Adnan Menderes'i idama götüren 27 Mayıs darbesi nedir? 27 Mayıs darbesinde ne oldu?

Bugün Adnan Menderes'in idam kararının verildiği 1960 27 Mayıs darbesinin üstünden tam 60 yıl geçti. 1960 yılının 27 Mayıs darbesi, Ankara Radyosu'ndan okunan bildiriyle 'ihtilal' olarak duyuruldu. Peki 27 Mayıs darbesinde ne oldu? Merhum Adnan Menderes'in idam kararının verildiği o kara yılda 27 Mayıs darbesi tarihe kara leke olarak geçti. 27 Mayıs darbesi nedir? 27 Mayıs darbesinde ne oldu? Adnan Menderes'in idam kararı nasıl verildi? İşte ihtilalin 60. yılında, 27 Mayıs darbesi ve Adnan Menderes'in ipe götürülüşü...

27 Mayıs 2020 Çarşamba 10:43
Güncel Haberleri





Adnan Menderes'in idam edilmesine zemin hazırlayan 1960 27 Mayıs darbesinin 60. yılında Türk demokrasi tarihinin utanç vesikası olan darbe ve idam kararı yeniden gündeme geldi. İdam edilen merhum Başbakan Adnan Menderes'in hayatı ve vefatı 27 Mayıs darbesinin yıl dönümünde merak edilmeye başlandı. Eski Başbakan Adnan Menderes kimdir, 27 Mayıs darbesinde ne oldu? Adnan Menderes neden idam edildi? İşte Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi tarihine kara leke olarak geçen 1960'ta Adnan Menderes'in yaşadıkları ve kurgulanmış 27 Mayıs darbesinin adımları.

Türkiye'de Cumhuriyet tarihinde milli iradeye karşı yapılmış ilk askeri darbe olan 27 Mayıs darbesinin 60. yıl dönümünde Adnan Menderes'in hayatı ve nereli olduğu gibi konular yeniden gündeme geldi. Adnan Menderes, seçimle Başbakan olduktan sonra idam edilen tek Başbakandır. Peki 27 Mayıs darbesinde ne oldu? Vatandaşlar 27 Mayıs darbesinin 60. yılında Adnan Menderes'in idamını ve 27 Mayıs darbesini merak ediyor. Adnan Menderes, 27 Mayıs darbesini yapan cuntacıların kurduğu Yüksek Adalet Divanı’nda 9 ay yargılandıktan sonra idam cezası aldı. Bugün Adnan Menderes’in idamının üstünden ise tam 60 yıl geçti. 17 Eylül 1961 yılında İmralı Adası’nda asılarak idam edilen Adnan Menderes neden idam edildi? İşte Adnan Menderes'in hayatı ve vefatı ve 27 Mayıs darbesine dair detaylar...

27 MAYIS DARBESİ NEDİR?

Türkiye Cumhuriyeti’nin 27 Mayıs 1960’da yapılan ilk darbesidir. Demokrat Parti’nin (DP) “Türkiye’yi baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü” gerekçesiyle, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki bir grup subayın ülke yönetimine el koymasıyla gerçekleşti. 27 Mayıs 1960’daki darbe 37 düşük rütbeli subayın planları ile gerçekleşti. Söz konusu 37 subayın elindeki asker ve silahlarla ilk olarak ordudaki komuta kademesi etkisiz hale getirilerek kritik noktalar ele geçirildi. Ardından cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri tutuklanarak darbe süreci devam etti. 235 general ve yaklaşık 3500 subay emekliye sevk edilerek kontrol altına alınırken, 147 öğretim görevlisi açığa alındı ve bazı üniversiteler kapatılarak kontrol altına alındı. 520 hakim ve yargıç görevden ihraç edilerek de yargı kontrol altına alındı.

27 MAYIS DARBESİNDE NE OLDU?

Darbeyi planlayan ve gerçekleştiren 37 düşük rütbeli subay ve emekli Orgeneral Cemal Gürsel’in oluşturduğu Millî Birlik Komitesi ülke yönetimini ele geçirdi. 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti’nin ülkeyi giderek baskı rejimine ve kardeş kavgasına sürüklediği gerekçeleri ile Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir grup subay tarafından, 27 Mayıs 1960 sabahı ülke yönetimine el konuldu.

EMİR KOMUTA ZİNCİRİ İÇİNDE YAPILMADI

3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala, Ankara’ya yürüyüp isyancıları yakalayacağını söyledi. Bu olayın üzerine darbeden haberdar olmayan Emekli Orgeneral Cemal Gürsel, Millî Birlik Komitesi’nin başına getirildi. Bu darbenin diğer askeri darbelerden farkı, emir komuta zinciri içinde yapılmamış olmasıdır. 

37 subaydan oluşan Millî Birlik Komitesi, şunları yaptı:

Anayasa ve TBMM feshedildi

Siyasi faaliyetler askıya alındı

Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere birçok Demokrat Partili tutuklandı.

27 MAYIS 1960 DARBESİ SONUÇLARI

Darbe sonrası Türkiye’de birçok şey değişti. İdamlardan sonra Türkiye’de sağ ve sol görüşlü kitlelerdeki kutuplaşmalar git gide arttı. 1980’e kadar silahlı çatışmalar yaşandı. Atatürkçü düşünce, özellikle sağ görüşlü kesimde gözle görülür biçimde azaldı. Tarikatlar ve cemaatlerin sayısı arttı. Devletin ideolojik bir eğitim politikası uyguladığı düşüncesiyle çok sayıda vatandaş çocuklarını okula göndermemiş ve okuryazarlık oranı düşmüştür. Kürt milliyetçilik akımı, Güneydoğu Anadolu’da arttı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde çeşitli ideolojik gruplaşmalar başladı. Darbenin ardından ülke uzun süre ekonomik darboğazda kaldı. Türkiye’deki sağ seçmen yapısı, muhafazakar bir kimlik haline geldi ve sonraki tüm seçimlerde etkili oldu. 

ADNAN MENDERES NERELİ?

ADNAN MENDERES'İN SİYASİ HAYATI

Aydın’da bazı arkadaşlarıyla birlikte Ayyıldız grubunu kurdu. İlerleyen zamanlarda Piyade Alay Yaveri oldu ve savaşa katıldı. Savaştan sonra İstiklal Madalyası almaya hak kazandı. Ali Fethi Okyar tarafından 1930 yılında kurulan Serbest Fırka’nın Aydın teşkilatını kurdu ve başkanı oldu. Bu parti kapatılınca, CHP’ye girdi. 1931 senesinde, bu partiden Aydın milletvekili seçildi.

DEMOKRAT PARTİ 7 OCAK 1946 TARİHİNDE KURULDU

1945 yılına kadar, TBMM’de komisyon raportörlüğü yaptı. O sene Saracoğlu Hükümeti’nin gündeme getirdiği Toprak Kanunu tasarısını şiddetle tenkit ederek, komisyondan istifa etti. Partide yaptıkları muhalefetten dolayı, 12 Haziran 1945 tarihinde, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü ile birlikte, CHP Disiplin Kurulu tarafından ihraç edildiler. Bunun üzerine Celal Bayar da hem partiden hem de milletvekilliğinden istifa etti. Bu hareketler, Demokrat Parti’nin 7 Ocak 1946 tarihinde kurulmasına vesile oldu.

10 YIL BOYUNCA DEMOKRAT PARTİ’NİN TEK BAŞBAKANI OLDU

Menderes, 1946 yılı seçimlerinde, Demokrat Parti’den Kütahya milletvekili seçildi. Celal Bayar’dan sonra, partide ikinci adam konumuna geldi. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde, DP, oyların 53,5’ini alarak iktidar oldu. 10 yıl boyunca Demokrat Parti’nin tek başbakanı oldu. İktidarı zamanında, 5 hükümet kurdu. Bu on yıllık zaman içinde, Türkiye’nin iç ve dış siyasetinde büyük gelişmeler oldu. Sanayileşme ve şehirleşme hamleleriyle ülke büyük bir kalkınma yaşadı

CHP'DEN İHRAÇ EDİLDİ

Adnan Menderes, 1930 yılında kısa süreli de olsa Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın bir kolunu organize etti. Partinin kendini feshetmesinden sonra ise Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçti ve 1931 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden Aydın milletvekili olarak seçildi. Menderes, o dönemlerde en sert çıkışını, “çiftçiyi topraklandırma yasası” görüşülürken yaptı. Bu çıkış sonrasında ise Menderes, parti içi muhalefetten dolayı 1945 yılında CHP’den ihraç edildi.

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ VE BAŞBAKANLIĞI

CHP’den 1945 yılında Celâl Bayar, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte ihraç edilen Menderes, Demokrat Parti’yi kurdu. 1947’de yapılması gereken seçimler CHP tarafından bir yıl öne alındı. 1946 yılında CHP yüzde 85 oy ile seçimi kazandı. Menderes Demokrat Partisi aracılığı ile Kütahya milletvekili olarak tekrar meclise girdi.

‘Beyaz Devrim’ olarak adlandırılan 1950 seçimlerini DP kazandı. Menderes, 19. Türkiye Hükûmeti’ni kurarak başbakanlık görevine başladı. Bu görevini 1960 yılına kadar sürdürdü.

Başbakanlığı döneminde Türkiye ekonomisi ortalama yıllık %7.8 oranında büyüdü ve Türkiye’nin GSMH’si Dünya toplamının binde 6.43’ünden, binde 7.52’sine yükseldi.

6-7 EYLÜL OLAYLARI

Kıbrıs konusunda Londra’da ikinci tur görüşmeler yapılırken, 6 Eylül 1955 gecesi İstanbul’da bazı gazetelerin Selanik’te Atatürk’ün evine bomba atıldığını yazması üzerine özelikle Rumlara karşı yönelen olaylarda, 73 kilise, 8 ayazma, 1 havra, 2 manastır, 4 bin 340 dükkan, 110 otel ve lokanta, 21 fabrika ve 3 bin 600 ev saldırıya uğradı, 1 papaz olaylar sırasında öldürüldü. Bu olaylar sebebiyle TBMM olağanüstü toplandı. Hükümet adına konuşan Başbakan yardımcısı Fuad Köprülü hükümetin olaylardan haberi olduğunu ancak gün ve saatinin muayyen olmadığını açıkladı.

Türkiye siyasi tarihine 6-7 Eylül olayları olarak geçen, azınlıklara karşı gerçekleştirilen olaylarda Menderes’i yıpratan sürecin içinde en önemlilerinden biri olarak gösteriliyor.

27 MAYIS 1960 DARBESİ

27 Mayıs 1960 sabaha karşı saat 4’te radyoda Kurmay Albay Alparslan Türkeş TSK olarak yönetime el koyduklarını belirtti ve askeri darbenin sebeplerini bir radyo bildirisi ile halka duyurdu. TSK’nın 27 Mayıs 1960 günü darbe açıklaması yaptığı sırada Eskişehir’de bulunan Adnan Menderes, beraberindeki siyasilerle birlikte Kütahya’da tutuklanarak, Ankara’ya getirildi. Ankara’da bir süre tutulan Menderes, sonra Yassıada’ya yargılanmak üzere gönderildi.

YASSIADA’DA İDAM KARARI

27 Mayıs darbesini yapan cuntacıların özel olarak kurdukları mahkeme olan Yüksek Adalet Divanı, 9 ay 27 gün boyunca Menderes ve beraberindeki siyasetçileri yargıladı. Yargılama süreci sonunda 14 kişinin idamına, 31 kişinin de ömür boyu hapse mahkum edilmesine karar verildi. Ancak, Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi; Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar’ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi. Geri kalan 418 sanığa ise 6 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezaları veya beraat kararı verildi.

Menderes, 13 ayrı davadan yargılandı ve Bebek Davası dışındaki bütün davalardan suçlu bulundu.

MENDERES'İN İDAMI

27 Mayıs 1960 sabaha karşı saat 4.00’te radyoda Kurmay Albay Alparslan Türkeş, TSK olarak yönetime el koyduklarını ilan etti ve askeri darbenin sebeplerini bir radyo bildirisi ile halka duyurdu.

Menderes ise 27 Mayıs 1960 günü Kütahya’da Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankara’ya götürüldü ve diğer tutuklu DP üyeleri ile Yassıada’da hapsedildi.

Darbeci subaylar ise Cemal Gürsel başkanlığında kurulan Milli Birlik Komitesi ve Kurucu Meclis ile beraber ülke yönetimine el koydu. Menderes ve diğer DP üyeleri, bulundukları Yassıada’da kurulan Yüksek Adalet Divanı tarafından yargılanmaya başladı.

27 Mayıs darbesini yapan cuntacıların özel olarak kurdukları mahkeme olan Yüksek Adalet Divanı’nda 13 davadan yargılanan Menderes, ‘Bebek Davası’ dışındaki bütün davalardan suçlu bulundu. Mahkeme, 9 ay 27 gün süren yargılama süreci sonunda aralarında Menderes‘in de bulunduğu 14 kişinin idamına, 31 kişinin de ömür boyu hapse mahkum edilmesine karar verdi. Geri kalan 418 sanık hakkında ise 6 ay ile 20 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezaları veya beraat kararı verildi.

BEYAZ GÖMLEK GİYDİRİLDİ!

Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi, Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar’ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi.

Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, 16 Eylül 1961 tarihinde sabaha karşı idam edildi.

Menderes ise 17 Eylül 1961‘de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden “sağlam” raporu alınmasının ardından, İmralı Adası’na götürüldü.

İlk durak, komutanın odası oldu. İdam kararı yüzüne okundu. Menderes’in dilinden “Allah milletimize zeval vermesin.” cümlesi döküldü. İdam sehpasına gitmeden önce din görevlisi ile birkaç dakika konuştu. Ardından beyaz gömlek giydirildi.

İTİBARLARI İADE EDİLDİ

Menderes’in idam sehpasına çıkarıldıktan sonraki son sözleri, “Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum…” oldu.

Menderes, hakkında karar, Milli Birlik Komitesince onaylanınca, 17 Eylül 1961’de İmralı Adası’nda idam edildi. 29 yıl sonra ise bir kararla 17 Eylül 1990 yılında naaşları Cumhurbaşkanı ve devlet erkanın katıldığı bir törenle İmralı’dan alınarak, İstanbul’da Adnan Menderes Bulvarı Topkapı çıkışında yapılan Anıt Mezara nakledildi.

ADNAN MENDERES'İN EŞİ BERİN MENDERES KİMDİR?

Menderes’e yöneltilen suçlamalar

Menderes, 13 ayrı davadan yargılandı ve Bebek Davası dışındaki bütün davalardan suçlu bulundu.

-Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmekten yargılandı.

-6-7 Eylül Olayları’na önceden haberi olduğu halde müdahale etmemek.

-Kurulan bir örgütü (Vatan Cephesi) başka bir sınıf üzerinde baskı aracı olarak kullanmak.

-Vinileks firmasına Türkiye Vakıflar Bankası’ndan kredi verdirmekle suçlandı.

-İstanbul’da Bulvar ve yol açmak için pek çok vatandaşın evini, parasını geciktirerek ya da hiç ödemeden istimlak etmek.

-Kanuna aykırı olarak üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak.

-Bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak.

-Döviz Yasası’nı ihlal etmek.

-Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak.

-Halkı Demokrat İzmir gazetesinin matbaasını tahrip etmeye teşvik etmek.

-Kırşehir’in haksız olarak ilçe yapılması.

-Yargı bağımsızlığının ihlali.

-1957 seçimlerinin erkene alınarak, kanuna aykırı olarak tarihinin değiştirilmesi.

-Tahkikat Komisyonu’nun kurulup olağanüstü yetkilerle donatılması.

-CHP’nin mallarına “haksız” yere el konulduğu iddiaları.

-Anayasa ihlali.

27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından Yassıada'da yapılan yargılamaların ardından eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, İdam edilen merhum Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam kararları oy birliğiyle alındı. Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961'de sabaha karşı, Adnan Menderes ise İmralı Adası'nda 17 Eylül 1961'de saat 13.21'de idam edildi.

İŞTE YASSIADA'NIN YENİ HALİ