FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde Kara Harp Okulu Komutanlığındaki eylemlerine ilişkin hazırlanan iddianame tamamlanarak mahkemeye gönderildi. İddianamede, eski Albay İlhami Polat’ın eşinin tanık ifadeleri yer alırken, FETÖ ile ilgisi olmadığını söyleyen eski Üsteğmen Baş'ın, Eşref kod adlı ev abisi olduğu kaydedildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan, Fetullahçı terör örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz'da darbe girişimi kapsamında Kara Harp Okulu Komutanlığında (KHO) gerçekleştirdiği eylemlerine ilişkin hazırlanan iddianame tamamlanarak mahkemeye gönderildi.
Eski Üsteğmen Baş, Eşref kod adlı ev abisiymiş
Olay gecesi whatsapp grubundan birliğe çağrıldığını ifade eden eski Üsteğmen Ahmet Baş, savcılıkta verdiği ifadesinde, hayatının hiçbir döneminde FETÖ terör örgütünün hiçbir faaliyetine katılmadığını, olaylarla bir alakasının bulunmadığını, yapılan darbe teşebbüsünü bastırmak için birliğe çağrıldığını düşündüğünü, kesinlikle silah kullanmadığını ileri sürerek, örgüt mensuplarından ve TSK içerisindeki unsurlarından şikayetçi olduğunu söyledi. Ancak Tokat'ta yürütülmekte olan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan Yavuz Bekmezci isimli şahıs, 4'üncü sınıftan itibaren ise kod ismini Eşref olarak bildiği, gerçek isminin ise Ahmet Baş olduğunu bildiği şahsın, kendilerine ev abiliği yaptığını, bu şahsın o dönemde Zonguldak Üniversitesinde öğrenci olduğunu, kendilerine akademi tarafından ödenen öğrenci maaşı olan yaklaşık 50 TL'nin 10 TL'sini bu şahsın sohbete katıldıkları evde himmet adı altında talep ettiğini, kendisine bu parayı elden vermekte olduklarını beyan etti.
İddianamede komutanlıktaki faaliyetlerde etkin rol oynadığı değerlendirilen eski Kara Harp Okulu Kurmay Başkanı Albay İlhami Polat’ın eşi Suzan Polat'ın tanık ifadeleri de yer aldı. Suzan Polat, 22 Eylül 2016 tarihinde yerdiği ifadesinde İlhami Polat ile tanışmasının cemaatle bağlantısı olan ve Amerika'da olduğunu bildiği Emine Akkuş isimli şahsın sağladığını, bu kişinin eşi olan Ertuğrul Akkuş'un, İlhami Polat ve albay Ahmet Zeki isimli kişinin de abisi olduğunu evlendikten sonra eşinden öğrendiğini beyan ederek, 15 Temmuz günü öğlen eve gittiğinde eşinin heyecanlı ve tedirgin olduğunu, ancak yaşanan olaylardan bahsetmediğini, ertesi gün sabah ise kendisini affetmesini, emrin büyük yerden olduğunu, Fetullah Gülen'in emir verdiğini söylediğini ifade etti.
15 Temmuz’dan sonra cemaat abisinin evine gitmiş
Suzan Polat, daha önce vermiş olduğu ifadelerinden sonra hatırladığı bazı şeyleri anlatmak istediğini belirterek, 15 Temmuz gecesi yaşanan olaylardan sonra eşi İlhami Polat'ın arabayla gelerek kendisini hızlı bir şekilde bir yere götürdüğünü, Bahçelievler veya Yenimahalle metrosu olabileceğini, çevrede yüksek katlı yeni inşaatlar ve yeni binalar gördüğünü, 4. ya da 5. kata çıktıklarını, kapı numarasını hatırlamadığı bir daireye girdiklerini, ağladığı için çevreye ayrıntılı bakamadığını, kapıyı açan erkek şahsı ağladığı için göremediğini ancak 30 yaşlarında zayıf bir bayanın, kendisini karşıladığını ve "Şahin'in odası" yazan odanın yanındaki odaya aldığını, beden eğitimi öğretmeni olduğunu söylediğini ifade ederek, "Bana ağlamam gerektiğini, her şeyin geçeceğini, eşimin yanlış bir şey yapmayacağını ve eşime inanmam gerektiğini söyledi" ifadelerini kullandı.
Polat daha sonrasında eşini salona aldıklarını, salonda Kara Harp Okulunda çalışan Atakan Adaşoğlu isimli maliyeci subay ile Atakan'ın cemaat abisi olduğunu söylediği bir kişi daha olduğunu, evin bu kişiye ait olduğunu, salonda konuştuklarını, başka bir odada bulunduğu için ne konuştuklarını duymadığını beyan ederek, "Daha sonra İlhami beni koridora çağırdı. Ya teslim olacağını, ya da kendimizle ilgili başka bir karar vereceğimizi söyledi. Ardından gitmesi gerektiğini söyleyerek beni metroya yakın bir taksi durağına bıraktı. Bir daha kendisini görmedim" ifadelerini kullandı.