Duruşmada çark etti! 'Ayhan Bora Kaplan' davası sanığı, 'her şeyi anlatmak istiyorum' dedi

Ankara'da 'Ayhan Bora Kaplan' suç örgütüne yönelik 17'si tutuklu, 61 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Cezaevinden mahkemeye mektup gönderen ve her şeyi anlatıp, etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istediğini belirten tutuklu sanık Sercan Keleş, duruşmada vazgeçti.

19 Kasım 2024 Salı 17:35
Güncel Haberleri

DHA



Ankara 32'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Hakim Mehmet Güven, duruşmaya, mütalaaya karşı savunmaların alınmasıyla devam edileceğini belirtti. Güven'in savunma sırası gelen Bora Kaplan'a "Savunma yapacak mısın?" diye sordu. Kaplan, "Savunmamı en son yapmak istiyorum" dedi. Ardından diğer sanıklar savunma yaptı.

'BENİM ÇALIŞTIĞIM MEKANLARDA KAÇAK ALKOL BİLE SATILMAZ'

Sanık Cemil Kumaşçıoğlu, bu davada tutuksuz olduğunu ancak 77'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 'Kara para' davasında tutuklu olduğunu ve 'Suç örgütü' davası bitmediği için 'Kara para' dosyasından tahliye edilmediğini söyledi. Kumaşçıoğlu, sadece gizli tanık 'Ü5' tarafından dile getirilen iddialar doğrultusunda bu davada yargılandığını iddia ederek, "Bora Kaplan'ın 7 tane mekanı var. Ben eğer bir mekanın başında durduğum için örgüt üyesiysem bu mantıkla diğer dükkanların başında duran müdürler de örgüt üyesi. Ben üniversitedeyken de bu tarz işlerde çalışıyordum. 'Bora Kaplan, Cemil Kumaşçıoğlu üzerinden mekanlar açıyor, buralarda gayrimeşru işler yapıyor' gibi bir imaj yaratılıyor. Benim çalıştığım mekanlarda kaçak alkol bile satılmaz" dedi.

Tutuklu sanık Ersoy Yahya ise gizli tanık 'Ü5' tarafından verilen ifadede sadece 4 satırda adının geçtiğini ve söz konusu iddialara araştırılmadan iddianamede yer verildiğini öne sürdü. Tutuklu sanık Bora Kaplan ile sosyal birlikteliğinin bile bulunmadığını belirten Yahya, "Keşke bahsi geçen mekanların sahibi olmasaydım. Başıma gelmeyen kalmadı. Borçlardan, pandemiden kurtuldum ama emniyetin 'Bora Kaplan'ın mekanları' algısından bir türlü kurtulamadım" ifadelerini kullandı.

Mahfuz Tatar cinayetinin sorumlularından olan ve delillerin karartılması için Kaplan'ın talimatıyla öldürüldüğü öne sürülen Semih Arslan'ın ölümünden sorumlu tutulan tutuklu sanık Mahmut Gökhan Çanga ise dosyaya gelen bütün raporlarda Arslan'ın intihar ettiğinin açıkça belli olduğunu iddia etti.

'BİZİM ÖLDÜRME NİYETİMİZ OLSA AŞAĞI ATMAZDIK'

İddianamede Semih Arslan'ın ölümünden sorumlu tutulan bir diğer tutuklu sanık Sercan Keleş de dosyada olmasının sebebinin 'kader' olduğunu söyleyerek, "Arkadaşımı öldürmekle suçlanıyorum. İşlemediğim bir suçtan ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum. Semih'in, Mahfuz Tatar'ın küfretmesini kendisini kanıtlamak için fırsat gördüğünü, ama Tatar'ın öleceğini hesaplayamadığı için psikolojik sıkıntı çektiğini ve cezaevine girmemek için intihar ettiğini düşünüyorum. Bizim öldürme niyetimiz olsaydı öldürüp aşağı atmazdık. Vaktimiz vardı, götürüp başka yere gömerdik" dedi.

Savunmanın ardından Mahkeme Başkanı Güven, tutuklu sanık Keleş'in cezaevinden mahkemeye iki dilekçe ve bir mektup gönderdiğini söyleyerek, "21 Ekim'de gönderdiğin dilekçenin içeriğinde 'Duruşmada kendimi rahat hissetmiyorum. Beni huzura kabul edip dinleyin, etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum' demişsin. 31 Ekim'deki dilekçede huzura çağrılmadığını, yalan ve iftira kapsamında hazırlanmış bir dosyadan yargılandığını yazmışsın. 11 Kasım'daki celseden sonra postadan gelen bir mektubun vardı. Mektubunun, duruşma gününe kadar dosyaya girmemesini istemişsin. Mektup şu an okunduktan sonra dosyaya eklenecek. Mektubunda, 'Her şeyi anlatmak istiyorum. Eğer suçluysam cezamı çekmek, etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum. İkinci dilekçeyi dikkate almayın, ailemin uğradığı baskılar nedeniyle yazdım. Bu insanlarla aynı nezarethanede bulunmak istemiyorum. Ailem ve kendim için koruma tedbirlerinin alınmasını istiyorum' demişsin. Etkin pişmanlık kapsamında beyanda bulunacak mısın?" diye sordu. Mahkeme Başkanının sorusu üzerine tutuklu sanık Keleş, "Hayır, yok" cevabını verdi.

'BEN DAHA AVUKATIN PARASINI ÖDEYEMİYORUM'

İddianamede örgüt yöneticisi olarak adı geçen tutuklu sanık Fethi Koyuncu ise "Ben valelik yaptım. Nasıl bir örgüt yönetici sabahtan akşama kadar araba çeker ki? Yöneticilik buysa bütün çeteler boş yatıyor. Ben daha bir avukatın parasını ödeyemiyorum. Eğer yöneticiysem bu örgüte ve bana yazıklar olsun" savunmasında bulundu.

Duruşma sonunda söz isteyen tutuklu sanık Bora Kaplan, "Başka bir davam daha var. Avukatlarım süre talebinde bulunacaktı fakat söz vermediniz, zapta da geçmediniz. Gördüğünüz gibi mahkeme aşamasında dahi hukuk öğrencisi gibi dosya çalışıyorum. Çünkü suç örgütü lideri olarak tüm suçlardan yargılanıyorum ve karşı deliller çıkarmam lazım. Bana makul bir ek süre verilmesini talep ediyorum" diye konuştu.

Duruşma, yarın sanıklar ve avukatlarının beyanlarının alınmasıyla devam edecek.