AA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Yenikapı-Hacıosman metrosunda toka satan Suriye uyruklu çocuğun bir kişi tarafından darbedildiği anlara ait görüntülerin 28 Ağustos'ta sosyal medyada yayınlanmasının ardından yürütülen soruşturma sonucunda tutuklanmasının ardından tahliye edilen sanık Doğan Akbulut hakkında iddianame hazırlandı.
Basın Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Van Barosu "ihbar eden", 12 yaşındaki A.B. ve 9 yaşındaki İ.K. "mağdur" olarak yer aldı.
İddianamede, ifadesine yer verilen mağdur İ.K. metroda arkadaşıyla yaşadıkları darp olayını anlattı.
Annesi ve kardeşleriyle Beyoğlu'nda oturduğunu, 22 Ağustos'ta akşam saatlerinde çiçek satmak için arkadaşı A.B. ile Haliç'e gittiklerini belirten İ.K, Taksim'e metroyla geçerken oturdukları sırada çiçeklerden yapılan taçlardan birinin elinden yere düştüğünü, almak için kalktığında da yerine başka birinin oturduğunu aktardı.
İ.K, bu kişiye karşı küfürlü ifadeler kullandıklarını ancak özür dilediğini anlatarak, "Ayakta durduğumuz sırada Doğan Akbulut önce arkadaşım A.B'ye tokat atıp elini burktu, sonra da yakamdan tutarak beni kapıya doğru ittirdi. Ellerimle yüzümü kapatmaya çalıştım. Bana tokat attı. Beni döverken 'Gidin lan Suriyeliler İstanbul'a gelmeyin.' dedi. Bu sırada metro kapısı açıldı ve ben hemen kaçtım. Arkadaşım da metrodan indi. Zaten işten çıkmıştık eve gidiyorduk. Sonrasında hiçbir şey olmamış gibi evimize gittik. Olaydan bir sonraki gün annem videoyu gösterdi. Ben de o zaman olayı anlatmak zorunda kaldım." beyanında bulundu.
Kardeşlerine yardım etmek için çalıştığını, yaklaşık 1 aydır çiçek taçlar sattığını dile getiren İ.K. sanıktan şikayetçi oldu. Mağdurun annesi C.K. ise 18 Eylül'de ek ifade vererek sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini bildirdi.
Mağdur A.B. ise ifadesinde, Adana'da yaşadığını, olay tarihinden bir buçuk ay önce İstanbul'a tatil için geldiğini söyledi.
Sanığın arkadaşını kapıya sıkıştırıp tokat attığını belirten A.B, "'Suriyeliler sizin ne işiniz var burada gidin memleketinize, bizim toprağımızda bizi mi kovuyorsunuz?' dedi. Biz de Türk olduğumuzu söyledik, fakat dinlemedi darbetmeye devam etti. Bu sırada korkup uzaklaşmıştım. Sonrasında bu adam peşimden koşup beni yakaladı. Elimi burktu, yüzüme tokat attı." ifadelerini kullandı.
Sanık Akbulut ise ifadesinde, metrodan inmek üzere ayağa kalktığı sırada 9-10 yaşlarındaki çocuğun Türklere küfür ettiğini belirterek, "Sinirlendiğim için çocuğa 'Ne diyorsun' şeklinde söylendim. Sinirlendiğimi gören metrodaki diğer kişiler de araya girerek beni uzaklaştırdı. Videoda çocuğa yönelik hamle yapan kişi benim. Çocuğun yabancı uyruklu olduğunu bilmiyorum. Olay sırasında 'Soysuz, Suriyeli' şeklinde herhangi bir söz söylemedim. Çalıştığım iş yerinde de yabancı uyruklu kişiler var. Hiç kimsenin ırkı, dini, dili ile ilgilenmem. Yaşanan olaydan dolayı pişmanım. Ben ülkesini ve milletini seven bir Türk vatandaşıyım. Küfür edilmesi nedeniyle çok sinirlendiğim için sinirlerime hakim olamamış olabilirim."
İddianamede, mağdurlarla ilgili hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, sanığın beden ve ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda olan İ.K'ye eliyle vurarak basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde sol kulak kepçesinden hafif yaraladığı kaydedildi. Raporda, mağdur A.B'nin ise beden ve ruh bakımından kendisini savunabilecek durumda olduğu ifade edildi.
Mağdur A.B'nin ailesinin de şikayetlerinden vazgeçtikleri aktarılan iddianamede, sanık hakkında bu mağdura yönelik basit yaralama ve her iki mağdur için hakaret suçundan takipsizlik kararı verildiği belirtildi.
Soruşturma sürecinde tahliye edilen sanığın mağduru darbettiği sırada kullandığı sözlerin ise "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçunu oluşturduğu vurgulanan iddianamede, kimlik bilgileri yer alan çocukların Türk olduğu anlaşıldı.
Sanığın, mağdur İ.K'ye yönelik "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı basit yaralama" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlarından 2 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianame, asliye ceza mahkemesince kabul edildi.