IHA
Konya Mustafa Büyükkaplan Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi 19 yaşındaki Hüseyin Furkan Erdem, YKS'de YDT Arapça alanında girdiği sınavda açıklanan sonuçlara göre 500 tam puanla Türkiye birincisi olduğunu öğrendi. 28 Şubat sürecinde Selçuk Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden atılan annesinin fakültesinde sınava giren Erdem, sevincini Hac'daki ailesiyle paylaştı.
Sınava hazırlanma sürecinde disiplinli çalışmaya çok dikkat ettiğini kaydeden Hüseyin Furkan Erdem, "Şimdi herkes takdir eder ki, bu sınav bir sıkı çalışma, disiplin sınavıdır. Dolayısıyla başından sonuna kadar sıkı tutmaya dikkat ettim. Tabii bu süreçte maddi ve manevi ailem çok destek oldu. Yani bu süreç aileyle birlikte yürütülen bir süreçtir. Bir de arkadaşlarıma bir uyarım var. Kesinlikle sosyal yaşantılarına dikkat etsinler, kısıtlamasınlar. Çünkü 12 saat çalışabilirsiniz ama psikolojiniz zarar gördükten sonra sınava anında o çalışmanızı uygulayamadıktan sonra bunun hiçbir amacı olmayacaktır" dedi.
"ÇALIŞMA AZMİNİ KAYBETMEDİM"
Sınavın zor olmadığını ve yormadığını ifade eden Erdem, "Burada da beni zorlayan şey tamamen sosyal yaşantım oldu. Bazı yerlerde ket vurmak zorunda kaldım ve bu ister istemez çalışma motivasyonumu bazen etkiledi. Fakat ben de belli ideallerim olduğundan dolayı bunları kullanmakta Elhamdülillah tereddüt etmedim. Ne oldu? Çalışma azmini kaybetmedim. Çalışma azmimi kaybetmeyince daha çok gelecek aşkı doğdu ve bununla birlikte daha çok çalıştım. Bu da ister istemez bir başarıyı doğurdu. Ailem de bu konuda bana çok destek oldu, okulum da aynı şekilde" şeklinde konuştu.
"ANNEMİN ATILDIĞI FAKÜLTEDE TÜRKİYE BİRİNCİSİ OLMAK BANA NASİP OLDU"
Sınav sonucunu öğrendiğinde sevincini Hac'daki ailesiyle paylaştığını söyleyen Erdem, "Ailem Hacca gideceklerini 2 ay boyunca hiçbir şekilde bana söylememişti. Sınavdan önce dikkatim dağılmasın diye söylememişler. Sınavdan çıktıktan sonra öğrendim. Ailem Hacca gittiğinde çok dua etti bana. Öğrendiğimde onlara haber verdim. Ben normalde 3 gündür gece 5'e kadar yatmıyordum. Namazı kılıp öyle uyuyordum. Açıklanmamıştı bir türlü. İster istemez bir gergin bekleyiş vardı. Çünkü derece kısmında çok küçük puanlar bile size çok farklı şeyler kaybettirebilir ya da kazandırabilir. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir duygu değişimim olmadı. Ailem çok sevindi. Şunu da vurgulamak isterim, benim annem özellikle 28 Şubat döneminde mağdurlardan biriydi. Onun atıldığı fakültede, edebiyat fakültesinden Türkiye birincisi olmak bana nasip oldu. Ben aynı fakültede sınava girdim ve gerçekten benim için vurucu bir an oldu. Rabbimin bir takdiri olarak gördüm" ifadelerini kullandı.
"NİHAİ HEDEFİM AKADEMİSYENLİK YAPMAK VE DONANIMLI BİR AKADEMİSYEN OLMAK"
Geleceği hakkında da konuşan Erdem, "Şu an seçenekleri değerlendiriyorum. Gelen teklifler oluyor ister istemez. Bunları değerlendiriyorum. İstişare edeceğim insanlar var. Onlarla istişare etmek istiyorum. Ama genel olarak dil anlamında İngilizce, Almanca ve Farsça dillerinde özellikle bir yetkinlik kazanmak istiyorum. Kültürel anlamda da hakim olabilmek adına çalışmalar yapmayı düşünüyorum. En nihai hedefim akademisyenlik yapmak ve donanımlı bir akademisyen olmak. Artık takdir işi göreceğiz" diye konuştu.