Bakan Kacır: Bu milletin evlatları alın teriyle Bayraktar'ı, AKINCI'yı, HÜRKUŞ'u, KAAN'ı üretti

Bakan Kacır, merkez Artuklu ilçesindeki Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen "Astronotlarımızın Katılımı ile Lise Öğrenci Buluşması"na katıldı.

Burada konuşan Kacır, Mardin'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, programda Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın Türkiye'nin ilk uzay bilim misyonu kapsamında yürüttüğü çalışmaları anlatacağını söyledi.

Gezeravcı'nın Türkiye'nin bütün şehirlerini ziyaret edeceğini, gençlerle ve öğrencilerle buluşacağını kaydeden Kacır, bu misyonun en önemli amaçlarından birinin bu heyecana gençleri ortak edebilmek olduğunu belirtti.

Milli teknoloji hamlesine gençlerin sunabileceği katkının büyük olduğunu, milli teknoloji hamlesinde bugüne kadar elde ettikleri pek çok kazanımı gençlere borçlu olduklarını ifade eden Kacır, bugün savunma sanayisinde ortaya konulan başarı hikayelerinin gençlerin eliyle ortaya çıktığını vurguladı.

Türkiye'de havacılık tarihine ilişkin bilgiler paylaşan Kacır, şöyle konuştu:

"Geçmişte bu toprakların sanayileşme tarihi havacılık tarihi adeta akamete uğratılmış. Buraya Türkiye'nin otomobiliyle geldik. Türkiye'nin otomobilinden yine 60 yıl önce bu topraklarda yine otomobil üretilmek istenilmiştir. Devrim otomobili. Bizim mühendislerimiz onu üretmişlerdi. Fakat benzin konulmayan bir otomobil yolda gidebilir mi? Otomobil yolda kaldı, denilerek o proje iptal edildi. İşte böylesi akamete uğratılmış hikayeler tarihiyle 2000'lere geldik. Bu yıllarda Cumhurbaşkanımızın sağlam iradesiyle Türkiye sanayi ve teknolojide yerlileşme ve millileşme adımlarını sıklaştırdı. Gerçekten de adım adım muazzam bir mesafe katettik. Bu milletin evlatları alın teriyle Bayraktar'ı, ANKA'yı, AKINCI'yı, AKSUNGUR'u, HÜRKUŞ'u, HÜRJET'i, KAAN'ı, KIZILELMA'yı üretti ve bu milletin imzasını gökyüzüne attı. Bu muazzam bir başarı hikayesidir. Demek ki, başkalarından geri kalacak bir yanımız yok. Başkalarının başarabileceği ama bizim başaramayacağımız bir iş de yok. Yeter ki evlatlarımızın önlerindeki engelleri kaldıralım, onların yollarını açalım, onların yanında duralım. Biliyoruz, inanıyoruz ki bu salondaki kardeşlerimiz de Allah'ın izniyle benzer başarı hikayelerine imza atacaklar."

Her zaman gençlerin yanında olacaklarını bildiren Kacır, "Havacılıkta neyi nasıl başardıysak sanayinin, teknolojinin diğer alanlarında da ayrı başarı hikayesini adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz." dedi.

Uzay bilimi ve teknolojilerinin havacılık gibi önemli ve kıymetli bir alan olduğunu dile getiren Kacır, uzay alanında da dünyanın en başarılı işlerine imza atabileceklerini, bu alanda da pek çok projeyi hayatta geçirdiklerini kaydetti.

İlk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'yı ürettiklerini ve uzaya göndermeyi başardıklarını anımsatan Kacır, şöyle devam etti:

"Bu başarıyla Türkiye uydu geliştirme alanında dünyada ilk 11 ülkeden biri oldu. Kendi haberleşme uydusunu geliştirebilen, üretebilen 11 ülkeden biridir Türkiye. İnşallah bu başarıların taçlandırarak sürdüreceğiz. Her attığımız adım bir öncekinden çok daha öteye taşıyor bizi. Milli uzay programımız var. İnşallah kendi mühendislerimizin, bilim insanlarımızın geliştirdiği bir uzay aracıyla aya erişmeyi hedefliyoruz. İşte Alper Gezeravcı'nın, bu milletin evlatlarının hayallerinin önündeki engellerini kaldıran, Türkiye'nin ilk uzay bilim misyonuyla birlikte insanlı uzay araştırmalarında da yeni bir sayfa açmış olduk. Bunun da devam gelecek Allah'ın izniyle. İnşallah sizlerle birlikte, sizlerin öncülüğünde bu milletin evlatları çok daha büyük işlere imza atmaya devam edecekler.

Biz bu milletin hiçbir ferdini, evladını asla bir diğerinden ayrı görmeyiz. Bu milletin hiçbir şehrini bir başka şehrinden, yöresinden ayırmayız. Biz ne kadar bir, beraber olursak, kardeş olursak o kadar güçlüyüz. İsrail, Lübnan'da binlerce çağrı cihazına yerleştirdiği patlayıcıları uzaktan gönderdiği bir sinyalle patlattı. Onlarca kişiyi öldürdü, yüzlerce, binlerce kişiyi de yaraladı. İşte milli teknoloji hamlesinin ne kadar kıymetli, ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Biz bütün kritik teknolojilerle kendi sistemlerimizi geliştirmek zorundayız. Bütün teknoloji alanlarında bağımsız olmak zorundayız. Bugünün dünyası böyle bir dünya ve bu coğrafya zor bir coğrafya. Dört bir tarafımızda maalesef savaşlar var. Bu topraklarda bir, beraber ve kardeş olacağız. Alın teriyle, akıl teriyle hep birlikte bu coğrafyanın huzur ve güven adası olmaya devam edeceğiz."