DHA
Özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Turgut Şahin, 17 Mayıs 2022'de Kocaeli Devlet Hastanesi'ne gidip sakinleştirici iğne yaptırdı. Daha sonra İzmit ilçesi Mehmet Ali Paşa Mahallesi'ndeki evine dönen Şahin, babasıyla tartışmasının ardından bıçak alıp evden koşarak uzaklaştı. Aynı mahalledeki Dalgıç Sokak'a giden Şahin, daha önce tanımadığı Turhan Kuzu'yu defalarca bıçakladı. Bıçak darbeleri nedeniyle yaralanan Kuzu, sağlık ekibi tarafından kaldırıldığı hastanede yaklaşık 2,5 ay sonra hayatını kaybetti. Gözaltına alınan ve emniyette işlemleri tamamlanan Turgut Şahin ise sevk edildiği mahkemede tutuklandı.
Turgut Şahin hakkında 'Kasten öldürme' ve 'Bıçak ve diğer aletleri izinsiz olarak satma, satın alma, taşıma veya bulundurma' suçlarından hazırlanan iddianame, Kocaeli 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme sürecinde sanık hakkında adli tıp kurumundan 6 kez cezai ehliyetinin tam olduğuna dair rapor alındı. Cumhuriyet savcısı önceki duruşmalarda sanık hakkındaki mütalaasında 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası, 'Bıçak ve diğer aletleri izinsiz olarak satma, satın alma, taşıma veya bulundurma' suçundan ise 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Bugün Kocaeli 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında tutuklu sanık Turgut Şahin, öldürülen Turhan Kuzu'nun ailesi ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada dinlenen sanık Şahin, Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporu kabul etmediğini belirterek, "Olay günü gerçeklikten kopmuştum. Olmayan şeyler görmekteydim. Evdeki bıçağı alıp evden çıkıp çatıya çıktım. Babamla karşılaştım, aşağıya atladım. Babama da yanıma gelmemesini söyledim. Yanıma gelseydi ona da zarar verebilirdim. Olay sonrasında ellerim kan içindeydi; olay yerinden kaçıp gidebilirdim ve delilleri karartabilirdim ancak deliller ortadaydı. Nezarete atıldığımda da ellerim hala kanamaktaydı. Kesinlikle hastaneye götürülmedim. Kendimi oyunda sandığım için böyle bir olay gerçekleşti. 3 yıldır cezaevindeyim. Tedavi olmaya çalışıyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim" dedi.
Sanığın avukatı Bircan Kara, "Müvekkilim işlemiş olduğu eylemin sonuçlarını anlamayacak kadar kendisini etkileyen psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar içindeyken olay gecesi acilde kendisine enjekte edilen iğnenin normal dozundan 5 kat olacak şekilde enjekte edilmesi nedeniyle iradesi sakata uğramıştır. Olaydan 7 yıl önce şizofreni ve benzeri hastalıklar nedeniyle tedavi olmaya başlamıştır. Bu nedenle çok fazla ilaç kullanmıştır" diyerek sanık hakkında olası kast hükümlerinin uygulanmasını ya da netice sebebiyle yaralama sonucu ölümüne sebebiyet verme kapsamında cezalandırılmasını talep etti.
Cumhuriyet savcısı duruşmada mütalaasını değiştirerek sanığın 'Kasten öldürme' suçundan değil 'Canavarca hisle kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Mağdur ailenin avukatı mütalaaya katıldıklarını belirtirken sanık avukatı ise itiraz etti. Yeniden söz alan sanık Şahin, "Kimse benim o gün ne yaşadığımı söylemiyor. Cezaevinde bunu yaşayacak mıyım, söylemiyor. Olay günü kanıma da bakılmadı. Polislere, doktorlara sormanız gerekirken onlara sorulmuyor. Polis, babamı arayıp 'Oğlunu bulduk, üstü başı kan içinde' diyor ama beni hastaneye götürmüyor. Hepsinden şikayetçi olacağım. Ben gözetim altına alınmak istiyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın Turhan Kuzu'ya yönelik 'Canavarca hisle kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın duruşmadaki tutumları ve geleceği üzerindeki etkisini de gözeten mahkeme, indirim uygulayarak müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Sanık hakkında ayrıca 'Ruhsatsız bıçak taşıma ve bulundurma' suçundan 5 ay hapis ve 400 TL idari para cezasına da hükmeden mahkeme, bu suç ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.