AA
İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesindeki ikinci duruşmaya, tutuklu sanıklar Seyed Mohammad Reza Razavı, Sıavash Abazarı Shalamzarı, Amın Parvazı, Sına Forouhar, , Houtan Khzerlou, Cengiz Akin, Veli Sarı ve Birol Özdemir katıldı. Tutuksuz sanık Aşkın Bulduk ve sanık avukatları ile İranlı sanıklar için Farsça tercüman da salonda hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Cengiz Akin, işlemediği bir suç nedeniyle tutuklandığını öne sürerek, tehdit altında olduğunu kaydetti.
İranlı diplomatın serbest bırakıldığını söyleyen Akin, "Serbest bırakılmamız için diplomat mı olmalıyız? Suçsuzum, içerdeyim. Adam salıverilmiş, zerre kadar suçu olmayanı burada tutuyorsunuz. Sanıklardan Veli hariç kimseyi tanımıyorum. Yemin ederim suçsuzum." diye konuştu.
Kimseden silah almadığını ve suçsuz olduğunu savunan tutuklu sanık Veli Sarı da "22 aydır tutukluyum. Abdulvahhap Koçak ile hiç bağlantım yok. Sanık Cengiz Akin eski patronum. Suçsuz yere hapisteyim. Tahliyemi istiyorum." dedi.
Daha önce göçmen kaçakçılığı yaptığını, 2016 yılında bu işi bıraktığını kaydeden sanık Sıavash Abazarı Shalamzarı ise "33 yıldır Türkiye'de yaşıyorum. 66 yaşındayım. Ne İranlı ne Türk diğer sanıkların hiçbirini tanımıyorum. Mohammad Reza Nasırzadeh Noshahr ile hiçbir bağlantım yok. Konsoloslukta çalıştığını da bilmiyorum. Bir adam bana gelip zarf verdi, ben de Ali Esfanjanı'ya verdim. Yasal evrak olduğunu düşündüm. Esfanjanı ile otobüse bindik, Ağrı Doğubayazıt'a gittik. Esfanjanı'nın belgesinde 'Abbas' yazıyordu, evrağında ise kendi adı vardı. Belgeleri yasal mı değil mi bilmiyorum. O farklı yoldan ben farklı yoldan İran'a kaçak yollarla girdim. Tutuklanırım diye 30 yıldır İran'a gitmiyorum. Pasaportumda İran'dan çıkış olmadığı için kaçak yollarla gittim." diye konuştu.
Tutuklu sanık Birol Özdemir ise iddianameye göre firari sanık Zindaşti ile aynı otelde kaldığının öne sürüldüğünü ancak kalmadığını, tahliye edilmek istediğini kaydetti. Sanık savunmasının devamında ağlamaya başlayınca, avukatı müvekkilinin panik atağı olduğunu söyleyip, ayrıntılı savunmasının daha sonra alınmasını istedi.
Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Amın Parvazı, Birol Özdemir, Seyed Mohammad Reza Razavı, Sına Forouhar ve Houtan Khezerlou'nun, suç vasfının bir kısım sanıklar yönünden değişme ihtimalinin bulunması, mevcut delil durumu ve tüm dosya kapsamına göre tahliyelerine hükmetti.
Bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına karar veren heyet, diğer 4 sanığın tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı.
Heyet, İran uyruklu sanıkların nüfus ve sabıka kayıtlarının İnterpol Daire Başkanlığından istenilmesine ve firari sanıklar Najı Sharıfı Zındastı ile Alı Esfanjanı hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama emirlerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Maktul Masoud Molavi Vardanjanı'nın ölümüne ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu tarafından 14 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, sanıklar Najı Sharıfı Zındastı, Mohammad Reza Nasırzadeh Noshahr, Seyed Mohammad Reza Razavı ile Amın Parvazı "tasarlayarak öldürme" suçunun azmettiricileri olarak yer alıyor.
İddianamede, suç tarihi olan 14 Kasım 2019 saat 21. 53 sıralarında Şişli Esentepe'de ilk etapta ismi Mesut Mesut olarak değerlendirilen, Masoud Molavı Vardanjanı olduğu tespit edilen maktulün, sanık Ali Esfanjanı ile birlikte yan yana yürüdükleri sırada, sanık Abdulvahhap Koçak tarafından silahlı saldırı gerçekleştirildiği ve Koçak'ın maktule 11 el ateş ettiği, yaralanan maktulün kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği, olay yerinde bulunan bir sahsın da isabet eden mermilerden biriyle yaralandığı anlatılıyor.
İddianamede, internet ortamında yapılan araştırmalarda, maktulün öz geçmişine dair bilgilere rastlandığı, bu bilgilerde maktulün yapay zeka ile ilgili çok sayıda çalışma yaptığı, İran-Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı ve bilim adamı olduğuna ve aldığı ödüllere yer veriliyor.
"Mülkililik İlkesi" gereğince, "konsolos" unvanıyla ve "konsolosluk memuru" sınıfı ile konsolosluk görevlisi Mohammad Reza Nasırzadeh Noshahr hakkında soruşturma ve yargılama yetkisinin Türk yargı makamlarına ait olduğu kaydedilen iddianamede, sanık Noshahr'ın, bir grup şahısla belli bir plan, organizasyon ve gizlilik içerisinde hareket etmek suretiyle, maktulün öldürülmesi için hazırlık yaptıkları, bu kapsamda cinayetin öncesinde ve sonrasındaki tüm süreci yönettikleri, olay öncesinde sürekli Esfanjanı ile irtibat halinde kalarak birlikte hareket ettikleri, sanık Noshahr'ın olaydan sonra Esfanjanı'nın İran'a geçirilmesinden sonra da adı geçen şahsa yardım ettiği, yine İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğundaki görev süresi sona ermeden Türkiye'den ayrılarak İran'a gittiği, bu suretle üzerine atılı "tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçunu işlediği belirtiliyor.
Maktulün öldürülmesi olayı kapsamında hazırlanmış olan plana istinaden "Truva Atı" rolünün sanıklardan Esfanjanı'ya verildiği aktarılan iddianamede, sanıklar Najı Sharıfı Zındastı, Mohammad Reza Nasırzadeh Noshahr, Seyed Mohammad Reza Razavı ile Amın Parvazı'nın "tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
Tetikçi Abdulvahhab Koçak'ın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve , "silahla kasten yaralama" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapsinin istendiği iddianamede, firari sanık Ali Esfanjanı'nın "tasarlayarak öldürmeye iştirak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep ediliyor.
İddianamede, sanıklar Cengiz Akın, Veli Sarı, Birol Özdemir, Ehsan Ghomınejad, Sına Forouhar, Houtan Khezerlou ve Aşkın Bulduk'un "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar, sanık Sıavash Abazarı Shalamzarı'nın "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 17 yıldan 25 yıla kadar hapsi isteniyor.