IHA
Elazığ'da 1997 yılında vatani görevini yaparken PKK'lı teröristlerin kurduğu pusuda el bombasının infilak etmesi neticesinde sağ gözünü kaybeden, dalağı alınan, böbreğinin birini kaybeden, vücudunda onlarca metal şarapnel parçasıyla yaşamını sürdüren terör gazisi Murat Esgin, 1997 yılında gazilik unvanının verilmesinin ardından Kastamonu Belediyesi'ne ataması yapıldı. Uzun yıllardır Kastamonu Belediyesi'ndeki farklı birimlerde çalışan evli ve 4 çocuk babası Esgin, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nde göreve gelen CHP'li Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı'nın imzası ile Fen İşleri Müdürlüğü görevinden alınarak Temizlik İşleri Müdürlüğü'ne atandı. Yapılan atamanın ardından konuşan Esgin, her birimde çalışabileceğini ancak bir terör gazisi olarak kendisine yapılan muameleye üzüldüğünü söyledi.
"ASKERLİĞİMİN BİTMESİNE 4 GÜN KALMIŞTI"
El bombasının infilak etmesi sonucu gazilik unvanı verildiğini anlatan Murat Esgin, "Askerliğimin bitmesine 4 gün kalmıştı. Çarşı içerisinde devriye atmıştık. Pasaj içerisinde yürüdüğümüz sırada bize teröristler el bombası attı. Önümüzde giden bir grup arkadaşımız daha vardı. Bizler de arkasından doğru gidiyorduk. Ben, önümüzde giden asker arkadaşlarıma kola şişesine basmamalarını söyledim. Sadece bunu söylediğimizi hatırlıyorum. Toz dumandan hiçbir yer görünmüyordu. Elimi yüzüme getirdiğimde yüzümü temizlemek isterken parmaklarım yüzüme girdi. Gözüm avucumun içerisine doğru aktı. Yüzümün sağ kısmı komple yoktu. Yüzümü o şekilde görünce ben de orada bayıldım. Sağ gözüm şu anda yok, takma göz kullanıyorum. Yüzümün sağ kısmı o zamanlarda komple yoktu. Özel olarak el bombası yapmışlar. Bizim önümüzde yürüyen şehit ve gazi arkadaşlarımızdan artan şarapnel parçalarıyla ben yaralandım. Daha sonra İçişleri Bakanlığı tarafından gazilik unvanı verildiği için beni Kastamonu Belediyesi'ne görevlendirdiler. 1997 yılında temmuz ayında İçişleri Bakanlığından gelen yazıya istinaden Kastamonu Belediye Başkanlığına atamamız yapıldı. Engelli işçi olarak çalışmaya başladım. 1997 yılından bu tarafa şükürler olsun çalışıyoruz. 18 yıl boyunca evrak kayıtta görevlendirildim. Ardından asfalt plentine görevlendirdiler. Son 8 yıldan beri de Fen İşleri Müdürlüğü emrinde kantarda işçi olarak çalışıyordum" dedi.
"BENİM YAPABİLECEĞİM BİR İŞ Mİ"
Yapılan atamayı gönderilen görevlendirme yazısı ile öğrendiğini belirten Esgin, "11 Haziran 2024 tarihinde aldığım tebliğde Fen İşleri Müdürlüğü emrinden alınarak Temizlik İşleri Müdürlüğüne işçi olarak verildiğim yazıyordu. Benim 4 tane çocuğum var, bunlar okuyor. Temizlik yapacakmışım, KASKİ'de görevlendirilmişim, bunlar hiç fark etmez. Benim çocuklarımın istikbali önemli. Ama benim yapabileceğim bir iş mi? Sayın Başkanımız Hasan Baltacı, bizlere derse ki ç'öp arabasının arkasına geçip çöp toplayacaksın', toplarım, 'eline süpürgeyi alıp cadde boyunu süpür' derse başımın üstünde yeri var. Sayın başkanımız bizleri bu işlere layık gördükten sonra benim için hangi görev verilmiş hiç sıkıntı değil. Çöpte de çalışırım, kanalizasyonda da çalışırım, su arıtmada da çalışırım, her yerde çalışırım. Kazma kürek işlerinde de çalışırım. Bana verdikleri cevap şöyle oldu, 'Sayın Başkanımızın bilgisi dahilinde, gazi olduğunu biliyor, pankreas kanseri olduğunu da biliyor.' Gözünün önünde, her şeyi biliyor ve 'benim bilgim dahilinde' diyerek 'gitsin Temizlik İşleri Müdürlüğünde görevine başlasın' dedi. Ben de bayram tatilinde bittikten sonra Temizlik İşleri Müdürlüğüne giderek buradaki yeni görevime başlayacağım" diye konuştu.
"ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER OLARAK BİZLER BU MUAMELEYİ HAK EDECEK NE YAPTIK"
Sağlık sorunları sebebiyle Temizlik İşleri Müdürlüğü'ndeki işlerin kendisinin yapabileceği bir iş olmadığını belirten Esgin, "Bu vatan bizim, bizler de bu vatan için canımızı, kanımızı, vücudumuzdaki bazı uzuvları kaybetmişiz. Niye vatanımız için kaybettik? Eğer gece Kastamonu Belediye Başkanımız Hasan Baltacı rahat uyuyabiliyorsa, şehidimiz Satı Yanaşoğlu ve Gazi Murat Esgin gibi binlerce şehidimiz ve gazimiz sayesinde bu ülkede yaşıyorlar. Eğer bu makamları bizlere layık görüyorlarsa bizler seve seve buralarda da çalışırız. İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya'dan bir isteğim var, şehit aileleri ve gaziler olarak bizler bu muameleyi hak edecek ne yaptık? Bizlerin vatanı kurtarmak dışında ne kusuru vardı da bizleri buralara gönderiyorlar. Ne kusurumuz var da bizlere böyle davranıyorlar. Bir gaziyi bu kadar da rencide etmenin bir anlamı yok" ifadelerini kullandı.