Donald Trump'ın ilk söylemlerindeki kadar güçlü bir değişim ve dönüşüm getiremeyebileceğini çünkü yerleşik sistemden direnç göreceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Bahadır Kaynak, şöyle konuştu:
"Trump dönemiyle ilgili şu anda herkesin kafasında birtakım soru işaretleri var. Bu soru işaretlerini artıran konulardan birisi de Trump'ın verdiği işaretlerin aslında genel büyük bir stratejiye işaret etmiyor olması. Birbirinden kopuk mevcut Amerikan politikalarıyla bazı değişiklikler yapacağı üzerinde birtakım ipuçları vermeye çalışıyor. Bunların en önemlisi tabii Rusya ile ilişkileri iyileştireceği yönünde birtakım işaretler veriyor olması. Bu da Amerika'daki yerleşik düzenin tüylerini en çok diken diken eden konulardan biri. Zira Rusya özellikle Ukrayna üzerinde Batı ittifakıyla ciddi problemler yaşıyor. Onun dışında NATO gibi, Avrupa Birliği gibi aslında Amerika'nın geleneksel olarak dış politikada desteklediği yada içerisinde bulunduğu kurumlara yönelik şüpheci yaklaşımı ciddi şekilde dikkat çekiyor. Son olarak da İngiltere'yi AB'nin dışına itecek Brexit gibi bir gelişimi olumlu karşıladığını görüyoruz. Bunların yanında Çin'le olan ilişkilerin bozulacağı yönünde beklentiler var. Hatta Amerika Birleşik Devletleri'nin hem Çin'le hem Rusya ile aynı anda olumsuz ilişkiler geliştirmek istememesi bu iki gücü birbirinden ayrıştırması yönünde bir taktiğin sonucu olarak görülüyor. Yani Rusya ile olan ilişkileri geliştirirse Çin'le Rusya arasındaki ittifakı da parçalayabilecek, belki onlar arasında bir kopukluk yaratabilecek gibi gözüküyor. Ama bu aslında Amerika'nın geleneksel politikalarıyla zıtlaşan bir durum. Özellikle kendi partisi Cumhuriyetçi Parti'nin temel kemik kadrolarından bununla ilgili ciddi bir direniş görecek gibi gözüküyor. Zaten Donald Trump'la ilgili son zamanlarda ortaya çıkan skandallar da Trump'ı dış politika anlamında köşeye sıkıştırma amaçlı bir takım dinamikler gibi duruyor."
"AMERİKA'NIN YERLEŞİK DÜZENİ DİRENECEKTİR"
Trump'ın özellikle Rusya özelindeki söylemlerinin Amerika'nın geleneksel politikalarını zorlayacağını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Kaynak, sözlerini şöyle noktaladı:
"Donald Trump'ın bu anlamda ne kadar mesafe kat edeceğini göreceğiz çünkü söylemleri birbiriyle kopuk da olsa Amerika'nın müesses nizamı dediğimiz geleneksel yerleşmiş politikalar direnç gösterecektir. Türkiye'nin de Trump'la ilgili beklentileri var. Özellikle Suriye ekseninde Amerika ile Türkiye arasındaki ilişkiler ciddi bir bozulma trendine girdi. Türkiye'nin de Suriye'de gerçekleşmesini istediği durumu zorlaştıran bir durum. Dolayısıyla Trump'ın Suriye'de ve Ortadoğu'da Türkiye'nin politikalarını daha fazla destekler hale geleceği beklentisi hakim. Bunlar sorgulamaya açık konular. Türkiye biraz fazla sıkışmış olduğu için kendini iyi senaryoya angaje etmeye hazır gibi gözüküyor. Amerikan politikalarının Suriye özelinde ne kadar değişeceğini de göreceğiz. Ne küresel ölçekte ne Suriye ölçeğinde Trump ilk baştaki söylemindeki kadar güçlü bir değişim ve dönüşüm getiremeyebilir çünkü yerleşik sistemden ciddi direnç göreceği kesin.Türkiye'nin Trump'la ilgili temel beklentisi Suriye'deki Kürt oluşumuyla ilgili birtakım tedbirler alması, Türkiye'yi destekler hale gelmesi. Bence Türkiye'nin bu konudaki beklentileri çok fazla karşılanmayacak. Yani eğer Amerika Ortadoğu coğrafyasında IŞİD'le mücadele edecekse oradaki Kürt oluşumunu bir şekilde kendi yanında müttefiki olarak tutmaya devam edecektir."