IHA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasının en üst düzey sivil sorumlusu olan firari Adil Öksüz'ün yurt dışına kaçmasını sağladığı iddiasıyla tutuklanan Cihat Yıldız'ın yargılanmasına başlandı. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Cihat Yıldız Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Savunma yapmadı
Duruşmada söz alan sanık Yıldız, kimliği olmadığı için vekalet veremediğini ve avukatı olmadığı için de savunma yapamayacağını ifade etti.
Tanık olarak ifade veren H.D., sanığa bir keresinde Amasya adliyesinde çalıştığı dönem bir Savcı odasında çay verdiğini ve sanığı buradan tanıdığını belirterek, 'Ben kendisine 'FETÖ artıkları bana işkence yaptı' deyince bana tepki vermişti Savcı yanındayken. Savcı da azarlamıştı beni. O Savcı sanık Yıldız'a 'Oğuz abi' diyordu. Benim kendisiyle herhangi bir tanışıklığım yoktu. Kendisiyle ilgili haberler çıkıyordu, oradan tanıdım. Bu mahkemede yargılandığını da gazeteden öğrendim, bu yüzden dilekçe yazıp tanık olarak dinlenmek istedim' şeklinde konuştu.
Tanık beyanına karşı savunma yapan sanık Yıldız, o tarihlerde hakkında yakalama kararının bulunduğunu, Amasya Adliyesi'ne veya Amasya Cezaevine gitmesinin mümkün olmadığını belirtti. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, eksik hususların giderilmesini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Cihat Yıldız'ın bir sonraki duruşmada savunmasının alınmasına ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Yıldız'ın İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bulunan dava dosyasından firari olduğu ve yakalandığı esnada 'Mustafa Yıldız' olarak kendini tanıttığı anlatıldı.
Bank Asya hesabında 17-25 Aralık darbe teşebbüsünden sonra 83 bin 736 lira artış olduğu belirtildi
Hazırlanan iddianamede, şüpheli Yıldız'ı Bank Asya'daki hesabında 17-25 Aralık adlî darbe teşebbüsünden sonra 83 bin 736 lira artış olduğu, örgüte ait çeşitli kuruluşlarda kaydı bulunduğu, telefonunda örgüt mensuplarınca kullanılan kriptografik haberleşme sistemlerinden 'kakao' ve 'ByLock' tespit edildiği aktarıldı.
"Adil Öksüz'ü 2010-2011 yıllarında tefsir konusunda vermiş olduğu sohbete katılmış olmamdan tanıyorum'
Şüpheli Yıldız'ın Beylükdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından 16 Ağustos'ta yapılan rutin asayiş uygulaması esnasında yakalandığının aktarıldığı iddianamede, şüphelinin Savcılıkta verdiği ifadesine de yer verildi. İfadede şüpheli Yıldız'ın, 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile bir bağlantım yok. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra sağda solda takıldım. Kod ismim ya da bir lakabım olup olmadığı konusunda cevap vermek istemiyorum. Bana emniyetten aradıklarını söylemişlerdi. Ben de bunun üzerine kendimi gizleme yoluna gittim. 15 Temmuz 2016 darbesinden sonraki süreçte Adil Öksüz'le görüştüm aynı evde kaldığım ve Namık kod adlı Adil Öksüz'ün yurt dışına kaçırılması konusunda yardım ettiğim iddiaları kabul etmiyorum. Ben Adil Öksüz'ü 2010-2011 yıllarında tefsir konusunda vermiş olduğu sohbete katılmış olmamdan tanıyorum. Kendisiyle bunun dışında herhangi bir organik bağım ve iletişimim olmamıştır. Darbe günü ben zaten Bursa'ya gitmiştim. O günün akşamı 8-9 gibi İstanbul'a evime döndüm. Darbenin olduğunu da Ankara'dan ismini vermek istemediğim beni arayan arkadaşımdan öğrendim' dediği kaydedildi.
"Adil Öksüz'ün siyah bir valiz içerisinde bulunan şahsi eşyalarını Bahadır (Cihat Yıldız) alarak önden çıktı'
İddianamede, FETÖ terör örgütünün sözde hava kuvvetleri yapılanmasında askerlerden sorumlu sivil unsur olarak görev yapan, "AKSİYON" isimli gizli tanığın 27 Mart 2018'de ifadesine de yer verildi. Gizli tanık ifadesinde, 'Adil Öksüz'ün başka bir yere götürülme planı yapıldığını anladım. Ağustos ayının ikinci veya üçüncü günü Yıldız, Adil Öksüz'ü evimden götürmek üzere geldi. Adil Öksüz'ün siyah bir valiz içerisinde bulunan şahsi eşyalarını Bahadır (Cihat Yıldız) alarak önden çıktı. Ardından ben çıktım. Benden birkaç dakika sonra ise Adil Öksüz evden çıktı. Dışarıya çıktığımızda bizi iki ayrı araba bekliyordu. Öndeki araçta görsem teşhis edebileceğim, Zafer ismiyle hatırladığım bir şahıs şoför olarak bulunuyordu ayrıca o araca Bahadır ve Adil Öksüz bindi. Bahadır önde, Öksüz arkada tek oturuyordu. Öndeki araç, camları filmli bir araç idi. Arkadaki araca ise ben ve yine teşhis edebileceğim, Alper isimli, yapılanmada görev alan şahıs bindik. Şoförlüğü Alper yapıyordu. Araçlar hareket ettikten sonra bizim bulunduğumuz araç öndeki aracın önüne geçti. O şekilde seyre devam ettik' dediği kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede şüpheli Cihat Yıldız'ın 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' ile 'başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması' suçlarından 17 yıldan 28 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.