AA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 6 kişinin hayatını kaybettiği, 99 kişinin yaralandığı ve birçok iş yerinin hasara uğradığı İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan 154 sayfalık iddianamede, 6 kişi maktul, 123 kişi müşteki, 36 kişi ise şüpheli olarak yer aldı.
İddianamede, şüpheli Albashır'ın Türkiye'ye gelişinin YPG/PYD terör örgütünün üst düzey sorumlusu olan "Hacı" kod isimli şahsın talimatlarıyla illegal yollardan organize edildiği belirtildi.
Bu kişinin şüpheliye WhatsApp'tan irtibat kuracaklarını söylediği anlatılan iddianamede, göndericinin kendisinin olduğunu ise her mesajdan önce "(...)" şeklinde şifreli mesaj göndererek belli edeceğini, iletişimi bu şekilde kuracaklarını bildirdiği aktarıldı.
Şüpheli Albashır'ın, Münbiç'ten çıkmadan kendisine öğretildiği şekilde tanımadığı bir numaradan önce parantez içinde üç nokta şeklinde şifreli mesajı aldığı, peşi sıra da "senin kocanım" mesajı gönderdiği kaydedilen iddianamede, mesajı gönderenin, birlikte Türkiye'ye geçiş yapacakları ve karı-koca görüntüsü verecekleri erkek şahıs olduğunun anlaşıldığı belirtildi.
İddianamede, şüpheli Albashır'ın kendisiyle sözde karı-koca ilişkisi kuracak Bilal El Hacmaos ile buluşup yol hazırlıklarına giriştiği bilgisine yer verilerek, "Hacı" kod adlı kişinin Şüpheli Albashır'a, Bilal El Hacmaos'un sözünden çıkmaması emrini verdiği anlatıldı.
Hacmaos'un İdlib'te bir yere gidip elinde poşetlerle döndüğü ifade edilen iddianamede, poşette beyaz renkli, yumuşak dokuda, un benzeri patlayıcı maddelerin yanında kırmızı renkli kadın iç çamaşırının bulunduğu, bu iç çamaşırlarının içinde kablolar ve tele benzeyen cisimler ile patlayıcı malzemelerin konulabileceği özel bölmelerin yer aldığı bildirildi.
İdlib'te kaldıkları beşinci gün Bilal El Hacmaos'un, getirdiği iç çamaşırlarını Albashır'ın giymesini istediği anlatılan iddianamede, El Hacmaos'un, Albashır'ın giydiği korseye ve sutyene bu malzemeleri yerleştirdiği aktarıldı.
İddianamede, hareket kabiliyetini zorlaştırmayan ve üzerine bol, rahat kıyafetler giyen Albashır'ın bu şekilde Hacmaos'la evinde kaldıkları kimliği tespit edilemeyen Ebu Hasan'ın kullandığı motosiklet ile yola çıktıkları kaydedildi.
Şüphelilerin sınır hattında bulunan duvarı kaçakçılar vasıtasıyla aşarak Türkiye'ye yaya vaziyette girdikleri, uzunca bir süre yürüdükten sonra kendilerini bekleyen araçla yola devam ettikleri belirtilen iddianamede, şüphelilerin Hatay, Ceyhan, Adana ve Pozantı'da araç değiştirip İstanbul'a geldikleri aktarıldı.
Şüphelilerin, Türkiye'de Ferhat Habeş adlı kişinin evine yerleştikleri ifade edilen iddianamede, Albashır'ın eve ilk geldiklerinde kendilerine ayrılan odada iç çamaşırlarında saklı olan 2 grup halindeki toz malzemeyi Hacmaos'a teslim ettiği, bu kişinin de bunları İdlib'ten beri üzerinde taşıdığı siyah sırt çantasına yerleştirdiği ve çantanın fermuarına taktığı asma kilitle muhafaza altına aldığı, şüphelilerin bir süre sonra da Habeş'in atölyesinde kalmaya başladıkları bildirildi.
İddianamede, Hacmaos'ın Fatih'te fotoğraf ve video çekmesi talimatı verdiği Albashır'ın 18 Ekim 2022'de Fatih Camisi'ne gittiği, buradan Hacmaos'u görüntülü aradığı, fotoğraf ve video çektiği, bunları "Hacı" kod adlı şahsa gönderdiği dile getirildi.
Albashır'ın 8 Ekim, 22 Ekim ve 4 Kasım 2022'de Taksim civarında da keşif yaptığı vurgulanan iddianamede, bu şüphelinin 4 Kasım 2022'deki son keşif çalışmasından birkaç gün önce "Hacı" kod adlı kişinin talimatı ve Hacmaos'un emriyle patlayıcı madde yapımında kullanılacak malzemelerin alınması için harekete geçtiği anlatıldı.
İddianamede, şüphelinin, Hacmaos'un verdiği 100 lirayla nalburdan koli bandı ile 10 santimetrelik 2 kilo beton çivisi aldığı kaydedildi.
İddianamede, Hacmaos ile Albashır'ın çalıştıkları ve barındıkları tekstil atölyesinde, İdlib'den getirdikleri malzemeler ile nalburdan alınanları bir araya getirip 2,5 saat boyunca bombayı hazırladıkları vurgulanarak, patlayıcının daha sonra dikkat çekmeyecek bir çantaya yerleştirildiği bildirildi.
Şüphelilerin 12 Kasım 2022'de saldırıyı gerçekleştirmeyi planladıkları ancak yurt dışına kaçış planı sebebiyle Hacmaos'ın kararından vazgeçip eylemi ertesi güne bıraktığı anlatılan iddianamede, şüphelilerin ertesi gün atölyeden kahverengi çanta ve poşetlerle ayrıldıkları belirtildi.
İddianamede, şüpheli Yasir Korali'nin kullandığı araçla Taksim'e doğru yola çıktıkları, Hacmaos'un bombayı çantanın alt bölümüne yerleştirip üzerine gıda malzemeleri koyduğu, Atatürk Kültür Merkezi'nde beraber araçtan indikleri, Hacmaos'ın çantayı Albashır'e teslim edip aynı araçla Edirne üzerinde yurt dışına kaçmak üzere atölyeye döndüğü anlatıldı.
Elinde çantayla İstiklal Caddesi'ne yürüyen Albashır'ın, patlamanın meydana geleceği banka oturup örgütün talimatını beklemeye başladığı belirtilen iddianamede, "Hacı" kod isimli örgüt yöneticisi tarafından telefonuna "(...)" şeklinde şifreli mesaj gönderilip akabinde "...çantayı bırak, hemen oradan ayrıl..." talimatının verilmesi üzerine, bomba bulunan çantayı olay yerinde bırakan şüphelinin hızla Taksim Meydanı'na doğru yürümeye başladığı, bu sırada da el yapımı bombanın patlatıldığı vurgulandı.
Edirne'den yurt dışına firar eden ve hakkında yakalama emri düzenlenerek kırmızı bülten talebinde bulunulan Bilal Hacmaos ve tutuklu şüpheli Albashır'ın 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1949 yıldan 3 bin 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, bombalı saldırı eylemini organize edip talimatını veren örgütün sözde yönetim kadrosundaki Cemil Bayık'ın da aralarında bulunduğu diğer şüphelilerin de 7'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 938 yıldan 3 bin 16 yıl 6 aya kadar hapisleri talep edildi.
İddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkemenin iddianame üzerindeki incelemesi sürüyor.