Doğu Akdeniz’de enerji birikimi

Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervinin, Türkiye’nin 572 yıllık, Avrupa’nın ise 30 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olduğu hesaplandı. Bölgenin bu potansiyeli, doğalgaz ve petrol rezervleri ile ekonomik bir değer.

5 Haziran 2019 Çarşamba 07:00
Güncel Haberleri

LÜTFÜ KAPLAN



Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı (E) Oramiral Eşref Uğur Yiğit, 90’lı yılların sonunda “Doğu Akdeniz’in 21. yüzyılın en keskin hesaplaşmasının yapılacağı bölge” olacağını belirterek dikkatleri Doğu Akdeniz ve Ege’ye yöneltti. Biz de bölgedeki mevcut durumu okuyucularımız için toparladık. 

TÜRKİYE’NİN İHTİYACI 

Doğu Akdeniz bölgesi İsrail deniz yetki alanlarında 2009’da Tamar (318 milyar metreküp - bcm), 2010’da Leviathan (605 bcm); Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) sözde münhasır ekonomik bölgesinde (MEB) 2011’de Afrodit (129 bcm) ve Mısır MEB’inde 2015’te Zohr (850 bcm) doğal gaz sahalarının keşfedildi. Doğu Akdeniz havzasında toplamda 3,5 trilyon metreküp keşfedilmemiş doğal gaz; 1,7 milyar varil keşfedilmemiş petrol kaynağı bulunduğu tahmin ediliyor. 

TÜKETİM MİKTARI 

2010 yılı tüketim miktarları dikkate alındığında, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervinin, Türkiye’nin yaklaşık 572 yıllık, Avrupa’nın ise 30 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olduğu hesaplandı. Bölgenin bu potansiyeli, enerji taşımacılığının da ötesinde, bizatihi sahip olduğu doğalgaz ve petrol rezervleri ile ekonomik bir değer olduğu ortaya çıktı. Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunan bazı ülkelerin konuya ilişkin bazı faaliyetleri özetle şöyle: 

l İSRAİL:Deniz yetki alanlarında 2009 (Tamar) ve 2010 (Leviathan) yıllarında gerçekleştirdiği keşiflerle Doğu Akdeniz’de enerji alanında önemli bir aktör haline geldi. Sonraki dönemde daha küçük boyutlarda 5 ayrı gaz rezervi daha keşfetti. Bu alanlardan 2013 yılından bu yana, kendi iç pazarına gaz tedariki sağlıyor. İsrail sözkonusu rezervler sayesinde, 2020 itibariyle ihtiyaç duyduğu elektriğin yüzde 70’ini doğal gazdan üretmeyi hedefliyor. Sadece Tamar rezervinden çıkarılan günlük 30 milyon metreküplük doğal gaz bile, İsrail’in elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 50’sini karşılıyor. 

DOĞAL GAZ REZERVİ 

l MISIR:2015 yılı Ağustos ayında İtalyan ENI şirketi, Mısır MEB’inde Zohr sahasını keşfetti. 850 milyar metreküp (bcm) tahmini doğal gaz rezerviyle Zohr son yıllardaki en büyük doğal gaz yatağı keşiflerinden biri oldu. 16 Aralık 2017’de, 9,9 milyon m3/gün üretim kapasitesiyle faaliyete başlanan Zohr sahasında, Eylül 2018 itibarıyla günlük üretim 57 milyon m3/gün olarak ölçüldü. Sahanın üretiminin 2019 yılı sonunda 77 milyon m3/gün seviyesini aşmasının beklendiği yönünde açıklamalar yapıldı. ENI verilerine göre ise Mayıs 2019 itibarıyla üretim 76 milyon m3/gün seviyesine ulaştı.

RUHSAT ALDILAR

GKRY, ikinci hidrokarbon arama ihalesini Mayıs 2012’de açtı. İtalyan ENI (yüzde 80) ve Koreli KOGAS (yüzde 20) sözde 2., 3. ve 9. parsellere; Fransız TOTAL ise sözde 10. ve 11. parsellere ilişkin arama ruhsatı aldı. TOTAL şirketinin, ENI-Kogas ortaklığının 2, 3 ve 9. parsellerdeki paylarını satın almasına yönelik müzakerelerin 10 Mayıs 2019 tarihinde tamamlandığı Rum basınında yer aldı. TOTAL 10. ve 11. parsellerde yaptığı sismik araştırmalar neticesinde sondaj için yeterli potansiyele sahip “yapı” bulamadığı gerekçesiyle 10. parseldeki arama lisansı süresini uzatmamaya ve lisansını GKRY’ye devretmeye karar verdi. 

ÜÇÜNCÜ TUR SONUCU

Üçüncü tur ihale sonucunda GKRY, sözde 6 numaralı parsel için TOTAL-ENI ortaklığıyla, sözde 8 numaralı parsel için ENI’yle ve sözde 10 numaralı parsel için ise Exxon Mobil - Qatar Petroleum ortaklığıyla keşif ve üretim sözleşmelerini 5 ve 6 Nisan 2017 tarihlerinde imzaladı. 

ORTAK ÇIKAR PROJESi

Doğu Akdeniz doğal gazındaki durum böyleyken, bu gazın ihracı için de İsrail-GKRY-Girit-Yunan anakarası güzergahını izlemesi öngörülen EastMed doğal gaz boru hattı projesi geliştirildi. Yaklaşık 15 milyar dolarlık proje, AB’nin “Ortak Çıkar Projeleri” arasında yer alıyor. Bu arada bölgeye sınırı olmamasına rağmen ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa  gibi ülkeler Akdeniz’deki enerji denkleminde ağırlığını korumak istiyor.

TÜRKiYE BOŞ DURMADI

Doğu Akdeniz’de bu gelişmeler yaşanırken Türkiye de boş durmadı. Türkiye, 2017 yılı sonunda Norveç’ten satın alınan Güney Kore yapımı Fatih sondaj gemisi ile Akdeniz’deki ilk sondajlara başladı. Fatih tarafından ilk derin deniz sondaj işlemi Antalya/Alanya açıklarında 30 Ekim 2018 tarihinde gerçekleştirildi. Daha sonra 3 Mayıs 2019 tarihinde Kıbrıs adasının batı kıyısına, Antalya’ya 230 km mesafedeki Finike-1 sahasında sondaja başlandı. Öte yandan, Mersin açıklarında 26 Kasım 2018 tarihinde sığ deniz sondaj işlemi gerçekleştirildi. Mersin’deki çalışmaların ardından Adana açıklarında ikinci bir kuyu da açıldı. Ayrıca ikinci sondaj gemisi Yavuz da bakım ve kontrolleri tamamlandıktan sonra Türkiye’nin kendi kıta sahanlığı veya KKTC’nin ruhsat verdiği alanlarda sondaja başlayacak.

3 BOYUTLU SiSMiK ARAŞTIRMA

Diğer taraftan, Türkiye Petrolleri “Barbaros Hayreddin Paşa” gemisiyle Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığımızda ve KKTC’nin ruhsat verdiği alanlarda üç boyutlu sismik araştırma faaliyetlerini sürdürüyor.