AA
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, 20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı'nın, Kıbrıs Türk halkı için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirtti.
1974 öncesi Kıbrıslı Türklerin Ada içerisine dağınık vaziyette yaşadığını ve geleceğini göremediğini kaydeden Tatar, o dönemde Kıbrıslı Türklerin soykırım ve benzeri hamlelerle Ada üzerindeki varoluşunun yok edilmesinin söz konusu olduğuna dikkati çekti.
Tatar, harekat emrini veren dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve hükümet ortağı Necmettin Erbakan'ı rahmetle anarken, "46 yıl sonra hayatlarını kaybeden, şehit düşenlere rahmet diliyorum. Hem Mücahitlerimize hem Mehmetçiklerimizin mekanları cennet olsun. Dr. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş ve onların silah arkadaşlarına da Allah'tan rahmet diliyorum." dedi.
- "İYİ Kİ MEHMETÇİK BURAYA AYAK BASABİLMİŞTİR"
Harekat sırasında çok sayıda Mehmetçik'in de hayatını kaybettiğini hatırlatan Tatar, "Bu insanların evlatları ve torunlarına seslenmek istiyorum; dedeleri buraya şehit düştüyse, burada bir Türk Cumhuriyeti varsa ve ulusal çıkarlarımız korunuyorsa onların şehit düşen dedeleri sayesindedir. Hep birlikte bu başarıyı elde ettik. Nice 20 Temmuzları hep birlikte kutlamak dileğiyle." diye konuştu.
Tatar, Doğu Akdeniz'de, stratejik bir noktada devlet kurulmasının ve bu aşamaya gelinmesinin kolay bir iş olmadığını ve bunları 1974'teki Barış Harekatı'na borçlu olduklarını söyledi.
Başbakan Tatar, "İyi ki 1974 harekatı olmuştur, iyi ki Mehmetçik buraya ayak basabilmiştir. O günden sonra Kıbrıs Türk halkı kendi devletinin çatısı altında onurlu bir şekilde yaşamaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Doğu Akdeniz'deki petrol, gaz ve diğer stratejik konuların bu kadar belirgin olmadığına dikkati çeken Tatar, Doğu Akdeniz'in öneminin 46 yıl sonra daha iyi anlaşıldığını kaydetti.
Tatar, Doğu Akdeniz'de yaşanan son gelişmeler, ulusal çıkarlar, Türkiye'nin bölgenin lider ülkesi olarak yürüttüğü faaliyetler ve son olarak Libya hamlesiyle, KKTC'nin "Mavi Vatan" kavramının ana omurgasını teşkil eden bir devlet haline geldiğini söyledi.
KKTC'nin kalıcı olarak yaşayabilmesi ve güçlü bir Türkiye ile ulusal menfaatleri korumanın önemine dikkati çeken Tatar, güvenli ve refah dolu bir geleceğin yegane temennileri arasında olduğunu kaydetti.
- "TÜRKİYE'NİN GARANTÖRLÜK HAKLARININ DEVAM ETMESİ GEREKTİĞİNİ VURGULUYORUM"
Tatar, Kıbrıs meselesinin çözümü için uzun yıllar müzakere süreci yürütüldüğünü hatırlattı ve şunları kaydetti:
"Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs'ta eşitlik temelli bir anlaşmaya razı olmadıkları ortaya çıkmıştır. Kıbrıs'ı kendi egemenlik alanlarına çekmek, AB içerisinde yavaş yavaş hem Kıbrıslı Türklerin etkinliğini azaltmak hem de Türkiye'yi burada 3'üncü bir ülke konumuna sokmak, buradan dışlamak esas hedef ve niyetleridir. Bizim her zaman dilediğimiz eşitlik temelinde Ada üzerindeki haklarımızın korunmasıdır."
Türkiye'nin 1960 anlaşmalarından kaynaklanan haklarından dolayı 1974'te tek taraflı müdahale hakkını kullanabildiğini vurgulayan Tatar, "Kıbrıs'ta bundan sonra anlaşma şekli ne olursa olsun, Türkiye'nin garantörlük haklarının devam etmesi gerektiğini tekrar vurguluyorum. Türkiye Cumhuriyeti bu garantörlük hakkından vazgeçmeyecektir ve vazgeçmemelidir." dedi.
- "EGEMEN EŞİTLİK TEMELİNDE BİR ANLAŞMA OLABİLİR"
Tatar, Kıbrıslı Türklerin her zaman kalıcı bir anlaşma için fedakarlık ve iyi niyet gösterdiklerini ancak karşı taraftan bu iyi niyeti hiç görmediklerini ifade etti.
Başbakan Tatar, "Bir anlaşma olacaksa, artık federal temelde değil, iki eşit devlet temelinde bir anlaşmanın Kıbrıs'ın gerçeklerine göre, kalıcı ve sürdürülebilir olabileceğini vurgulamak istiyorum. Yan yana yaşayan, egemen eşitlik temelinde bir anlaşma olabilir." diye konuştu.
Doğu Akdeniz'deki yeni gelişmelerle KKTC'nin çok daha önemli bir hale geldiğini de söyleyen Tatar, KKTC'yi geliştirmek, güçlendirmek ve KKTC halkının başı dik yoluna devam etmesinin en büyük temennileri olduğunu söyledi.