İsrail, Gazze'nin kuzeyindeki evleri ve barınma merkezlerini yaktı

Gazze'deki Filistin Sivil Savunma Müdürlüğünün Sözcüsü Mahmud Basal, İsrail'in katliamlar yaptığı Gazze'nin kuzeyindeki evleri ve barınma merkezlerini yaktığını bildirdi.

20 Ekim 2024 Pazar 23:32
Güncel Haberleri

AA



Basal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı ile Beyt Lahiya ve Beyt Hanun'a düzenlediği yoğun kara ve hava saldırılarıyla ilgili bilgi verdi.

Gazze'nin kuzeyindeki 3 bölge olan Cibaliya Mülteci Kampı, Beyt Lahiya ve Beyt Hanun'a bombardımanın yoğunlaşarak evlerin ve barınma merkezlerinin İsrail'in saldırılarıyla yakıldığını belirten Basal, Cibaliya Mülteci Kampı'nda "etnik temizlik yapıldığını ve yaşamın ortadan kaldırıldığını" kaydetti.

Basal, İsrail'in kuzeyindeki yoğun bombardıman sebebiyle "birçok şehidin enkaz altında kaldığını" ifade ederek, bu durumun bölgede yaşanan insani felaketin boyutlarını gözler önüne serdiğini vurguladı.

- İSRAİL'İN GAZZE'NİN KUZEYİNDEKİ FİLİSTİNLİLERİ GÖÇE ZORLAMA PLANI

İsrail ordusu, 6 Ekim'de başta Cibaliya Mülteci Kampı olmak üzere Gazze'nin kuzeyine kara saldırısı başlatmıştı.

Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve "Generaller Planı" olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilere uyarıda bulunarak boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.

Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısı yapan Adraee'nin paylaştığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generallerin planına" benzerliği dikkati çekmişti.

"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılmasını, gıda, yakıt ve temiz su girişine izin verilmemesini öngörüyor. Bu durumda silahlı direnişçilerin "ölüm ya da teslim olma" arasında tercihe zorlanması, bölgeyi terk etmeyen veya terk edemeyen Filistinlilere de "düşman unsur olarak muamele edilmesini" içeriyor.