DHA
Adalet Bakanlığı Sözcüsü Çekin, Ankara Hakimevi'nde bilgilendirme toplantısı düzenledi. Çekin, sosyal medya üzerinden yürütülen linç kampanyalarının kimseye faydası olmadığını belirterek, hakim ve savcıların sadece kararlarıyla konuşabildiklerini vurguladı. Bu nedenle yargı mensuplarının sükunetinin istismar edilmemesi gerektiğini dile getiren Çekin, "Eleştirinin yıkıma dönüşmemesi, ifade hürriyeti ile hakaretin birbirine karıştırılmaması için yargı süreçlerini serinkanlı biçimde takip etmeyi ve değerlendirmelerimizin bilgiye dayalı olmasının önemini öğrenmek zorundayız. Unutmayalım ki yargı Türk milletinin yargısıdır. Adliye bu ülkenin bir kurumudur. Hakim ve savcılar da bu milletin evlatlarıdır. Kendilerine yargı yetkisi emanet edilen hakim ve savcılarımızın, sosyal medya ortalamasının çok üzerinde bir vicdan ve hakkaniyet duygusu taşıdığından hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır" dedi.
Bakanlık Sözcüsü Çekin, infaz sistemine ilişkin önemli değişiklikler içeren mevzuat paketinin TBMM'de kabul edildiğini hatırlatarak, pakette 4 farklı kanunda değişiklik yapıldığını kaydetti. Düzenleme kapsamında, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları'nın görev ve yetkilerin genişletildiğini vurgulayan Çekin, şöyle konuştu:
"Ayrıca yapılan yeni değişiklikle izleme kurulları tarafından hazırlanan raporlar artık Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) ile Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu'na (TİHEK) da gönderilecektir. Getirilen düzenlemeyle izleme kurulları hastanelerle adliyelerde hükümlü ve tutukluların bulunduruldukları yerleri ve nakil araçlarını da denetleyebilecektir. Yine yapılan değişiklikle sosyal devlet ilkesi gereğince maddi durumu iyi olmayan hükümlülerden nakil giderlerinin alınmaması sağlanmış, infaz kurumlarında dijital dönüşüm kapsamında hükümlülerin bazı işlemlerini elektronik ortamda yapabilmeleri imkânı tanınmıştır. Ayrıca tutuklu ve hükümlülere hasta ziyareti amacıyla verilen mazeret izinleri de kolaylaştırılmış ve ziyaret süreleri uzatılmıştır. Bu düzenlemeyle hükümlülerin ziyaret süresi 1 saatten 1,5 saate çıkarılmakta; tutuklu ve hükümlüler bakımından hasta ziyareti amacıyla verilen mazeret izinleri arasında beklenmesi gereken asgari bir aylık süre şartı da kaldırılmıştır."
Sözcü Çekin, yargı paketi kapsamında yapılan diğer değişikliğin ise tutuklama şartlarına ilişkin olduğunu söyleyerek, "Katalog suçlarda kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması hususu yapılan düzenlemeyle açıkça vurgulanmıştır. Burada şu hususa özellikle vurgu yapmak istiyorum; soruşturma ve yargılama kapsamında adli görüşme odalarında alınan suç mağduru kadınların ifadeleri somut delildir. Ayrıca çocuk izlem merkezlerinde suç mağduru çocukların beyanları da somut delil niteliğindedir. Bu ifadeler uzmanlar eşliğinde alınmaktadır, kadın ve çocuklarımızın beyanları elbette ki delildir" dedi.
Salgın nedeniyle bazı hükümlülere Covid-19 izni getirdiklerini ve süreyi uzattıklarını açıklayan Çekin, "Bu kapsamda açık ceza infaz kurumlarında bulunan veya açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler izne ayrılmıştı. Yapılan değişiklikle Covid-19 izninin 30 Kasım 2021 tarihine kadar uzatılabilmesine imkân sağlanmıştır" diye konuştu.
Bakanlık Sözcüsü Çekin, darbe girişiminin 5'inci yılında Türkiye'nin terörle mücadelesinin kesintisiz kararlılıkla devam ettiğini belirterek, bağımsız ve tarafsız Türk yargısının, darbe girişimiyle ilgili soruşturma ve davaları titizlikle yürüttüğünü söyledi. Çekin, "Derdest fiili darbe soruşturması bulunmamaktadır. 289 fiili darbe davasının 288'i karara bağlanmıştır. Yargılaması devam eden bir dosya bulunmaktadır. Bununla birlikte terör örgütü yöneticiliği ve üyeliğine ilişkin soruşturma ve davalar da devam etmektedir. Bakanlığımızca firari örgüt üyelerinin iade süreçleri de büyük titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreç teyakkuz halinde devam ettirilmektedir. Ulaşılan yeni bilgi, belge ve deliller dikkatle değerlendirilerek adli ve idari mercilerle paylaşılmaktadır" dedi.