DHA
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, bir dizi temaslarda bulunmak üzere Yalova'ya geldi. Bakan Nebati ile Bakan Varank ilk olarak LC Waikiki Yalova Lojistik Merkezi açılışına katıldı. Bakanlar Nebati ve Varank'a, Yalova Valisi Muammer Erol, AK Parti Yalova milletvekilleri, Yalova Belediye Başkanvekili Mustafa Tutuk eşlik etti. Programda konuşan Bakan Nebati, şunları söyledi:
"Pandemiyle başlayıp Rusya-Ukrayna savaşıyla devam eden süreç küresel ekonomide birçok sorunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Enerji ve gıda başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki hızlı artışlar tüm dünyada enflasyonu, baskıları tırmandırdı. Almanya'da son 70, Amerika Birleşik Devletleri'nde ise son 40 yılın en yüksek enflasyon oranları ortaya çıktı. Enflasyonla mücadele etmek için birçok ülke Merkez Bankası finansal sıkılaştırmaya gitmiş, bu durumda ekonominin resesyon risklerinin giderek artmasına da sebep olmuştur. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri bugün teknik olarak resesyondadır. Gelişmiş Batı ülkelerindeki faiz artırımları kendilerinin resesyon risklerini arttırmıyor, aynı zamanda Birleşmiş Milletler'in de dün belirttiği gibi küresel ekonominin resesyona ve ardından uzun süreli durgunluğa girme riskini de arttırıyor. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı Genel Sekreteri, muhtemel küresel resesyonun önlenmesi için gelişmiş ülkelere politikalarını değiştirme çağrısı yapmış bulunuyor. Uzun yıllardır Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ve son zamanlarda hemen her gün ifade ettiğimiz ve uyguladığımız politikaları şimdi Birleşmiş Milletler, çağrı yaparak tekrar ediyor. Öte yandan savaş nedeniyle ülkelerin gıda arz güvenliğine ilişkin endişeleri artarken küresel gıda fiyatları üzerinde de yukarı yönlü. Yönlü bir baskı oluşturdu. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması ülkemizin diplomatik bir başarısı olarak hem küresel gıda arz güvenliği sorunlarının hafifletmiş hem de fiyatların önemli oranda gevşemesini sağlamıştır. Dünyada bunlar yaşanırken Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde ekonomi yönetimi olarak bizler küresel fırsata çevirmek hedefiyle Türkiye ekonomik modelini kurguladık ve hayata geçirdik. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı Türkiye Ekonomi Modeli'mizin temel amacı ekonomimizin sürdürülebilir büyüme patikasına girmesini sağlamak kısa vadede küresel sıkıntıları en düşük hasarla bertaraf ederken uzun vadede orta gelir tuzağını aşmaktır. Salgın sonrasında dünya ekonomisi önemli bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçerken bu dönüşümü yakinen takip ediyor ve gereken tüm adımları atmaya devam ediyoruz. Bildiğiniz üzere geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla ekonomi dönüşüm zirvesinde önemli 2 gün geçirdik. Dünyanın dört bir yanından saygın akademisyenlerle bir araya geldik. Ülkeyi konuştuk, dünyayı konuştuk. Bölgeyi konuştuk. 2 dolu dolu günü birlikte geçirdik. Kendileri gerçekleştirdiğimiz istişare ve paylaşımlar bizlere bir kez daha Türkiye ekonomi modelimizin ne kadar isabetli ve zamanında atılmış bir adım olduğunu teyit etti. Zirvede tedarik bakımından günümüzde bölgeselleşme eğilimlerinin ağır bastığı çok açık bir şekilde ifade edilmiştir. Bu kapsamda Türkiye'nin yeni ekonomi modeliyle giderek artan üretim gücünün ülkemizin önemli bir bölgesel tedarik merkezi haline gelmesini destekleyeceğini açık bir şekilde görmüş olduk. Oluşan bu tarihi fırsat karşısında Türkiye'nin uyguladığı ekonomi politikası gelişmekte olan diğer ülkeler için de bir model teşkil edeceğinin altı tekraren çizilmiştir."
"Son yıllarda istihdamda ihracat ve büyümede elde ettiğimiz başarı ve kazanımlar diğer ülkelerle kıyaslandığında parmakla gösterilecek niteliktedir" diyen Bakan Nebati, şöyle devam etti:
Kendinize güvenin, iyi yoldayız. Doğru yoldayız ve güçlü bir şekilde gidiyoruz. Söylediklerimiz birileri tarafından manipüle edilebilir. Siz bizi anlıyorsunuz. Biz sizi anlıyoruz. Dünya da anlayacak. Çağrılar bu ülkeden çıkan çağrılarla mutlaka aynı frekansta buluşacak. Buna inancımız tamdır. Tüm olumsuz küresel koşullara rağmen inançta ve ter dökerek kaydettiğimiz başarıları sindiremeyen çıkar odakları ve onların gürültücü elemanları bugün hop oturup hop kalkmaya devam ediyorlar. Elde ettiğimiz tüm kazanımların üzerini örtmek için sürekli gündemi çarpıtacak yeni bir malzeme arayışında olmaya da devam ediyorlar. Bu kişiler, milletimize somut projeler ortaya koymak bir yana çarpıtılmış spekülatif açıklamalar ve ucuz algı operasyonlarından başka hiçbir gayret göstermiyorlar. Son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ayağa kalkan öz güvenini yeniden kazanan milletimiz, sinsi kumpaslara ve kirli darbe girişimlerine nasıl geçit vermediyse bu ekonomi tetikçilerine de asla prim vermeyecektir. Esasen bu odaklar, milletimizin karşısında hiçbir başarı elde edemeyeceklerini kendileri de çok iyi biliyorlar. Bu yüzden mesnetsiz ve seviyesiz saldırılarını çaresizce arttırmaktan başka hiçbir şey de yapmıyorlar. Peki biz ne yapıyoruz? Sizlerle birlikte ülkemize yeni tesisler kazandırıyor, küresel tehditleri fırsata çevirmek için beraberce azimle, kararla ve inançlı adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Ne yapıyoruz biz? Dönüşen bu yeni dünyada Sayın Cumhurbaşkanımız ve milletimizle birlikte Türkiye yüzyılını yazmaya devam ediyoruz. Tüm kalbimle inanıyorum ki Rabbim gösterdiğimiz bu gayretlerin mükafatlarını bizlere elbette verecek. Ay yıldızlı bayrağımız küresel arenada her geçen gün daha da yükseklere çıkacaktır. Biz iş adamıyla, iş adamı gibi konuşuruz. Çiftçiyle çiftçinin dilinden konuşuruz. Bir işçiyle otururuz, ekmeğimizi beraber paylaşırız. Bir iş adamıyla oturur, onunla beraber yürür, önündeki engelleri kaldırırız. Bir dar gelirli ile baş başa kaldığımızda 'seni çok iyi anlıyoruz' deriz. Enflasyon olduğu zaman onunla nasıl mücadele edeceğini iyi biliriz. Ülkenin 20 yılda nereden nereye geldiğini çok iyi bir şekilde ifade etmeyi beceririz. Hem alaylı hem de mektepli olarak bir üniversite hocasıyla da oturup konuşurken hangi dili konuşacağımızı çok iyi biliriz. Siz yalan dolan hezeyanlarla sözlerinizi devam ettirin. Siz havuzunuzda çırpınmaya devam edin. Siz trollerinizle sizi takipçilerinizin sayısını arttıracak her türlü işi yapın. Ancak biz teorisinden de uygulamasından da Türkiye Ekonomi Modeli'nin sadece Türkiye'ye değil dünyaya büyük bir örnek teşkil edeceğini ve bu sancılı dönemin tüm dünyanın sancılı bir şekilde geçtiği bu döneme en iyi şekilde geçeceğimizi biliyoruz. Onun için buradayız. Büyüyeceğiz, çalışacağız, üreteceğiz, istihdam yaratacağız ve ülkeyi büyüteceğiz."
Türkiye ekonomisinin büyüdüğüne vurgu yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da,"Türkiye son dönemde dünyada yaşanan bütün çalkantılara rağmen yoluna dolu dizgin kararlılıkla devam ediyor. Türkiye ekonomisi 1'inci çeyrekte performansı bir adım öteye taşıyarak 2'nci çeyrekte yüzde 7,6 büyüdü. Dünyanın birçok ülkesinin havlu attığı böylesine bir dönemde OECD ve G20 ülkeleri arasında en büyük büyümeyi yakalayan 2'nci ülke oldu. Esasında son 7 çeyrektir devam eden büyüme serisi aslında bu başarıların bir tesadüf olmadığının da en net göstergesi. Türkiye'nin son dönemde yakaladığı ivmenin bir diğer somut göstergesi de her ay yeni rekorlar kıran ihracatımız. Sürekli karamsarlık pompalayanlara inat, ülkemiz aşağı yukarı bütün sektörlerin katkısıyla ihracatta tarih yazmaya devam ediyor. Elbette ki buradaki aslan paylarından bir tanesi hazır giyim ve konfeksiyon sektörüne ait. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 20 milyar doları aşan ihracatıyla 2021 yılının en çok ihracat yapan 4'üncü sektörü olmayı başardı. Her ne kadar bu rakamlar iyi gibi gözükse de ben hazır giyim sektörümüze aslında bu rakamların yakışmadığını da düşünüyorum. Bizim hazır giyim sektöründen beklentimiz emin olun bundan çok daha fazla. Türkiye gerek pazarlara olan yakınlığı, gerekse derin tecrübesiyle sektörde önemli avantajlara sahip. Bu manada bizim daha cevval olmamız gerekiyor. Sadece tedarikçi olmaktan ziyade kendi markalarımızı çıkarmamız, oluşturmamız gerekiyor. Dijital ve yeşil teknolojilere yatırım yapmamız gerekiyor. AR-GE ve tasarım artık hazır. Giyim sektörünün olmazsa olmazı bu manada biz daima sektörün duruyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak firmaların kendi bünyelerinde kurduğu AR-GE ve tasarım merkezlerine çok cazip. teşvikler sağlıyoruz. Yenilikçi projeleri KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla desteklemeye devam ediyoruz. Bunların yanında uluslararası desteklerle de sektöre çok ciddi altyapıları için kaynaklar oluşturuyoruz. Örneğin 21 milyon avro bütçeli hazır giyim ve tekstil sektörünün dijital dönüşümü projesiyle KOBİ'lerin dijital yetkinliklerini geliştirebilecek bir merkez oluşturduk. Bu merkez aracılığıyla KOBİ'ler bir yandan dijital yetkinliklerini arttırırken diğer yandan dünyaya nasıl daha fazla entegre olabiliriz. Yine aynı şekilde ihtisas organize sanayi bölgeleriyle tekstil ve hazır giyim firmalarına yeni yatırım alanları açmak için gayret gösteriyoruz. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da tekstil kentler vasıtasıyla buradaki yatırımların önünü açıyoruz. Bunları hızlandırıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığıyla birlikte başlattığımız çalışan ve üreten gençler programı kapsamında 36 ilimizde şu anda 175 fabrika binasının inşaatına devam ediyoruz. Bu fabrika binalarını tamamladığımızda burada yatırımcıların yapması gereken bir tek şey kalıyor. Makine teçhizatlarını bu fabrikalara hazır fabrikalara getiriyorlar ve burada hemen üretime başlamış oluyorlar"dedi.
"Vakti zamanında bizim de partimizde siyaset yapmış Ali Babacan sektörün temsilcilerini toplayıp ne diyordu biliyor musunuz?" diyen Bakan Varank, şöyle konuştu
'Bakınız tekstil sektörünün geleceği yok. Konfeksiyon sektörünün geleceği yok. Buralardan çıkmanız lazım' diyordu. 'Bizim başka alana yönelmemiz lazım' diyordu. Ama biz tabii ki o arkadaşları dinlemedik. Biz yolumuza kararlılıkla devam ettik. Onları dinlemiş olsaydık şimdi yaya kalırdık. Türkiye'nin en önemli sektörlerinden biri olan milyonlarca vatandaşımıza istihdam sağlayan tekstil sektörü de çöker giderdi. Yine aynı arkadaş ne derdi? Ne diyordu biliyor musunuz? Tersanecileri toplayıp diyordu ki, 'Bakın bu tersane işlerinden çıkmamız lazım. Gemi inşası artık angarya bir sektör. Buralara yatırım yapmamanız lazım.' Ama bugün geliyorsunuz Yalova'ya bakıyorsunuz. Şu anda Avrupa'nın en teknolojik gemilerini hangi tersane yapıyor? Yalova'daki tersane yapıyor. Bugün hidrojenle çalışan, elektrikle çalışan hibrit tekneleri Yalova'daki tersaneler üretip Kuzey Avrupa ülkelerine ihracat yapıyor. Onun için bakıyorsunuz birtakım aklıevveller çıkıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın başarılarını kendilerine mal etmeye çalışıyorlar. Ama yemezler değerli arkadaşlar. Bizim vatandaş. bu aldatmacalara karnı tok. Bu millet kimin ne yaptığını, kimin ne yapmadığını gayet net bir şekilde görüyor ve ona göre de süreçlerde hep nerede durması gerekiyorsa 20 yıldır da hamdolsun orada duruyor ve inşallah bundan sonra da bu şekilde devam edeceğiz.".
Firmanın LGBT çağrışımı yapan renk ve işaretlerini ürünlerinde kullanmama karanını destekleyen Bakan Varank, "Buraya gelirken bir haber okudum ve bu işe de imza attılarsa, haber doğruysa ben kendilerine teşekkür etmek istiyorum. Grup, çalışanlarına bir elektronik posta göndermiş ve demiş ki 'lütfen ürünlerimizde LGBT çağrışımı yapan işaretleri kullanmayın.' Bunlarla ilgili ürünler üretmeyin. Çünkü bizim hassasiyetlerimiz var, sorumluluğumuz var. Dünyada bir LGBT dayatması varken, bir cinsiyetsizlik dayatması varken, LC Waikiki'nin bu inisiyatifi almasını da ben çok değerli buluyorum ve kendilerine çok teşekkür ediyorum. Kimse kusura bakmasın. Siz ne yapıyorsanız yapın. Ama cinsiyetsizliği dayatırsanız, aile mefhumunun altını oymaya devam ederseniz, biz de kimseye eyvallah demeyiz. Bunun karşısında dururuz. Böyle markaların gerisinin geleceğine de ben inanıyorum. Biz aileyi savunmaya Allah'ın izniyle devam edeceğiz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından tesisin açılış kurdelesi kesildi.