4*OECD-4,1AB-4,3Avro Bölgesi-4,4Kanada-4,6*Macaristan-4,7İtalya-4,7Belçika-5,1*Avusturya-5,3Çek Cumhuriyeti-5,8Portekiz-5,8Japonya-5,9Meksika-8,6İspanya-8,7*Kolombiya-9,5Birleşik Krallık-9,6Şili-10,3
*Tahmini değer veya geçici veri
**TÜİK verisi
İş dünyası temsilcileri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan, üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi.
İTO Başkanı Avdagiç, geçen yılın üçüncü çeyreğine göre Avrupa Birliği'nin yüzde 4,3, ABD'nin yüzde 2,9, OECD ülkelerinin ise yüzde 4,1 daraldığı bir konjonktürde Türkiye'nin elde ettiği 6,7'lik büyümenin çok kıymetli olduğunu söyledi.
Yakalanan toparlanmanın gelecek çeyreklere de taşınabilmesi için koronavirüse bağlı problem yaşayan bazı sektörlerin beklentilerinin karşılanmasının da kritik derecede önemli olduğunu dile getiren Avdagiç, "Özellikle yeme-içme yerleri, servis taşımacılığı, turizm-otelcilik, fuarcılık, kültür-sanat gibi sosyal izolasyon kuralları gereği kapalı olmasına karar verilen işletmelerde süreci daha verimli yönetmek için tedbirler alınmasının değerli olacağı inancındayız. Pandemi dönemi mağduriyetlerin giderilmesi, bu sektörlerdeki işletmelerin ve çalışanların hayatlarına devam edebilmeleri için öncelikli bir konu olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye'nin salgındaki birinci dalganın son bulduğu Haziran ayı başı ile ikinci dalganın başladığı Kasım arasındaki 5 aylık süreyi en verimli şekilde değerlendirdiğini bildirdi.
Alt kırılımlara bakıldığında üçüncü çeyrekte sanayinin yüzde 8, inşaatın yüzde 6,4, tarım sektörünün yüzde 6,2 büyüdüğüne işaret eden Avdagiç, şunları kaydetti:
"Özellikle sanayi sektöründe yaşanan dikkat çekici büyümeden büyük memnuniyet duyuyoruz. Keza üçüncü çeyrekte sermaye yatırımlarındaki artış da yüzde 22,5 gibi rekor bir düzeye ulaşmış durumda. Bu rakamdan yılın ikinci yarısında başlayan kredi genişlemesinin yatırım kanallarına yönlenmiş olduğunu anlıyoruz. Haziran itibarıyla yeni normale geçen Türkiye, üçüncü çeyrekte yüzde 6,7 büyüme sağlayarak, salgının ilk dalgasını en hızlı geride bırakan ülkelerden biri oldu."
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise Türkiye'nin üçüncü çeyrekte gösterdiği yüzde 6,7'lik büyüme performansından duydukları memnuniyete işaret etti.
Gülle, şunları kaydetti:
"2020 yılının üçüncü çeyreğinde hızla toparlanan ihracatta, ikinci çeyreğe oranla yaşanan yüzde 33,9'luk artış ülkemizin büyüme performansına olumlu yansıdı. Küresel turizmde pandemi nedeniyle yaşanan 3 trilyon dolarlık gerilemeye bağlı olarak, hizmet ihracatımızı, mal ihracatıyla telafi ettik. Ülkemizin güvenilir tedarikçi kimliğinin, imalat sanayinde yaşanan yüzde 9,3’lük büyüme oranıyla rakamlara da yansıdığını görüyoruz.
Ekim ayında 17,3 milyar dolara çıktı aylık ihracatımız ve inşallah bugünkü ihracatla belki kasımda da yeni bir rekor ihracat çıkacak. Yüzde 6,7’lik büyüme rakamı gerçekten bu pandemi ortamında çok önemli bir rakam ve bizleri de son derece mutlu etti. Pandemiden dolayı yaşanan küresel ekonomik krizden biz de çok etkilendik ama çok çabuk toparlandık. Türkiye ihracatla büyümeye devam ediyor."
Gülle, küresel pandemi döneminde de, ihracatçıların güçlü altyapısıyla Türk ihraç ürünlerini dünyanın dört bir köşesine ulaştırmaya devam ettiğini aktardı.
İhracatın başarılı performansının, istihdamı da desteklediğini ve sanayi istihdamında pandemi etkisiyle yaşanan kayıpların, hızla geri geldiğini bildiren Gülle, "İhracatçılarımızın iş sahalarını korumak, oluşabilecek yeni fırsatları anında yakalamak ve Türkiye’nin küresel tedarik zincirindeki yerini daha iyi konumlandırmak için, gerek 'doğrudan' gerekse 'dijital' ticaret diplomasisi yoluyla faaliyetlerimizi tüm hızıyla sürdürüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da dünyanın pandemi nedeniyle geçtiği zor sürece. işaret ederek, "Dünya ekonomisi ve dış ticarette her açıdan büyük değişimler yaşadığımız, dönüşümlere hazır olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz." ifadelerini kullandı.
Açıklanan büyüme verilerinin, yüzde 5,5 olan tahminlerin üzerine çıkarak, yurtdışı kaynaklı tahminlerin ise çok çok üstüne çıkarak yüzde 6,7 oranında gelmesinin, Türk iş dünyası temsilcileri olarak kendilerini sevindirdiğini belirten Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"En önemlisi de bu büyümenin yatırım kaynaklı bir büyüme olması. Veriler, bize yatırımların bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22,5 oranında arttığını gösteriyor. Bu ekonomimizin toparlanması adına son derece önemli bir gösterge. Biz bu sürecin en başından beri, bu dönemin anahtar kelimesinin 'güven' olacağını her fırsatta vurguladık. Güven duygusunu oluşturanların, tedarik zincirini koparmayanların ve üretime odaklananların bu dönemin kazananı olacağını biliyoruz.
Büyümenin öncü göstergeleri olan sanayi üretimi PMI endeksleri, esasında yılın üçüncü çeyreğinde güçlü bir büyümenin geleceğinin sinyallerini bize vermişti. Bu pozitif tablo ile birlikte yıl sonu için Yeni Ekonomik Programda yer alan yüzde 0,3 büyüme oranının da gerçekleşmesi, hatta bir miktar üzerine çıkması da kuvvetle muhtemel. Ülkemiz aynı zamanda üçüncü çeyrek büyümesiyle G20 ülkeleri arasında en yüksek üçüncü çeyrek büyüme verisini yakalamıştır."
Olpak, DEİK ve Türk iş dünyası olarak, her zaman ifade ettikleri gibi Türkiye için çalışmaya, daha fazlasını, daha iyisini yapmaya ve Türkiye'ye güvenmeye devam edeceklerini aktardı.
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ise pandemi sürecinde dünyada yaşanan ekonomik daralmalara dikkati çekti.
Kaan, "Bu bağlamda değerlendirildiğinde yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 6,7 oranında büyümüş olması, yalnızca gelişmekte olan ülkeler arasında değil, gelişmiş ülkelerin ekonomi performansından bile pozitif olarak ayrıştığımıza işaret etmektedir. Böylece yılın üçüncü çeyreğinde G20 ülkeleri arasında en başarılı büyüme performansını sergileyen ülke, Türkiye olmuştur." ifadelerini kullandı.
Kaan, bu dönemde yüzde 9,2 oranında genişleyerek büyümeye ciddi bir katkı sağlayan iç tüketimin yanında yüzde 22,5 oranında artış kaydeden yatırımların da iki çeyrek aradan sonra güçlü bir şekilde yeniden pozitife dönmüş olmasının, Türkiye ekonomisinde toparlanma sürecinin hızını belirleyen temel faktörlerin başında geldiğine işaret etti.
Salgın sürecinden oldukça olumsuz etkilenen dış ticaretin daraltıcı etkisiyle yüzde 22,4 oranında azalan mal ve hizmet ihracatının ise yılın son çeyreği itibariyle pozitife döneceği öngörüsünde bulunan Kaan, şun değerlendirmelerde bulundu:
"Son yıllarda bilhassa hizmetler sektöründe göstermiş olduğumuz atılıma karşın, imalat sanayii Türkiye ekonomisi için önemini muhafaza etmektedir. Yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 8 oranında genişleyen sanayi sektörü içerisinde yüzde 9,3 oranında genişleyen imalat sanayiinde ülkemiz için mevcut üretiminin ölçeği, Kovid-19 sonrası dönem için bir rekabet avantajı olacaktır.
Bu dönemde sanayi sektörünün yanında hizmetler, tarım ve inşaat sektörünün büyümelerini sürdürmesi, 6,7 puanlık büyümenin tabana yayıldığına işaret etmesi bakımından memnuniyet vermektedir. Böylece yılın ilk üç çeyreğinde ortalama olarak yüzde 0,4 büyüyen Türkiye ekonomisi, YEP kapsamında hedeflenen 0,3 puanlık yılsonu büyüme hedefine bir adım daha yaklaşmıştır. "
MÜSİAD Başkanı Kaan, pandemi süreciyle birlikte uluslararası kuruluşların ciddi bir daralma öngörüsünde bulunduğu Türkiye ekonomisinin yeniden pozitif büyüme patikasına girmesinin, özellikle 2021 ve sonrası dönem için reel sektör adına ciddi bir motivasyon anlamına geldiğini söyledi.