AA
KKTC Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Tatar, GKRY'nin AB'ye üye olmasının 20. yılı dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu.
Kıbrıs'ta federasyon temelli çözümü öngören Annan Planı Referandumu'na Kıbrıslı Türklerin çoğunlukla "evet", Rumların da "hayır" oyu verdiğini hatırlatan Tatar, oylamanın hemen akabinde Güney Kıbrıs'ın AB'ye üye olarak kabul edildiğine dikkati çekti.
Tatar, bugüne kadar Kıbrıs konusunun bir uzlaşıyla sonuçlandırılmasına yönelik referandum da dahil olmak üzere iyi niyetini ispatlamış Kıbrıs Türk halkının hala izolasyon altında tutulmakta olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Annan Planı döneminde, tüm iyi niyetiyle çalışan Kıbrıs Türk halkı, iradesini de net şekilde sandığa yansıtmış olmasına rağmen, uluslararası toplum verdiği sözlerden bir anda çark etmiştir. Kıbrıs Türk halkı, sadece Rum halkına karşı güvensizlik duymamaktadır. Halkımız uluslararası topluma karşı da güvenini yitirmiştir. Uluslararası toplum, değil ahde vefaya bağlılık, vermiş olduğu sözlerin, ortaya koyduğu vaatlerin bir kandırma ve aldatma siyaseti olduğunu göstermiş hatta bazı yetkilileri bu kabul edilmez gerçeği bizzat kendileri de ifade etmişlerdir."
Rumların, 1960'ta kurulan "Kıbrıs Cumhuriyeti"nden, Türkleri 1963'ten itibaren silah zoruyla atmak istemelerinin ardından Ada'ya yerleşen Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü'nün, Rum liderliğine Kıbrıs'ın tümünü temsil hakkı vermesinin ilk darbe olduğunu vurgulayan Tatar, bu durumun bölgedeki tüm sorunların başlangıcı olduğuna işaret etti.
Tatar, Yunan Cuntası ve Ada'daki iş birlikçilerinin 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak üzere gerçekleştirdiği yönetime el koyma girişiminin ikinci darbe olduğunu kaydederek, 20 Temmuz 1974'te Türkiye'nin anlaşmalar ve uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak Kıbrıs'a asker çıkarmasının Ada'ya barışı getirdiğinin altını çizdi.
AB'nin kendi koyduğu kural ve kriterini çiğnemek suretiyle 20 yıl önce Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni üyeliğe kabul etmesini eleştiren Tatar, "GKRY'nin AB'ye alınması, Kıbrıs Adası'ndaki üçüncü darbedir." ifadesine yer verdi.
Tatar, Kıbrıs Türk toplumunun haksız ambargo ve engellemeler ile karşı karşıya kaldığını belirterek, Kıbrıs'ta müzakerelerin ancak egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi ile başlayabileceğini kaydetti.
GKRY, 1 Mayıs 2004'te Avrupa Birliği üyesi oldu, 1 Ocak 2008'den itibaren para birimi olarak avro kullanmaya başladı.