Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla 1991’in son günlerinde Hocalı’yı ablukaya alan Ermenistan, aylar süren saldırılarını 25 Şubat 1992’de yoğunlaştırdı. Sovyet ordusunun 366. Motorize Alayının desteğini de yanına alan Ermeniler, 20. yüzyılın en kanlı katliamlarından biri olan Hocalı Katliamı’na imza attı.
İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Hocalı Katliamı’nda 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Sekiz ailenin tamamen yok olduğu katliamda 275 kişi esir düştü, bunların 150’sinden bugüne kadar haber alınamadı.
HOCALI KATLİAMI’NI KİM NASIL KABUL EDİYOR?
Azerbaycan Meclisi, 613 vatandaşının katledildiği olayı, 1994 yılında düzenlenen oturumla “Hocalı Soykırımı” olarak kabul etti. Hocalı’da yaşanan insanlık vahşeti; Meksika, Macaristan, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Bosna-Hersek, Sudan, Peru ve İslâm İşbirliği Teşkilatı tarafından da “soykırım” olarak nitelendiriliyor.
Dünyada Hocalı Katliamı, 5 ülke parlamentosu tarafından kınanıyor. ABD’de 16 eyalet meclisi 26 Şubat 1992’de yaşananları “soykırım” olarak kabul ederken, Türkiye Cumhuriyeti ise Azerbaycan’ın Hocalı kasabasındaki vahşeti “katliam” olarak tanımlıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), yaşananları “katliam” olarak nitelendirirken, Birleşmiş Milletler ise Hocalı Katliamı ile ilgili henüz resmi bir karar almadı, fakat Birleşmiş Millet Genel Kurulu, 1993 yılında Ermenistan’ı kınadı. BM Güvenlik Konseyi’nin 822 sayılı kararıyla Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını terk etmesini istedi.
Bu gelişmelerle Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeleri “Ermeniler tüm Hocalı sakinlerini katletti” ifadesinin yer aldığı bir bildirgeye imza attı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ise Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini talep etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 22 Nisan 2010 tarihindeki kararında, Hocalı’da yaşananları, “savaş suçları ve insanlık aleyhine olan suçlarla” eş değer gördü. Fakat günümüzde Hocalı Katliamı ile ilgili resmi bir karar alınmamıştır.