AA
Partililer, LGBT'li bireyi işe alan Beyoğlu Belediyesine tepki göstermek amacıyla, Kızılay Meydanı Parkı içerisinde bulunan Besmek binası önünde toplandı.
Burada açıklama yapan AK Parti İlçe Başkanı Özkan, herkesin yüzünü kızartan gelişmeleri aktarmak için bir araya geldiklerini dile getirerek şunları söyledi:
"Biliyorsunuz bugünlerde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) ve CHP ilçe belediyelerinin anaokulu reklamlarından geçilmiyor. CHP'nin hizmet üretme alerjisini bildiğimizden, bu garip durum dikkatimizi çekmişti. İBB ve Beyoğlu Belediyesinin anaokulu gündeminin altından neler çıktığını görünce eminim sizler de 'Bu kadar da olmaz.' diyeceksiniz. Beyoğlu Belediyesi, hepimizin anaokullarının koordinatörlüğüne eşcinsellik propagandası yapan ve toplumun ahlaki değerlerini sorgulamaya, bir başka deyişle yıkmaya odaklanan organizasyonlarla bağlantılı birini atamıştır. Bu atama hem Türk aile yapımıza hem de çocuklarını güvenle belediyemize emanet ettiğini düşünen velilerimize büyük bir ihanettir."
Özkan, vatandaşların en değerli varlıkları olan biricik yavrularını belediyenin anaokuluna emanet ettiğini düşünürken, kapalı kapılar ardında belediye imkanlarını, ailelerin çocuklarına LGBT propagandası için kullananları kınadıklarını ifade etti.
- "BU ATAMANIN SONUÇLARINI HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?"
Abdullah Enes Özkan, şöyle devam etti:
"Onlara sormak istiyoruz. Anaokulu koordinatörü olarak atadığınız bu kişi bizim aile yapımızı ya da öğretmenlerimizi mi temsil ediyor? Kendisi de bir öğretmen olan ve izinden gittiğinizi iddia ettiğiniz Mustafa Kemal Atatürk sizin bu yaptıklarınıza ne derdi? Çocuklarımızı ne olduğu belli olmayan sapkın fraksiyonlara sempati devşiren kişilere mi emanet edeceğiz? Bu atamanın sonuçlarını hiç düşündünüz mü? Bu şahsın yetiştirdiği çocukların gelecekte hemcinsine karşı sapkın düşünceler geliştirmeyeceğini nereden bilebiliriz?"
Ailelerin çocuklarını bir umutla anaokullarına gönderirken, böylesi bir ideolojik propagandaya maruz kalmalarının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Özkan, "Bir yerel seçim kazanmış olmak size Türk toplumunun aile bütünlüğüyle veya nesliyle oynama hakkını vermez." diye konuştu.
Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradan tekrar altını çiziyorum. Biz kimsenin işiyle veya cinsel sapkınlıklarıyla ilgilenmiyoruz. Fakat sanat adı altında her türlü sapkınlığın normalleştirilmesine veya toplumsal cinsiyet sorgulamaları adı altında Türk gençliğinin ve doğrudan ülkemizin geleceğinin altına dinamit koyulmasına müsaade etmedik, müsaade etmeyiz, müsaade etmeyeceğiz. Değerli vatandaşlarımız, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 'Kimler kimlerle beraber, kimler kimlerle iş tutuyor.' İşte biz bugün bunu bir kez daha gördük. Ama içiniz müsterih olsun. Bizler burada olduğumuz müddetçe, bunlar planlarını tamamlamaya fırsat bulamayacaktır."
- "EĞİTİM ADI ALTINDA NELER AŞILADIKLARINI GÖZLER ÖNÜNE SERMEK İSTİYORUZ"
Beyoğlu Belediyesinde çocuk kreşleri koordinatörü olarak atanan K.K'nin aslında bakıldığında üniversitelerde ve Avrupa'da eğitim almış bir genç olarak karşılarına çıktığını anlatan Özkan, "Derinlemesine araştırma yaptığımızda kendisinin sapkın bir 'Mahu' üyesi olduğu ve bu oluşum aslında içeriğine bakıldığında, eşcinselliği savunan, 3-6 yaş grubundaki çocuklara çok affedersiniz cinsel şehvet uyandırabileceğini savunan bir grubun üyesi." ifadelerini kullandı.
Özkan, bu konu basına ilk yansıdığında Beyoğlu Belediyesinin bir açıklama yaptığını, şahsın kreşlerden sorumlu koordinatör olmadığını söylediğini kaydederek, "Ama bugün velilerimize atmış olduğu mesajda aslında bunu kabul ettiğini, kendisiyle çeliştiğini biz görüyoruz. Beyoğlu'ndaki kreşlerde eğitim gören çocuklarımızın bir an önce pedagog eşliğinde dinlenmesi ve nasıl bir eğitime maruz kaldığını da görmemiz gerekiyor. Hatta bu sırf Beyoğlu değil, İBB'de de Yuvam İstanbul eğitim kampüslerinin de sorgulanması lazım. Hatta bu dediğimiz şahsın da daha önce orada 6 yıl koordinatörlük yaptığını öğrenmiş durumdayız." şeklinde konuştu.
AK Parti teşkilatları olarak bu konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurgulayan Özkan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Beyoğlu halkı ve çocukları bunlara emanet edilemez. Velilerimiz çocuklarını belediyenin kreşlerine, yani daha güvenli olduğunu düşündükleri kreşlere veriyorlar. Ama çocuklarımızın orada neye maruz kaldığını bilmiyorlar. Biz bu basın açıklamasıyla Beyoğlu'ndaki velilerimize sesimizi duyurmak istedik. Belediyemizin birimlerindeki bu zihniyetlerin çocuklarımıza eğitim adı altında aslında neler aşıladıklarını gözler önüne sermek istiyoruz. Ulu Önder Atatürk'ümüzün buradaki pankartının arkasında neler yapıldığını, nasıl bir eğitim verildiğini bizler ve Beyoğlu halkı merak ediyor. Artık bu konu Beyoğlu'nu da aştı. Tüm Türkiye'nin bir sorunu olduğunu gözler önüne serdi."