AA
İsmail Kandemir, AA muhabirine, dün Diyanet İşleri Başkanlığınca kendisine Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ndeki cuma namazı için davet geldiğini söyledi.
Davetin ardından yıllardır verdiği tüm çabaların mutluluğunu yaşadığını belirten Kandemir, tarifsiz duygular içinde olduğunu anlattı. Hazırlıklarını yaparak, torunlarını da yanına alıp sabahın ilk ışıklarıyla beraber yola koyulduğunu belirten Kandemir, şunları belirtti:
"1966 yılında Ayasofya'ya gitmek için 3 gün yol giderdik. Bu bir kızıl elma. Bana, 'Dava açmanız için dernek kurmanız lazım.' dediler. Derneği kurduk, davayı açtık. Uzun yıllar çalıştık ve kazandık. Kalbim pıt pıt atıyor. O kadar heyecanlıyım ki görmek ve onu yaşamak istiyorum. Bu anlatılamaz bir duygu. Torunlarımı da yanıma aldım. Onlar da bu anı yaşasın, hissetsin istiyorum. Torunum bana bir gün, 'Dava açacaksın ve kazanacaksın.' demişti. Şimdi de kazandık. Bu beni çok duygulandırdı. Babadan oğla geçen bir hastalık bu, vatan aşkı. Dedem Kurtuluş Savaşı'nda, babam İnönü Savaşı'nda ve amcam Sakarya Savaşı'nda mücadele etmiş. Bu Orta Asya'dan gelen bir aşk. Hiç değişmeyecek bitmeyecek bir aşk."
- AYASOFYA'YA İLİŞKİN HUKUKİ SÜREÇ
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk olarak 2005'te Danıştaya dava açmıştı. Dernek, 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istemişti.
Danıştay 10. Dairesi, 24 Haziran 2005'te söz konusu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurma istemini reddetmişti. Daire 2008'de ise caminin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına işaret ederek davayı reddetmişti.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Dairenin bu kararını onamıştı. Dernek, 2016'da tekrar Danıştaya dava açmıştı.
Derneğin Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru hakkında ise 2018'de karar verilmişti. Yüksek Mahkeme, Ayasofya'nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvuruyu, "incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez bulmuştu.
Danıştay 10. Dairesi'nin Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından Ayasofya'nın Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, 10 Temmuz'da Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanmıştı.