AA
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Hüsnü Çalmuk, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle katıldı. Davanın müdahillerinden eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile emekli orgeneraller Tuncer Kılınç ile Hurşit Tolon'u da avukat İlkay Sezer temsil etti.
Duruşmada, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaası okundu.
Mütalaada, FETÖ'nün nihai amacına ulaşmak için öncelikle mahrem alan olarak gördüğü yargıyı ele geçirebilmek amacıyla örgüt elemanlarını bu makama getirdiği, bu kapsamda örgütün yargı ayağındaki uzantıları tarafından proje soruşturma ve kovuşturmaların üretildiği belirtildi.
Sanık Çalmuk'un örgüt için en mahrem kabul edilen özel yetkili mahkemelere hakim olarak yerleştirildiği ifade edilen mütalaada, sanığın Ergenekon davasının yargılamasını yapan kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde üye hakim olarak görev yaptığı kaydedildi.
Mütalaada, Çalmuk'un hakimlik görevinde sempati ve iltisak boyutunu aşacak şekilde FETÖ'nün amacını benimseyerek örgütün hiyerarşik yapısında yer aldığı, bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olduğu, kendi iradesini örgüt iradesine terk ettiği aktarıldı.
Sanığın, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen mütalaada, "anayasayı ihlal", "cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından ise beraati talep edildi.
Mütalaada, sanık Çalmuk'un tutukluluk halinin devamına karar verilmesi istendi.
- "47 AYDIR TUTUKLUYUM, TAHLİYEMİ İSTİYORUM"
Mütalaaya karşı diyecekleri sorulan sanık Çalmuk, Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru üzerine gerekli tedavisinin yaptırılması için cezaevinden hastaneye gönderildiğini ancak tedavi edilmediğini, karantinada bekletildiğini ileri sürdü. Çalmuk, yalnızca 2 gün bilgisayar kullanabildiği için savunmasını hazırlayamadığını söyledi.
Çalmuk, tanık Hamza Özdemir'in, Ergenekon davasının firari hakimi Sedat Sami Haşıloğlu ve eski savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'le ilgili 2016'da ifade verip kendisiyle ilgili sadece "Birlikte pide yedik" iddiasında bulunduğunu belirterek, "Bu ifadeyi kabul etmiyorum. Tanık Özdemir, Yargıtay Tetkik Hakimliği döneminde tanıştığı Yargıtay Tetkik Hakimi olan Fatih Mehmet Uslu'nun kendisine benimle ilgili beyanda bulunduğunu söylemişse de mahkemeye atanmadan önce bir şahsın benimle ilgili kanaatinin ve bilgisinin olması mümkün değildir. Uslu, bahsedilen süreden sonra mahkemeye üye olarak atanmıştır, daha öncesinde herhangi bir tanışıklığımız yoktur." dedi.
Tanıklardan İbrahim Okur'un, kendisi mahkeme başkanıyken bakanlıkta tetkik hakimi olduğunu ifade eden sanık Çalmuk, şöyle devam etti:
"Tanık Okur, kesin bir bilgisi olmadığını söylemekle birlikte benim FETÖ'cü olabileceğimi tahmin ettiğini beyan etmiştir. Sadece atama kararnamesinde benim de yerimin değiştirilmesinden kaynaklı bu kanaate sahip olduğunu düşünüyorum. Bu kararda azınlıkta kalan Teoman Gökçe açıkça hakkımda maddi delil olmadığını yazmıştır. HSK soruşturmalarında benimle alakalı FETÖ davası bulunduğu için suçlandım. Oy birliği olan bir kararda, diğer hakimler hakkında soruşturma bulunmadığı için takdir hakkı kullanıldığı söylenmesine rağmen benimle ilgili dava açılmıştır. Yaklaşık 47 aydır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum."
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Çalmuk'un tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Sanığa, bir sonraki celseye kadar savunmasını hazırlayabilmesi için süre veren mahkeme, tanık Adnan Hazır'ın ifadesinin alınabilmesi için adresine davetiye çıkarılmasına hükmederek, duruşmayı erteledi.