AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen programda açıklanan "Türk Dünyası Vizyon Belgesi" 198 sayfadan oluşuyor.
Vizyon Belgesinin takdim yazısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kaleme alındı.
Dünyada ve bölgede yaşanan gelişmelerin Türk devletlerinin daha güçlü bir bağla, daha sıkı bir işbirliği ve daha geniş bir vizyon ekseninde toparlanmasını gerekli kıldığını belirten Erdoğan, "Bu gerçeklik, bizleri ortak tarihimizin kökleriyle beslenen yeni bir yürüyüşe davet etmektedir." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Asırlar boyunca farklı coğrafyalara yayılan Türk halklarının ortak mirası 21. yüzyıla damgasını vuracak bir medeniyet hamlesinin habercisidir. Müşterek kader şuuruyla atacağımız adımlar, gelecek nesillerin yaşayacağı dünyanın da çehresini değiştirecek potansiyele sahiptir. Aynı mazinin izlerini süren, aynı kültürel iklimde filizlenen ve ortak değerlerde buluşan Türk devletleri arasındaki ilişkiler giderek güçlenmektedir. Bu ilişkilerin kurumsal zeminini oluşturan Türk Devletleri Teşkilatı, özellikle siyasi, beşeri ve ekonomik alanlarda yürütülen işbirliklerinin merkezinde yer almaktadır. Teşkilat bünyesinde atılan adımlar, Türk halkları arasındaki gönül bağlarını daha da kuvvetlendirmekte; tarihimizin derinliklerinden gelen dayanışma iradesini çağımızın şartlarına uygun şekilde yeniden inşa etmektedir. Birçok hususta sergilediğimiz ortak tavır; bölgesel ve küresel gelişmeler karşısında Türk Dünyası'nın sesinin daha gür çıkmasını sağlamakta; müşterek sorunlara karşı ortak çözümler üretme kabiliyetimizi artırmaktadır."
"BU YÜRÜYÜŞ DAHA BÜYÜK KAZANIMLARA KAPI ARALAYACAKTIR"
Ekonomiden politikaya, kültürden turizme, eğitimden spora kadar geniş bir yelpazede güçlenen işbirliklerinin, Türk devletlerinin ortak iradesini yansıttığını dile getiren Erdoğan, "Bu iradenin tecellisinde, ülkelerimiz arasında kurulan güven ikliminin önemli payı vardır. Dayanışmanın hakim olduğu bu iklim, tasada ve sevinçte birlikteliği ifade eden ortak bir şuur meydana getirmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Türk Devletleri Teşkilatı'nın son yıllarda yürüttüğü çalışmalarla, ortak istikamet arayışını somut bir programa dönüştürdüğünü, bölgede istikrarı önceleyen ve dünya siyasetinde etkisini günden güne artıran bir yapıya kavuştuğunu kaydeden Erdoğan, "Teşkilatın kurumsal yapısının gelişmesi, Türk Dünyası'nın geleceğine dair umutlarımızı kuvvetlendirmekte; ortak bir medeniyet tasavvurunun inşası için gerekli zemini oluşturmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gözlemci statüsüyle aramıza katılması, bu genişleyen vizyonun işaretlerinden biridir." görüşünü paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu tespitlerde bulundu:
"İnancımız odur ki bu yürüyüş, gönül ve kültür coğrafyamızda gelecek yıllarda çok daha büyük kazanımlara kapı aralayacaktır. Bugün köklü bir geçmişi, engin bir kültürü ve güçlü bir iradeyi birlikte temsil eden Türk devletleri, Türk Dünyası Yüzyılında birlikte ilerleyecek; bölgesinde barışı, refahı ve güveni güçlendirecektir. Türkiye olarak 2026 yılında Türk Devletleri Teşkilatı 13'ncü Zirvesi'ne ev sahipliği yapmaya hazırlandığımız bu süreçte kamuoyumuzla paylaştığımız Türk Dünyası Vizyon Belgemizin, ortak geleceğimize ışık tutan bir rehber olacağına inanıyorum."
Erdoğan, belgenin hazırlanmasında emeği geçen Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığını, alanında uzman hocaları ve akademisyenleri tebrik etti.
VİZYON BELGESİ'NİN DETAYLARI
Vizyon Belgesinin sunuş yazısı ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Kürşad Zorlu tarafından kaleme alındı.
Vizyon belgesi, "Giriş ve Temel İlkeler", "Türk Dünyası Durum Analizi", "İktisadi İşbirliği ve Ortak Kalkınma", "Güvenlik Politikaları", "Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi", "Eğitim ve Akademik İşbirliği", "Kültür, Dil ve Kimlik Politikası", "Sosyal Politika ve Demografik Hareketlilik", "Çevre, İklim ve Doğal Kaynaklar", "Hukuki İş Birliği", "Teknoloji ve İnovasyon Alanı", "Ulaştırma, Lojistik ve Altyapı Entegrasyonu", "Kurumsal Yapılanma ve Uygulama Mekanizması", "Bölgesel ve Küresel Vizyon" olmak üzere 14 bölümden oluşuyor.
AK Parti Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığı tarafından hazırlanan belgenin, Türk Dünyası'nın ortak hedeflerini, küresel vizyonunu ve stratejik yaklaşımını belirleyen kapsamlı bir çatı politika yayını olduğu vurgulanarak, bu çalışmanın AK Parti'nin küresel sorumluluk anlayışı ve bölgesel liderlik vizyonuyla Türk Dünyası'nda birlik ve beraberliği pekiştirme iradesinin somut göstergesi olduğu dile getirildi.
Belgede, Türkiye'nin Türk devletleriyle olan toplam dış ticaret hacminin 100 milyar doların üzerine çıkarılması hedefi yer buldu.
Vizyon Belgesinde, Türk Dünyası'nın uzun vadeli hedeflerini belirlemek, stratejik yönelimlerini koordine etmek ve karar alma süreçlerini hızlandırmak amacıyla Türk Dünyası Vizyon Kurulu'nun oluşturulmasının büyük bir gereklilik arz ettiği belirtiliyor.
Öte yandan belgede, Türk Dünyası Ortak Terörle Mücadele Merkezi'nin kurulması, bu merkezin tehdit analizleri yaparak terörle mücadelede koordinasyonu sağlayan bir yapı haline getirilmesi hedefi de yer buldu.
Türk Dünyası Ortak Dil Platformu'nun kurulması hedefinin de yer aldığı belgede, e-Devlet sistemlerinin entegrasyonu sağlanarak Türk Dünyası vatandaşlarının sınır ötesi işlemlerini kolaylaştıracak mekanizmaların geliştirilmesi ve ortak bir dijital kimlik sistemi oluşturulması gerektiği vurgulandı.
Türk Dünyası ülkeleri arasındaki hukuki işbirliğinin güçlendirilmesinin, ekonomik, ticari ve güvenlik alanlarında daha sağlam ve uyumlu bir yapı oluşturmak için kritik bir gereklilik olduğu kaydedilen belgede, Türk Dünyası Adalet ve Hukuk Konseyi oluşturulması, Ortak Tahkim Merkezleri kurulması hedefleri arasında yer aldı.
Türk Yatırım ve Kalkınma Fonu'nun kurulması ve ortak projelerin finansmanında etkin kullanılması hedefinin yer aldığı belgede, Türk Dünyası Kalkınma ve İmar Bankası'nın oluşturularak üye devletlerin uzun vadeli yatırımlarına finansal destek sağlanması hedefine işaret edildi.
Belgede, Türk İnsan Hakları Konseyi'nin kurulması ve insan hakları uygulamalarının ortak standartlara kavuşturulması, Türk Dünyası Hukuk Akademisi'nin kurulması ve ortak hukuk eğitimi verilmesi de hedefler arasında yer aldı.