Yaptırımlara rağmen İran nasıl zenginleşiyor?

Uluslararası alanda dışlanmışlık statüsüne ulaşan hükümetler genellikle önemli ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalırlar. Bu ülkeler sonunda kendi halklarının taleplerine boyun eğer veya bir devrimle hayatları sona erer. Ancak ABD'nin ve uluslararası yaptırımların gölgesinde kalan İran İslam Cumhuriyeti bu alışılmış tablonun dışında yer alıyor.

29 Haziran 2024 Cumartesi 16:39
Güncel Haberleri

Star Gazetesi



Binlerce şirkete ve vatandaşa yönelik yaptırımlara rağmen İran, 45 yıllık tarihinde olağanüstü bir dayanıklılık gösterdi. Devlete ait Tasnim haber ajansına göre, Başkan Joe Biden'ın 2021 yılında göreve gelmesinden bu yana İran ekonomisi resmen iki katına çıkmasıyla zenginleşmeye devam ediyor.

İran'ın gayri safi yurt içi hasılası (GSYİH) son dört yılda yüzde 3-5 oranında artarken, petrol ihracatı nisan ayında son altı yılın zirvesine ulaştı.

Tanker takip verilerine göre, ülkenin Mart ayındaki ham petrol ihracatı günde ortalama 1,61 milyon varil oldu. Donald Trump'ın başkanlığı döneminde ise ortalama 775 bin varildi.

The New York Post'un haberine göre, IMF, 2024'ün İran'ın GSYİH'sinin ABD'yi geride bıraktığı üçüncü yıl olacağını öngörürken, İran'ın milli gelirinin 2022-2024 yılları arasında yüzde 12,1 artması bekleniyor. ABD'deki büyüme oranı ise yüzde 6,1 şeklinde.

PETROL DIŞI İHRACAT

Tahran, Biden'ın başkanlığı döneminde her yıl rekor seviyede petrol dışı ihracata da tanık oldu. IMF rakamları, İran'ın elektrik ve teknoloji-mühendislik hizmetleri ihracatının 2020'de 67 milyar dolardan 2023'te 120 milyar dolara çıktığını gösteriyor.

Öte yandan Tahran, Çin ve Rusya ile ilişkilerini geliştirirken. Buna, Vladimir Putin'in Ukrayna'daki savaşında kritik öneme sahip olan, Moskova'ya milyonlarca dolar değerinde insansız hava aracı ihraç edilmesi de dahil.

NÜKLEER SİLAH

Tahran ayrıca sadece İsrail'i değil ABD'yi de tehdit edebilecek nükleer silahlar geliştirmeye devam ediyor.

Birleşmiş Milletler Nükleer İran'a Karşı (UANI) adlı gözlemci kuruluşun son verilerine göre İran, 2021'den bu yana Çin ve Hindistan gibi ülkelere rekor seviyede 90 milyar dolar değerinde petrol sattı.

UANI politika direktörü Jason Brodsky, "Çin, İran rejiminin kasasını petrol satışlarıyla dolu tuttu" dedi.

Tahran'ın petrol gelirleri artarken Ortadoğu'daki kaosun devam etmesi muhtemel. Soykırımcı İsrail'de Savunma Bakanlığı görevinde bulunan Yoav Gallant'a göre, İsrail'le savaşın eşiğindeki Hizbullah, Tahran'dan yılda 700 milyon dolar alıyor.

Ayrıca İsrailli bir güvenlik kaynağı, İran'ın geçen yıl Hamas'a yaklaşık 350 milyon dolar fon sağladığını iddia etti.

"YAPTIRIM VİDASI GEVŞETİLDİ"

Demokrasileri Savunma Vakfı'nda (FDD) kıdemli İran ve ekonomi danışmanı olan Said Hasseminejad'a göre Biden'ın İran politikası acınacak derecede hayal ürünü. Hasseminejad, "Tahran daha fazla petrol satıyor çünkü Biden, ABD yaptırımlarının vidasını gevşetmeye karar verdi" dedi.

The Foreign Desk'in baş editörü Lisa Daftari, caydırıcılığı geri getirmenin ve petrol yaptırımlarını uygulamanın Biden'ın İran stratejisinin hiçbir zaman bir parçası olmadığını söyledi . Daftari, "Biden, Beyaz Saray'a girmeden önce bile Tahran ile başka bir nükleer anlaşma müzakere etme isteğini işaret etti ve bu, rejimin güvenini artırmaya yaradı" dedi.

ÇİN İÇİN KAÇIRILMAYACAK FIRSAT

Iran International'a göre Tahran, Pekin'den varil başına 37 dolar gibi düşük bir ücret talep ederken, geçen yılki küresel ortalamanın 75-85 dolar olduğu ifade edildi.

İndirimli İran petrolü zaten cazip bir teklif, ancak yaptırıma tabi petrolle işlem yapmanın riski düşük olduğunda Çin gibi oyuncular bunu kaçırılmayacak bir fırsat olarak görüyor.

PETROLÜN FARK EDİLMEDEN DAĞITIMI

İran aynı zamanda ağır yaptırımlara tabi petrolü fark edilmeden uluslararası sulara ulaştırmanın yollarını da buldu.

Mayıs 2024'te UANI, İran ham petrolü ve petrol ürünlerinin yasa dışı transferine gizlice karışan 416 yabancı gemiyi keşfetti.

Bu 'hayalet donanmanın' petrol yaptırımlarından kaçınmak için sıklıkla başvurduğu taktiklerden biri de, geminin dikkat çekmemek için sürekli olarak yaptırım uygulanmayan ulusal sicillerin bayrağını değiştirmesi olan 'bayrak değiştirme' taktiğiydi.