Mevlid-i Nebi Kutlu Doğum haftası ne zaman?

Mevlid-i Nebi Kutlu Doğum haftası 2018 nedir? Mevlid Kandili kutlama programı etkinlikleri neler? Cuma hutbesi Mevlid Kandili anlamı ve önemi yapılması gereken ibadetler neler? Bu kutlu ayda neler yapmalıyız?

18 Kasım 2018 Pazar 07:00
Güncel Haberleri


Mevlid-i Nebi Kutlu Doğum haftası 2018 nedir? Mevlid Kandili kutlama programı etkinlikleri neler? Cuma hutbesi Mevlid Kandili anlamı ve önemi yapılması gereken ibadetler neler? Bu kutlu ayda neler yapmalıyız?

16 Kasım 2018 tarihli Diyanet Türkiye Geneli Cuma Hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlandı.

MEVLİD KANDİLİ NE ZAMAN? Hicrî Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi olarak da bilinen Mevlid Kandili, İslam dininin peygamberi olan Hz. Muhammed'in doğum gecesini ifade eder. Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa'nın dünyaya gelişinin yıl dönümü her yıl olduğu gibi bu yıl da ibadetler, dualar ve çeşitli etkinliklerle geçecek. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan resmi açıklamaya göre 2018 Mevlid Kandili Gecesi, 19 Kasım Pazartesi idrak edilecek.

Aziz Müminler! Önümüzdeki Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece, Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.s)’in dünyayı şereflendirdiği Mevlid-i Nebi’nin yıl dönümünü idrak edeceğiz. Bizlere ümmet-i Muhammed olma bahtiyarlığını lütfeden Rabbimize hamd ü senalar olsun. İnsanlığa rahmet ve hidayet vesilesi olan Peygamberimize, âline ve ashabına salât ve selâm olsun. Muhterem Müslümanlar! Yüce Allah, Resûl-i Ekrem Efendimizi şöyle tanıtıyor: “Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” Peygamberimiz hak ve hakikate şahit, iyilik yolunda müjdeleyici, bâtıla karşı da uyarıcıdır. Kur’an-ı Kerim’i ümmetine tebliğ eden, açıklayan ve bizzat yaşayarak öğreten O’dur. İnsanlığı huzura, barışa, adalete davet eden O’dur. Hayatının her safhasında ümmetine yol gösteren, rehberlik eden, istikamet çizen, imtihan dünyasında rehberimiz olup yolumuzu aydınlatan da yine Allah Resûlü’dür. Kıymetli Müminler! Allah’a iman edip O’nun rızasını arayan, her iki dünyada da aziz ve mutlu olmak isteyenler için “üsve-i hasene” yani en güzel örnek Muhammed Mustafa (s.a.s)’dir. Rabbimiz bunu şöyle beyan buyurur: “İçinizden Allah’ın lütfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.” Bu güzide örneği izleyerek onun terbiyesinde yetişen ashâb-ı kiram, iman ve adaletin, ilim ve hikmetin, cesaret ve merhametin timsali olmuştur. Onun inşa ettiği İslam toplumunun her bir ferdi, cahiliyenin karanlığını arkasında bırakarak yücelmiş, gittiği her yere vahyin huzur ve güven mesajını taşımıştır. Değerli Müslümanlar! Allah Resûlü (s.a.s) kendisine risalet görevi verilmeden önce de nezih bir gençlik dönemi geçirmiştir. Çevresinde “Muhammedü’l-emîn” yani “Güvenilir Muhammed” lakabıyla tanınan Peygamberimize, ilk inananlar da gençlerdir. Onun dürüst, erdemli, insaflı ve adaletli kişiliği, gençlerin en büyük güvencesi olmuştur. Genç sahabilere kâmil bir iman, salih bir amel ve güzel bir ahlakla yaşamayı öğreten Peygamberimiz, onları insanlığın ufkunda parıldayan birer rol model olarak yetiştirmiştir. Aziz Müminler! Gençleri anlama ve onları geleceğe hazırlama konusunda da Peygamberimiz bizler için eşsiz bir örnektir. O, gençlere daima güvenmiş, sorumluluk vermiş, fikirlerini dinlemiş, hatalarını incitmeden düzeltmiştir. Hz. Ali’yi kendi yatağında bırakıp Esma’nın taşıdığı azıkla hicret yoluna düştüğünde, Mus’ab’ı Medine’ye öğretmen, Muaz’ı Yemen’e kadı olarak gönderdiğinde, Üsâme’yi orduya komutan tayin ettiğinde hepsi birer gençtir. Genç Kardeşim! Allah Resûlü (s.a.s), “Şüphesiz ki Allah, hevasına tabi olmayan, haktan sapmayan genci sever” buyuruyor. Sen de bugün, tıpkı genç sahabiler gibi, ömür sermayenin en bereketli yıllarını yaşıyorsun. Çevreni saran aldatıcı, oyalayıcı, hakikatten uzaklaştırıcı nice sahte davet olsa da imanın gücüne, ibadetin şevkine ve ahlâkın zenginliğine daima güvenmelisin. Gençlik enerjini Rabbinin rızasına uygun işlerde harcamalı, Peygamberini rehber ve model almalısın. Çünkü yeryüzünde iyiliği hâkim kılacak ve insanlığın kanayan yaralarına şifa bulacak olan sensin. Bu aziz vatanın, milletin, ümmet-i Muhammed’in filizlenen umudu sensin. Kıymetli Müminler! Sevgili Peygamberimizin doğum günü olan Rebiu’l-evvel ayının on ikinci gecesi, bu yıl 19 Kasıma denk gelmektedir. Bu geceyi içine alan hafta, “Mevlid-i Nebi Haftası” olarak kutlanacaktır. Başkanlığımız, haftanın temasını “Peygamberimiz ve Gençlik” olarak belirlemiştir. Bu vesileyle Peygamberimizi daha yakından tanımaya, anlamaya, bilhassa gençlerle iletişimini örnek almaya ve gençliğimizin sorunlarına sünnet-i seniyyeden çözümler bulmaya gayret edeceğiz. Mevlid-i Nebi Haftamız aziz milletimize ve bütün İslam âlemine hayırlar getirsin. Âmin!

KUTLU DOĞUM HAFTASI

Diyanet İşleri Başkanlığının yönetmelik değişikliği ile "Kutlu Doğum" haftasının adı "Mevlid-i Nebi" olarak değiştirdi, haftanın başlangıcının ise Hicri Takvim'e göre rebiülevvel ayının 12'nci günü olması kararlaştırıldı.

"Kutlu Doğum Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftasını Kutlama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.  Buna göre, yönetmelikte yer alan "Kutlu Doğum" ibareleri "Mevlid-i Nebi" şeklinde değiştirildi. Aynı yönetmelik değişikliğinde, her yıl 14-20 Nisan tarihlerinde kutlanan haftanın başlangıç tarihi Hicri Takvim'e göre 12 Rebiülevvel olarak kabul edildi. Bu kapsamda, Diyanet İşleri Başkanlığı merkez teşkilatı, Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası faaliyetleri çerçevesinde, İslam dininin itikat, ibadet ve ahlak konularında toplumun tüm kesimlerini aydınlatıcı faaliyetler gerçekleştirerek, haftalara ilişkin sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunacak, sempozyum, konferans, panel ve buna benzer etkinlikler düzenleyecek. Ayrıca komisyon kararı doğrultusunda, bu haftalar münasebetiyle Kur'an kursları öğrencileri ve din görevlileri arasında mesleki ve kültürel alanda düzenlenecek yarışmalarla ilgili usul ve esaslar belirlenerek, merkez, taşra ve yurt dışında düzenlenen konferans, panel, sempozyum, forum ve diğer etkinlikler Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinden duyurulacak. Hz. Peygamber’in doğumu olan Mevlid-i Nebi, tüm yurtta çeşitli programlarla kutlanmaya başlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün etkinlikler kapsamında düzenlediği Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’nın konuşmacı olarak katıldığı “Hz. Peygamber’i Nasıl Anlamalıyız?” başlıklı konferansın açılış konuşmasını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş yaptı. Mevlid-i Nebi’nin ülke genelinde çeşitli etkinliklerle idrak edileceğini aktaran Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, konferans öncesi yaptığı kısa konuşmada, “İnsanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmak üzere Rabbimizin gönderdiği yüce Peygamberimizin doğumunun sene-i devriyesinin heyecanı artık bütün dünyayı kaplamaya başladı. Biz de o heyecanı birlikte yaşamak için bu yılın Mevlid-i Nebi etkinliklerini bugün başlatmaya karar verdik” dedi. Hz Peygamber’in Kur’an-ı Kerim’de bir şahit, bir müjdeci, bir uyarıcı olarak gönderildiğine işaret eden Başkan Erbaş, “Hz Peygamber şahitliğini, müjdeciliğini, uyarıcılığını, davetini ve tebliğini yaptı. Vazifesini yerine getirdi ve Rabbine yürüdü. Şimdi bu vazife alimlerin üzerinde, bizim üzerimizde. Esasında bütün Müslümanlar bundan sorumlu ama öncelikli olarak ilim adamlarının, din adamlarının görevi. Bundan sonra Efendimizin bize emanet etmiş olduğu bu görevleri, bizler ve bizim gibi din hizmetinde bulunan insanlar yapacaklar. Cenab-ı Hak, en güzel şekilde yapmayı nasip eylesin" diye konuştu. Konferansa konuşmacı olarak davet edilen Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Hz. Peygamber’in hayatından kesitler anlatarak, İslam dünyasında yaşanan sorunlara bakıldığında Müslümanların Hz Peygamber’i ve İslam’ı yeniden anlaması gerektiğini söyledi.

KUTLU DOĞUM HAFTASI MESAJLARI -Alemlere Rahmet Olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed  in bizlere sunduğu merhamet ve şefkat vurgusunun tüm yaralara merhem olması,temennisi ile tüm İslam aleminin Kutlu Doğum Haftasını tebrik eder selam ve saygılar sunarım. -Gül sevginin tacıdır, her bahar bir gül taçlanır. O gül ki Muhammet'i hatırlatır. Onu hatırlayana gül koklatır. Gül kokulu sevgi dolu nice kandiller. -Yaratılmışların en hayırlısı, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem için duygularımızı dile getirdiğimiz şu mübarek günde salat ve selam O'na olsun... Kutlu doğum haftanız mübarek olsun. -Gül sevginin tacıdır o yüzden her bahar gülle taçlanır, o gül ki Muhammed (SAV)'ı anlatır. Muhammed (SAV)'ı anlayana gül koklatılır, gül kokulu KANDİLİNİZ MÜBAREK olsun. -O’na Uyunuz..O’nu Örnek Alınız Ki O,Sizde Hergün Yeniden Doğsun...Yüreğinizi Verin Ki O’na,Yarın Orada Sizinle Olsun.. -Alemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v) Ümmetin üstüne titreyen sensin, Müjdeci, uyaran,gel diyen sensin,Kulunu Allah'a sevdiren sensin,Gecemi gündüze çeviren sensin,Ey Hakk'ın şahidi yüzünü göster,Kul şahadetinle tanımak ister..

KUTLU DOĞUM HAFTASI NEDİR? Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ, 107) İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir. O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti. O’nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur: “Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.” (Âl-i İmrân, 164) Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı “Vesiletün’necat” olan mevlid kitabı O’nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir. Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O’nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir. Bununla beraber, O’nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O’nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz. O âlemlerin Rabbinden, “Alemlere rahmet olarak gönderildi.” Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O’na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O’nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı. O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O’nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.” (Sebe, 28) İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber’in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O’nu örnek almak, Kur’an’a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)’nın ifâdesiyle O’nun ahlâkı Kur’an’dı. (Müslim, Misâfirîn, 139). Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır: “Andolsun, Allah’ın rasûlünde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah’ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 21) Peygamber efendimizin gerçek doğum günü: Peygamber efendimizin gerçek doğum günü Hicri takvimdeki Rebiülevvel ayının 12. gününün sabahı dünyaya gelmiştir. 11.gece Mevlid kandili olarak islam alemi tarafından kutlanmaktadır. Yani her yıl Nisan 14-20 günleri arası kutlanan kutlu doğum haftası, peygamber efendimizin doğduğu gerçek ay değildir, Diyanet işlerinin çıkarttığı bir tür etkinliktir. KUTLU DOĞUM HAFTASINDA NELER YAPMALIYIZ? Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa Rebiül-evvel ayının 12.gecesi yani Mevlid kandilinde dünyaya gelmiştir. Bu kutlu ayda neler yapmalıyız? Hangi ibadetleri bugünlerde yapmamız gerekiyor? Öncelikle olarak Kutlu Doğum Haftasında yapılaması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz... Öncelikle bol bol Salat-ü selam getirebiliriz. Hadisi şerifleri okuyabiliriz. Bol bol Kuran okuyabiliriz. Peygamber Efendimizin hayatını nasıl yaşadığını yeniden okuyup,yaşantımızı ona göre yeniden gözden geçirebiliriz. Mademki kutlu doğum haftası bu kadar insan Peygamberimizde bahsediyor,salat-ü selamlar getiriyor,“temiz bir niyetle salat-ü salam getirip,sonrada güzel ve hayırlı isteklerimizi Yüce Allah’a bildirip arkasından tekrar salat-ü selam getirirsek mutlaka kabul olur diye düşünüyorum.” Geceleri kalkıp teheccüd namazı kılıp,iki salat arasında mutlaka kabul olan duamızı yapabiliriz. Kuran okuyup önce Peygamberimiz muhammet Mustafaya ve sonra diğer peygamberlere hediye edebiliriz. Bize ailesinden bile düşkün olan Efendimizi anlatan sohbetler yapabilir, sohbetler dinleyebiliriz.

Hz. Peygamberin doğumunu kutlayacakları günü sabırsızlıkla bekleyen milyonlarca Müslüman, bu önemli günün idrak edileceği tam tarihi öğrenmek adına internette araştırma yapıyor. Hicrî Rebiülevvel ayının On ikinci gecesi Mevlid Kandili olarak idrak edilecek. Hz. Muhammed S.A.V'ın kutlu doğumunun gerçekleştiği Mevlid Kandili'ni ibadet yaparak ve dua ederek geçirmek isteyen vatandaşlar, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Mevlid Kandili için açıkladığı tarihi öğrenmek istiyor.

REBİÜLEVVEL AYI NEDİR?

Rebiülevvel ayı Ay’ın hareketleri esas alınarak oluşturulan İslamî takvimin aylarından biridir. Resulullah (S.A.V), bu ayda dünyaya geldiği için arabi ayların en şereflisi olarak nitelendirilmektedir. Doğum vakti sabaha yakın bir zamandır. Bugün, günlerin en sevinçlilerinden kabul edilerek değerlendirilir. Süleyman Çelebi’nin mevlidinde bu tarih şöyle zikredilir: "ol Rebiulevvel ayın nicesi-on ikinci gice isneyn gicesi". Bu ay içerisinde, bilhassa on ikinci gecesinde ihtiyaç sahiplerine ikramlarda bulunarak, Resulullah (S.A.V)’in doğum sevinci canlı tutulmaya çalışılır.

 

MEVLİD KANDİLİ’NİN ÖNEMİ "Mevlid-i Nebi" olarak da anılan ve Türkiye'de Mevlid Kandili olarak bilinen gece, Müslüman alemi için büyük önem taşıyor. İslam'ın mesajlarını halka sunan son peygamber Hz. Muhammed'in doğumunu anmak için düzenlenen törenler, tarihte ilk kez Mısır'da Fatımiler döneminde başladı. Çok geçmeden Eyyubiler tarafından da benimsenen kutlama programlarında çeşitli törenler ve şenlikler yapıldı. Tarihteki kutlamalarda, dönemin ve bölgenin alimleri, şairleriyle din ve devlet işlerinde yararlık gösterenlere, Türk-İslam devletlerinde çok eski bir gelenek olarak görülen ve hükümdarlar tarafından taltif için hazırlanan elbiseler (hil'atler) giydirildi ve hediyeler verildi.