Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Güvenlik Çalışmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, "Rusya bir süre önce Münbiç'i rejimin devraldığını açıkladı. Böylece Türkiye'nin Münbiç'e yönelmesini engellemeye çalıştı. ABD'nin de benzer bir hamleyle kuzey Münbiç'e özel birlik ve ağır silahlı araçlar göndererek bayrak açması, Türkiye'ye yönelikti. Yani ABD, Rusya, PKK/PYD ve Esed rejimi, bir bütün olarak Türkiye'nin hamlesine cevap veriyor." dedi.
Yeşiltaş, AA muhabirine, Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Daire Başkanı Sergey Rudskoy'un, terör örgütü PKK/PYD kontrolündeki Münbiç'in Suriye ordusuna devredildiği yönündeki açıklamasını değerlendirdi.
Rusya'nın Türkiye'nin Suriye sahasındaki etkinliğini artırmasını istemediğini belirten Yeşiltay, "Zira Türkiye sahadaki etkinliğini arttırdıkça, bu durum bir tarafta rejim diğer taraftan da PKK/PYD'nin manevra kabiliyetinin azalması anlamına geliyor." diye konuştu.
Münbiç'in, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) eline geçmesinin Fırat'ın batısındaki mevcut dengenin daha fazla Türkiye'nin lehine değiştireceğini vurgulayan Yeşiltaş, bunun üzerine Rusya'nın rejimi hızlı bir şekilde Bab'ın güneyinden Münbiç'e doğru ilerleterek hem PKK/PYD hem de Türkiye üzerinde baskı oluşturmak istediğine işaret etti.
"Önce Türkiye" ilkesi
PKK/PYD ile Esed rejimi arasında açık iş birliği olduğuna vurgu yapan Yeşiltaş, "Rusya bir süre önce Münbiç'i rejimin devraldığını açıkladı. Böylece Türkiye'nin Münbiç'e yönelmesini engellemeye çalıştı. ABD'nin de benzer bir hamleyle kuzey Münbiç'e özel birlik ve ağır silahlı araçlar göndererek bayrak açması, Türkiye'ye yönelikti. Yani ABD, Rusya, PKK/PYD ve Esed rejimi, bir bütün olarak Türkiye'nin hamlesine cevap veriyor." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Suriye'de izleyeceği stratejiyi sadece kendini düşünerek geliştirmesi gerektiğine dikkati çeken Yeşiltaş, burada "önce Türkiye" ilkesinin geçerli olması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin önceliğinin ulusal güvenlik ve sınır güvenliği olduğunu vurgulayan Yeşiltaş, şunları söyledi: "Bu hedeflere ulaşmak için kuzey Suriye'deki PKK hedeflerine yönelmek gerekiyor. Rakka'ya gitmek, PKK tehdidini caydırmak için başka bir stratejinin parçası olmak anlamına gelir. Türkiye'nin yapması gereken Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi inisiyatifi kendisi alıp fiili durum oluşturduktan sonra müzakere etmesidir. Türkiye, Rakka'ya destek vermekten vazgeçer ve dikkatini Münbiç'in alınarak sadece Bab'ın kuzeyinde konsolide olmaya ve orada bir askeri üs kurmaya verebilir. Bu olasılık yakın vadede daha güçlü gözükmektedir."
Yeşiltaş, Esed rejimin Münbiç'e yerleşmesinin şimdilik bir tehdit oluşturmayacağını ancak Türkiye'nin olmadığı bir resimde ÖSO'nun elindeki Azez-Cerablus hattını da kaybedebileceği uyarısında bulundu.
"İvme Münbiç’e doğru devam etmeli"
SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun ise TSK destekli Suriyeli muhaliflerin Bab kentini terör örgütü DEAŞ'tan kurtarıp Münbiç'e yönelmesinin PKK/PYD'de ciddi bir endişeye neden olduğunu ifade etti.
Terör örgütü PKK/PYD’nin ABD'nin yoğun desteğiyle Münbiç'i DEAŞ'tan aldığını hatırlatan Acun, şöyle konuştu: "Daha sonra bu bölgeyi makyaj Arap unsur eliyle önermeye başladılar. PKK/PYD, TSK karşısında Münbiç'i savunamayacağını anlayınca önce ABD'yi devreye soktu, ardından Rusya'nın arabuluculuğunda rejim ile anlaşarak söz konusu bölgeyi rejime bırakma kararı aldı. Bu hamle ABD'nin Trump yönetiminde de PKK/PYD ile olan angajmanına devam edeceğini gösteriyor. Son gelişmeler, Rusya'nın ve rejimin, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Türkiye'nin Suriye'deki ilerleyişinden rahatsız olmaya başladığını ve bunu önlemeye yönelik adımlar attığını gösteriyor."
PKK/PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde bir terör kuşağı oluşturmasının Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden bir beka sorunu olduğunu dile getiren Acun, bunun bertaraf edebilmek adına net tavrın ortaya konulması gerektiğini kaydetti.
Acun, Esed rejimine bağlı güçlerin Münbiç'e yerleşmesinin PKK/PYD unsurlarına bir kalkan işlevi göreceğini söyledi.
Fırat Kalkanı Harekatı ile Suriyeli muhaliflerin önemli bir moral kazandığını, sahada tekrardan önemli kazanımlar elde ettiğini anlatan Acun, "Bu ivmeyi Münbiç'e doğru devam ettirme çabasındaydılar, rejimin varlığı bu tempoyu da kesebilmek üzerine kurgulanmış durumda. Türkiye'nin Rusya ile inşa ettiği ateşkesten yararlanarak TSK ve muhaliflerin rejim bölgelerine saldırmayacağı düşüncesiyle hareket ediyorlar ancak TSK ve muhalifler bu oldu bittiyi kabul etmemeli ve Münbiç'e yönelmeye devam etmeli." diye konuştu.