AA
ODTÜ Enformatik Enstitüsü Tıp Bilişimi Bölümünde doktora yapan 33 yaşındaki Melike ve 32 yaşındaki Ece Çağlayan, öğrenme tutkularını ve eğitim süreçlerini AA muhabirine anlattı.
Tüm eğitim hayatının Ankara'da geçtiğini belirten Melike Çağlayan, öğrenme tutkusunun gelişmesinde annesi ve özellikle babasının büyük payı olduğunu söyledi.
Çağlayan, "Biz 7 yaşındayken babam açık öğretimde ikinci okulunu okuyordu. Bu konuda babam örnek oldu ve bizi yönlendirdi. Daha fazla eğitim alabileceğimizi fark ettik. Ondan sonra hiç durmaksızın okumaya devam ettik. Babam hala açık öğretimde yeni açılan bölümleri ve sınav tarihlerini takip edip bize haber veriyor." dedi.
Melike Çağlayan, küçük yaşta duyduğu "ordinaryüs profesör" ifadesinden çok etkilendiğini ve bunu hedeflediğini belirterek, "Bunun ne olduğunu da tam bilmiyordum. 7 üniversite bitirince ulaşılacak bir düzey diye duymuştum. Ben aslında farkına varmadan o noktaya kadar gelmişim." diye konuştu.
Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölümünün ardından Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinde (AÖF) İşletme, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri ile Sağlık Yönetimi bölümlerini de bitirdiğini aktaran Çağlayan, "Daha sonra yüksek lisans hayatıma Gazi Üniversitesinde Polimer Kimyasıyla devam ettim. Aynı zamanda formasyon eğitimi aldım. Çünkü ben üniversitede hoca olmak istiyordum ve bunun için de bu eğitimi almak gerekir diye düşündüm." ifadelerini kullandı.
Melike Çağlayan, ODTÜ Tıp Bilişimi Bölümünde doktoraya başladığını ve bu alanda kodlama bilgisine ihtiyaç duyması üzerine aynı üniversitede Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümünü tamamladığını kaydetti.
Bitirdiği bölümleri, gelecekteki hedeflerini gözeterek ve birbirleriyle ilişkili olmalarına dikkat ederek seçtiğini belirten Melike Çağlayan, "Bu kez farklı bir alana, felsefe ve sosyolojiye yönelebilirim. Ayrıca bitirdikten sonra o işi yapmasam da çok önemli bulduğum hukuk ve eczacılık bölümlerini bitirmek istiyorum." diye konuştu.
Melike Çağlayan, öğrenme konusunda kız kardeşiyle birbirlerini teşvik ettiklerini ve tamamladıklarını belirterek, "Aynı ilkokula gittik. Birlikte karateye, yüzmeye, gitar kursuna gittik ve konservatuara hazırlandık. Heykele ve seramiğe başladık. Bazen Ece bana 'Abla ne olursun dur.' diyor. Çünkü aynı anda birçok şey yapıyoruz." dedi.
Melike Çağlayan, öğrenme merakını hayatlarının her noktasına taşıdıklarını ve her konuyu en iyi şekilde öğrenmeye çalıştıklarını anlattı.
Ece Çağlayan ise tamamladığı her bölümden, daha sonra başladığı diğer alanlarda ve doktora sürecinde faydalandığını söyledi.
İlk lisans diplomasını Karadeniz Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden aldığını ardından Anadolu Üniversitesi AÖF İşletme, Fotoğrafçılık ve Kameramanlık, Sağlık Yönetimi bölümlerini bitirdiğini bildiren Çağlayan, ODTÜ Tıp Bilişimi Bölümünde yüksek lisans yaptığını ve aynı bölümde doktora çalışmasına da devam ettiğini kaydetti.
Çağlayan, dirençli şizofreni hastalarına ilişkin yürütülen çalışmalarla elde edilen verileri, beyin modellemesi yapmak için kullandığını belirterek, "Fotoğrafçılık ve kameramanlık bölümünde öğrendiğim kontrastlar ve terimsel bilgileri görüntü işleme kısmında kullanıyorum. Ayrıca görüntü işlemeden öğrendiğim bilgileri de fotoğrafçılık ve kameramanlıkta kolayca uygulayabiliyorum. Bildiğim şeyler sayesinde bazı bilmediğim şeyleri öğrenmiş oldum." diye konuştu.
Ece Çağlayan, kendi yaptıkları robotlarla üniversite bünyesindeki robot yarışmalarına katıldıklarını da söyledi.
Ece Çağlayan, örgün eğitimde psikoloji, açık öğretimde ise felsefe ve sosyoloji bölümlerine başlamak istediğini dile getirdi.
Küçüklüğünden bu yana yalnızca okulda verilen eğitimle yetinmediğini, dövüş sanatları, müzik, yüzme, dans, heykel, resim ve yoga dersleri de aldığını belirten Ece Çağlayan, ablası ve kendisinin karatede siyah kuşağı olduğunu kaydetti.
Merak ettikleri her konunun yeni kapılar araladığını dile getiren Ece Çağlayan, "Mesela kaktüs sevdam başladı. Nasıl yetiştiririz diye ablamla araştırmaya başladık. Türlerini araştırdık, ardından Latince isimlerinin kökenlerini araştırdım ve oradan da Latincenin temel kurallarını öğrenmeye başladım." dedi.
Anne ve babasının da çok meraklı olduğunu ifade eden Çağlayan, babasının muhasebe ve işletme bölümlerini bitirdiğini, annesinin ise mezun olduğu hemşirelik yüksekokul programını 65 yaşında lisans programına tamamladığını kaydetti.