BAE'nin 'Ayasofya' hazımsızlığına tepki: Olayları hükümetlerinin duruşlarından bağımsız değerlendirmekten acizler

Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı aktivist Hamed eş-Şemsi, Ayasofya Camii'nin 86 yıl sonra yeniden ibadete açılmasıyla ilgili bazı BAE'li hesaplardan yapılan "öfkeli" paylaşımlara anlam veremediğini dile getirerek "Hindistan'ın Babri Mescidi'ni bir Hindu tapınağına dönüştürmesine aldırmıyorlar. Olayları hükümetlerinin duruşlarından bağımsız değerlendirmekten acizler." ifadelerini kullandı.

25 Temmuz 2020 Cumartesi 10:57
Güncel Haberleri

AA



Arap akademisyen, yazar, gazeteci ve aktivistler, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin 86 yıl aradan sonra yeniden ibadete açılması karşısındaki memnuniyetlerini sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalarla duyurdu.

Arap akademisyen, gazeteci ve yazarlar, sosyal medya hesaplarından, "Ayasofya", "Ayasofya Camisi", "Ayasofya camidir", "Ayasofya müze değil camidir" etiketleriyle çok sayıda paylaşımda bulundu.

Katarlı yazar Cabir el-Harami Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Ayasofya-i Kebir Camii'nde 86 yıl aranın ardından ilk cuma namazının kılındığı günü "Allah'ın günlerinden bir gün" olarak nitelendirerek, İslam toplumlarının Ayasofya-i Kebir Camii'nde kılınan cuma namazını gözyaşları, huşu ve iştiyakla takip ettiğini söyledi.

Kuveytli yazar Nasır el-Usaymi de Ayasofya-i Kebir Camii'nin ibadete açılmasının dini ve siyasi anlamının derin olduğunu belirterek, "Ayasofya sadece camiden ibaret değildir. Ayasofya tarihtir. Ve belki Ayasofya'nın ibadete açılması ümmetin uyanışı ve kurtuluşuna vesile olacaktır. Allah'ım İslam'ı ve Müslümanları izzetli kıl." ifadelerini kullandı.

Katar Üniversitesi Körfez Araştırmaları Merkezi Müdürü Mahcub Zuveyri de Ayasofya-i Kebir Camii’nin ibadete açılmasına ilişkin yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye, tarihini yeniden geri getirerek bir tarih yazıyor. Diğerleri ise tarih satıyor, coğrafya satıyor, gelecek satıyor. Ayasofya..."

Katarlı yazar Abdullah el-Mulla da paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Diyorlar ki Erdoğan eskiden olduğu gibi Ayasofya'yı ibadete açarak Müslümanların hoşnutluğunu kazanmak istiyor. Eğer bir şey yapacaksanız, bu, Müslümanların kin ve nefretlerini kazanmaktansa, hoşnutluğunu kazanmak olsun."

- ERDOĞAN'IN KUR'AN'DAN AYETLER OKUMASI

Katarlı yazar İman el-Kabi paylaşımında "İslam ümmeti nasıl galip gelecek?" ve "İslam ümmeti Kur'an'ın himayesi altında nasıl birlik olacak?" sorularını sorarak, kendi sorularını şöyle yanıtladı:

"Allah bu ümmeti alçalttığında, liderler İslam dini ve ilmin gücüyle ümmeti şereflerine ve medeniyetlerine tekrar geri döndürür ve Allah yeryüzünde adil düzenle hükmeder. Erdoğan, 86 yılın ardından Ayasofya'da kılınan cuma namazından önce Kur'an'dan ayetler okudu."

Katarlı yazar Fehd el-İmadi de paylaşımında "Ayasofya'dan ezan sesleri yükselince... Siyonist Arapların hayatında hüzünlü bir gün..." ifadelerini kullandı.

Kuveyt Üniversitesinde Siyaset Bilimli Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Abdullah Şayci, Ayasofya-i Kebir Camii'nin ibadete açıldığı günün Müslümanların yaşamında tarihi nitelikte olduğunu, tarihte 500 yıl cami olan Ayasofya'nın 86 yıllık aradan sonra tekrar Müslümanların ibadetine açıldığını ve dünyanın farklı yerlerinde yüzlerce milyon Müslümanın sevinç içinde olduğunu kaydetti.

- "ALLAH TÜRKİYE'Yİ EMİN VE EMNİYETLİ BİR VATAN KILSIN"

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) vatandaşı aktivist Hamed eş-Şemsi, Ayasofya-i Kebir Camii'nin ibadete açılmasıyla ilgili bazı BAE'li hesaplardan yapılan "öfkeli" paylaşımlara anlam veremediğini dile getirerek, şu mesajı paylaştı:

"Ayasofya'nın tekrar ibadete açılmasına bazı BAE'li hesaplardan yapılan öfkeli paylaşımları anlamıyorum. Hindistan'ın Babri Mescidi'ni bir Hindu tapınağına dönüştürmesine aldırmıyorlar. Olayları hükümetlerinin duruşlarından bağımsız değerlendirmekten acizler."

Kuveytli yazar Abdulaziz Fazlı da Ayasofya-i Kebir Camii'nin ibadete açılmasından duyduğu sevinci şu sözlerle dile getirdi:

"Bu ümmete hayırlı müjdeler olsun! İstanbul'da, 86 yılın ardından Ayasofya Camisi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımıyla cuma namazı kılındı.Allah Türkiye'yi emin ve emniyetli bir vatan kılsın. Allah İslam'a ve Müslümanlara zafer nasip etsin."

- SANKİ "FETİH" GÜNÜ

Ayasofya-i Kebir Camii'nin sadece bir cami olmadığını, aynı zamanda bir tarih olduğunu ve ibadete açılmasının derin dini ve siyasi manalar ifade ettiğini belirten Mısırlı gazeteci Ahmed Mansur da şunları kaydetti:

"Hilafet 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması sonrasındaki süreçte düştü. 86 yıllık aradan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan yine bir 24 Temmuz'da Ayasofya Camisi'ni ibadete açtı ve belki bu adım ümmetin uyanışı ve dirilişi olur."

Kuveytli akademisyen Hakim el-Mutayri, Ayasofya'nın 86 yıldan sonra sanki ilk kez ibadete açılmışçasına Müslümanların akınına uğradığını ve bu durumun Ayasofya için ikinci bir fetih olduğunu ifade etti.

Mısırlı gazeteci Mutez Matar da cuma namazı öncesi Ayasofya-i Kebir Camii yakınında namaz kılacak yer bulmak için tekbir getirerek koşan insanların görüntülendiği bir videoyu paylaşarak şu mesajı paylaştı:

"Sanki 'Fetih' günü... Binlerce insan tekbirlerle Ayasofya'nın yakınında bir yer bulabilmek için yarışıyor. İnsanlar birbirine sanki ilk kez söylermiş gibi 'Cumanız mübarek olsun' diyor. Konstantiniye'yi fetheden Fatih'in ruhuna selam olsun. Emin olan rehber hazreti Muhammed'e salat ve selam olsun."