FETÖ'nün 28 Şubat talimatları ilk kez ortaya çıktı

28 Şubat'ın 20. yılında, FETÖ liderinin o döneme ilişkin talimatları ortaya çıktı. Üst düzey bir imamın evinde bulunan talimatlarda, militanlardan Atatürk maskesiyle kamufle olması isteniyor.

28 Şubat 2017 Salı 07:00
Güncel Haberleri


FETÖ'nün 28 Şubat sürecindeki rolü ve takındığı tavrı gösteren belgeler 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan operasyonda ele geçirildi. O dönem Hürriyet'e röportaj veren terörist başı Gülen 'Beceremediz bırakın" demişti. Pensilvanya'daki hainin ve örgütünün 28 Şubat'taki takındığı tavırla ilgili detaylar geçtiğimiz günlerde yapılan bir operasyonla gün yüzüne çıktı. Akşam'dan Devrim Tosunoğlu'nun haberine göre; Ankara'da FETÖ'ye yönelik yürütülen soruşturmada üst düzey bir FETÖ'cü imamın evinden 28 Şubat'ta FETÖ'nün kamuflajları ortaya çıktı. Ele geçirilen belgelerde FETÖ'nün 28 Şubat talimatları deşifre oldu. İşte FETÖ elebaşının Pensilvanya’dan gönderdiği ve devlet içine sızan elemanlarının yakalanmaması için gönderdiği talimatlar:

Post-modern darbenin taşları böyle döşendi

- Her şey, 24 Aralık 1995 seçimleriyle başladı. Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi yüzde 21,37 ile seçimden birinci çıktı.

- Dengeler değişti, 1996’da REFAHYOL hükümeti kuruldu.

- 3 Kasım 1996'da, Susurluk'ta meydana gelen ve Bucak'ın yaralı kurtulduğu kaza, mafya-siyasetçi-polis ilişkilerini açığa çıkardı.

- 7 Eylül 1996'daki Adli Yıl Açılış Töreni'nde, dönemin Türkiye Barolar Birliği Başkanı Eralp Özgen ile Yargıtay Başkanı Müfit Utku "şeriat" uyarısı yaptı.

- 21 Eylül 1996 günü TÜSİAD, "Ekonomi kötüye gidiyor, erken seçim yapılmalı" diyordu.

- 10 Aralık’ta Hüsamettin Cindoruk öncülüğündeki milletvekilleri DYP'den ayrılarak DTP’yi kurdu.

- Erbakan, 11 Ocak 1997’de iftar yemeği verdi. Konutun davetlileri ertesi gün gazetelere "500 tarikat, 5 bin şeyh", "Defileler yasaklanıyor" gibi manşetlerle yansıdı.

- 30 Ocak 1997'de Sincan Belediyesi "Kudüs Gecesi"nde sahneye konulan oyundaki "cihat" vurgusuyla Belediye Başkanı Bekir Yıldız tutuklandı.

- 4 Şubat’ta Sincan'da askerler, 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı. Genelkurmay ise arızalı tankların mecburi geçiş yaptığı söyledi.

-  Askere "müdahale" çağrıları yapılıyordu. Cumhurbaşkanı Demirel, Erbakan'a "uyarı mektubu" gönderdi. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, "İrtica, PKK'dan daha tehlikeli" açıklaması yaptı.

- 28 Şubat 1997 MGK’sı tarihe geçti. Komutanlar, irticaya karşı tedbir gerekçesiyle tarikatlara bağlı okulların Milli Eğitim'e devri, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesi, tarikatların kapatılması, Atatürk aleyhine eylemlerin cezalandırılması, kurban derilerinin THK tarafından toplanması gibi istekler, Erbakan ve kurmaylarını sıkıntıya sokmuştu. Erbakan'ın, kararları imzalamadı.

- 18 Haziran'da Erbakan beklenen istifasını verdi. Ancak, 19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Demirel, hükümet kurma görevini Çiller'e değil, Mesut Yılmaz'a verdi. Yılmaz da, 11 gün içinde Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D Hükümeti'ni kurdu. 28 Şubat MGK kararları hızla işleme konuldu.

- Emekli Org. İsmail Hakkı Karadayı'dan TSK'nın zirvesinde nöbeti devralan Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun "28 Şubat bin yıl sürecek" sözü literatürde yerini aldı.

- Türk siyasetine sonraki yıllarda damga vuracak Recep Tayyip Erdoğan'ın dava arkadaşlarıyla birlikte kurduğu AK Parti'nin 3 Kasım 2002'de tek başına iktidara gelişi ise süreci tersine çevirdi.

15 Temmuz'un temelini  darbe övgüsüyle atmış!

20 yıl önce 28 Şubat'a övgüler yağdırıp 'sevap kazanıyorlar' diyen teröristbaşı Gülen, 15 Temmuz’da kanlı ihanet girişimine kalkıştı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, 20 yıl önce gerçekleşen ve tarihe “28 Şubat Postmodern Darbesi” olarak geçen antidemokratik müdahaleye övgüler yağdırıp REFAHYOL'un istifasıyla sonuçlanan MGK bildirisine methiyeler dizmişti:

Darbeye ‘demokrasi’ dedi

- Samanyolu TV (29 Mart 1997):  “… Bugün Türkiye’yi idare edenler, gerekli performansı ortaya koyamadılar zannediyorum. Ülkemiz kriz içinde. Bu krizi gücü temsil edenler önlemelidir. Bu hükümeti değiştirin demek daha demokratik olur. Askeriye ‘muhtıra verdi’ diye suçlanmak isteniyor. Askerler isteselerdi, ‘bu böyle olacak’ diyebilirlerdi. Ama böyle yapmadılar ve oturup meseleyi altı saat mülahaza ettiler. Demokratik yollarla problemler çözülsün istediler.

‘Büyük sevap kazandılar’

- Kanal D (16 Nisan 1997):  “… Askerlerimiz yaptıkları şeylerden ötürü, bazı çevrelerce antidemokratik davranıyor sayılabilirler. Asker 'milletimizin güvenliğini korumak sorumluluğumuz var' mülazasıyla davranmıştır. Müdahale etmezsek tarih önünde suçlu oluruz mülazasıyla hareket edilmişse onlar masumdur. Konuya fakihlerin mülahazasıyla da yaklaşıldığında, içtihad hataları bir sevap da kazandırır…”

‘Bin yıl sürer’ denilmişti, tarihe gömüldü

28 Şubat sürecinde devreye sokulan "antidemokratik" uygulamalar, AK Parti'nin iktidarında tek tek devre dışı kaldı. 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin yerini, 4+4+4 eğitim modeli aldı. İmam hatipler ve meslek liselerinin önünü kesen "katsayı" uygulaması kaldırıldı. Başörtülüleri kamunun ve okulların dışında tutan düzenlemeler yürürlükten kaldırıldı. İmam hatipler yeniden yapılandırıldı. Fişlemeye yol açan yasalar devre dışı bırakıldı. 2012'de TBMM'de kurulan "Darbeleri Araştırma Komisyonu" 28 Şubat'ın tüm aktörlerini dinledi ve 103 sanıklı davada tutuklu sanık kalmadı. 

O AKTÖRLER DEVRE DIŞI

28 Şubat sürecinin en aktif aktörlerinden biri STK'lardı. O dönem; TOBB Başkanı Fuat Miras, TESK Başkanı Derviş Günday, TÜRK-İŞ Başkanı Bayram Meral, DİSK Başkanı Rıdvan Budak ve TİSK Başkanı Refik Baydur'un ortak açıklamaları ve bildirileri, hükümeti en çok zorlayan etkenlerden olmuştu. İrticai faaliyetleri gerekçe gösteren açıklamalarda, Refahyol yerine, farklı hükümet kurulması talep ediliyordu.

FETÖ lideri Fetullah Gülen de o dönem sahnedeydi. Gülen, 28 Şubat müdahalesine karşı demokrasinin yanında yer almak yerine, müdahaleyi haklı gösteren ve seçilmiş hükümeti istifaya çağıran açıklamalar yaptı. FETÖ’nün o süreçlerde de etkili olduğu yaşanan gelişmelerle ortaya çıktı.

İşte talimatlar

- Evlerden Gülen kitapları kaldırılacak.

- Evin girişine de görülebilecek bir yere Atatürk fotoğrafı asılacak.

- Evin görünür kısmında Nutuk olacak.

- İşyerine giderken Sabah, Milliyet, Cumhuriyet gibi gazeteler alınacak.

- Zaman Gazetesi, Sızıntı, Aksiyon gibi dergilere başka isimlerle abone olunacak ancak ev adresi verilmeyecek.

- Telefonda dini içerikli konuşmalar yapılmayacak.

- Telefonda hizmet hakkında konuşma yapılmayacak.

- Cuma namazı yerine birim amirleriyle yemeğe gidilecek.

- İş yerinde namaz kılınmayacak, cem edilecek, yatsı namazı evlerde toplu kılınacak.

- Çöpten toplanan boş bira kutuları evden attığınız çöpün içine görünür bir şekilde konulacak.

- İşyerinde başka cemaat üyelerinin başı derde girildiğinde yardım edilmeyecek. 

- İşyerinde yaşanan sorun hemen imama bildirilecek.

- Eşlerin başı açılacak ve amirlerin görebileceği yerlere gidilecek.

- Akademi ve polis okulu öğrencileri dershanelere gönderilmeyecek pastanelerde buluşulacak.

- Kurban kesilmeyecek, tüm kurban parası imamlara verilecek.

- İşyerinde laiklik ve Atatürkçülük konuşmaları yapılacak.

- MİT ve emniyette çalışanların eşleri evlerinde de başını açacak.

- Evlerde kapıyı açan hanımların başı açık olacak.