AA
"50. yılında Kıbrıs Barış Harekatı ve Yapılması Gerekenler" Paneli'ne, TBMM Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Orhan Erdem, KKTC'nin Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Kıbrıs Kampüsü Rektörü Prof. Dr. Enver Arpa ve çok sayıda davetli katıldı.
Moderatörlüğünü SDE Başkanı Abuzer Pınar'ın yaptığı panele, ayrıca TBMM Türkiye-KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkan Yardımcısı Ahmet Erbaş, Emekli Tuğgeneral Halil İbrahim Büyükbaş, Emekli Kıdemli Albay Mithat Işık, Optimar Araştırma Şirketi Başkanı Hilmi Daşdemir, Planlama Uzmanı Girişimci Mehmet Yalburdak ve Gazeteci Mehmet Öztürk konuşmacı olarak katıldı.
Etkinlikte konuşan Erdem, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin arkasında Türkiye olduğu sürece tanınmış tanınmamış hiç önemli değil. Onun gücü hep devam edecektir. Allah'ın izniyle tanınma noktasında da önemli adımlar atılmaktadır." dedi.
Erdem, Azerbaycan Parlamentosu'nda Azerbaycan-KKTC Parlamentolar Arası İlişkiler Çalışma Grubu kurulduğunu hatırlatarak, "Azerbaycan'ın Karabağ zaferinden sonra Türk cumhuriyetlerinde oluşan birlik beraberlik havası ve Türk Devletleri Teşkilatı'na KKTC'nin gözlemci olarak kendi anayasal adıyla ilk defa katılması çok önemli. Bu konuda günden güne daha önemli adımlar atılıyor." şeklinde konuştu.
"KKTC'NİN ÖNCE TANITIMINI, SONRA DA TANINMASINI SAĞLAYACAK ADIMLARI DA ATMAK İÇİN BİR YOL HARİTASINI HAZIRLAMIŞ BULUNMAKTAYIZ"
Büyükelçi Korukoğlu da Kıbrıs meselesinin Kıbrıs Türkleri için bir statü meselesi olduğuna değindi.
Korukoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Birleşmiş Milletler'de "sanki tüm adayı temsil ediyormuş gibi bir sandalye işgal etmesinin" esas sorun olduğuna işaret etti.
KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na (TDT) gözlemci üye olmasının çok başarılı bir sonuç olduğunu vurgulayan Korukoğlu, "Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve diğer yetkililere de teşekkür ediyoruz." diye konuştu.
Korukoğlu, KKTC'nin Birleşmiş Milletler Barış Gücü ile ilişkilerini tekrar düzenleme aşamasına gelmiş bir noktada olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
"Maalesef Birleşmiş Milletler Barış Gücü adada sadece Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin rızasıyla bulunduğunu bize söylüyor. Biz de diyoruz ki artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunacaksanız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin rızası ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle yapılacak bir anlaşma çerçevesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki varlığınızı ve faaliyetlerinizi yürütebileceksiniz."
Büyükelçi Korukoğlu, "Ben Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tam teşekküllü bir devlet olduğuna inanıyorum. Eminim hepimiz aynı şekilde inanıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin önce tanıtımını, sonra da tanınmasını sağlayacak adımları da atmak için bir yol haritasını hazırlamış bulunmaktayız." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Arpa ise Kıbrıs Barış Harekatı'na ilişkin "Türkiye, Kıbrıs Türklerine sahip çıkacağını ve bu toprakları asla ve asla hiçbir şart altında bırakmayacağını bu harekatta net bir şekilde ortaya koydu." dedi.
Barış Harekatı'nın çok zor şartlarda yapıldığını vurgulayan Arpa, "Aslında çok büyük bir mücadele ortaya konmuş ve neticede büyük bir başarı elde edilmiş." değerlendirmesinde bulundu.
Arpa, Barış Harekatı ile Türk dış politikasında çok önemli bir dönüşümün de ortaya çıktığına işaret etti.