AA
Kentteki dar gelirli ailelerin yetim ya da öksüz çocuklara yönelik geçen sene başlatılan, ikincisi düzenlenecek projeye ilişkin tanıtım toplantısı düzenlendi.
Valilik koordinasyonunda, İstanbul Çocukları Vakfı ile hayırseverlerin işbirliğinde yürütülen projenin tanıtımına Vali Gül'ün yanı sıra İstanbul milletvekilleri, vali yardımcıları ile kaymakamlar, İstanbul Çocukları Vakfı yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve bazı hayırseverler de katıldı.
Davut Gül, burada yaptığı konuşmada, kendilerinin hayırda ve iyilikte yarışan bir medeniyetin mensupları olduklarını söyledi.
Yetim büyüyen bir Peygamberin ümmeti olduklarını dile getiren Gül, "Yetime sahip çıkmayı Peygamberimizin sünnetine sahip çıkmak, evladımıza sahip çıkmak olarak kabul ediyoruz. Bir yetimi sevindirmeyi, onun kalbine giden yolu bulmayı en büyük hayırlardan biri olarak kabul ediyoruz. Derdine, sevincine, hayallerine ortak olmayı, gönlüne girmeyi Hakk'ın rızasını kazanmak için en büyük fırsat olarak görüyoruz." diye konuştu.
Geçen sene başlatılan projeyle 39 ilçedeki sosyal yardımlaşma vakıflarına kayıtlı yetim çocuklara birer mektup gönderdiklerini belirten Gül, metinde özetle babalarının hayatlarında yarattığı boşluğu dolduramayacaklarını ancak abileri ve büyükleri olarak kendilerinin yazdığı üç dilekten birisini yerine getireceklerini ifade ettiklerini aktardı.
Vali Gül, "4 bin 973 evladımızın bize ilettiği dileklerin tamamı hayırseverlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve kaymakamlarımızın sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı kaynaklarıyla yerine getirilmiş oldu." bilgisini verdi.
Çocukların kendilerine ilettikleri dileklerin içeriğine de değinen Gül, şöyle devam etti:
"Kendi çocuğunuza sorduğunuzda ne istiyorsa babası hayatta olmayan, yetim evlatlarımız da üç aşağı beş yukarı bunları istediler. Bazen deniliyor ki 'Ya tablet çok olmuş ya da telefon çok olmuş.' Kendi çocuklarımızda tablet var mı, var. Kendi çocuklarımızda belli bir yaşın üzerinde telefon var mı, var. Bir insanın babasının olmaması ya da ihtiyaç sahibi olması diğer çocuklardan farklı düşüneceği ya da ihtiyaçlarının diğer çocuklardan farklı olacağı anlamına gelmiyor. Bizim geçen seneden farklı uygulamamız şu: Geçen sene önce tanıtım toplantısını yaptık, mektupları gönderdik. Sonrasında da mektupları değerlendirdik. Bu sene mektupları, kaymakamlarımız bazılarını kendileri, bazılarını sosyal yardımlaşmadaki çalışan arkadaşlarımızın imkanlarıyla evlere götürdü, talepleri topladık. Şu an itibarıyla taleplerimizin tamamı elimizde. Geçen sene 4 bin 973 evladımızın talebi vardı, bu sene 3 bin 953 çocuğumuzun talebi var."
Gül, sosyal yardımlaşma vakıflarına kayıtlı çocukların yanı sıra şehit çocuklarına da ulaştıklarını, gelen mektuplarda kendi hediye hakkının Gazze'ye gönderilmesini, kendisi yerine kardeşinin dileğinin yerine getirilmesini isteyenlerin bulunduğunu anlattı.
Siyasi isimler veya futbolcularla tanışmak gibi farklı talepleri yazan çocukların da olduğuna dikkati çeken Gül, "Bir Çocuk Bir Dilek' web sayfası var. Bundan sonraki süreçte yaklaşık bu 4 bin dileği sayfalarımıza yükledik. Sivil toplum kuruluşları, hayırseverler oralardan karşılamak istedikleri dilekleri seçecekler, eksik kalanları da devletimizin imkanlarıyla inşallah bizler tamamlayıp 29 Ekim'e kadar, Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümünde İstanbul'daki bütün yetim kardeşlerimizin dileklerini yerine getirmiş olacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bütün il valilerine, "Garip gurebayla, fakir fukarayla aranıza mesafe koyarsanız, bunlara kapınızı kapatırsanız size hakkımı helal etmiyorum." diye talimatı olduğuna dikkati çeken Gül, kendilerinin de bu kapsamda mesai arkadaşlarıyla birlikte bu doğrultu çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.
- O MEKTUP
Proje kapsamında kentteki dar gelirli ailelerin yetim ya da öksüz çocuklarına ulaştırılan, 3 dileklerinin yazılması istenen Vali Gül'ün mektubunda, bunu İstanbul Valisi olarak değil hizmetkarı olmaktan bahtiyarlık duyduğu bu kadim toprakların bir ferdi ve ağabeyleri olarak yazdığı ifadelere yer verildi.
Gül'ün sevgi, şefkat ve merhametin, mensubu olunan medeniyetin temel değeri olduğunu belirttiği mektupta, "Senin o tertemiz yüzünde umut dolu bir tebessüme vesile olabilmek, bizim için en kıymetli kazançtır. En büyük amacımız, bizlere emanet olan siz evlatlarımızı toprağına, vatanına, insanlığa faydalı bireyler olarak yetiştirmektir. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlatılan 'Türkiye Yüzyılı' ve 'Büyük Türkiye' hedeflerimizi sizler gerçekleştireceksiniz." denildi.
- "KARDEŞİM, ANNE VE BABANIN YERİ ASLA DOLDURULAMAZ"
Gül'ün, "Gerçekleştirebileceğimiz hayalin, isteğin nedir?" sorusunu yönelttiği çocuklardan 3 dilek yazmalarını istediği mektubunda şunlar kaydedildi:
"Cumhuriyetimizin 101. yılında İstanbul Valiliği olarak 'keşke olsa' dediğiniz bir dileğini yerine getirmek, mutluluğuna vesile olmak en büyük arzumuzdur. Hayırseverlerimizin de desteği ile dileklerinizi yerine getirmeyi dört gözle bekliyoruz. Kardeşim, anne ve babanın yeri asla doldurulamaz. Ama şunu biliyoruz ki hepimizin muhakkak mahzun bir tarafı var ve unutmayalım ki mahzunluk mutlulukların paylaşılmasıyla azalır. Sizler, milletimize ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne emanetsiniz. Bu duygularla, başarı ve sağlıklı bir eğitim öğretim yılı geçirmeni diliyor, gözlerinden öpüyorum."