'Fabrika Ayarları'na dönmemiz mümkün

Fabrika Ayarları, zihin mahsulü mutsuzluklara inat, iç yolculuğumuza lirik anlatımlarla derinlik katıyor.

12 Nisan 2018 Perşembe 07:00
Kitap Haberleri

ŞULE KURT


Teknolojinin getirdiği yalnızlaşma, biz insanoğlunu soyutlanma ve bencilleşmeye doğru evirse de “Hala umut var” diyor Figen Denli ve ekliyor: “Güneş doğmuşsa, yeni bir güne uyanılmışsa, bunun anlamı ‘her şey mümkün’ demek değil midir?” Denli, deneme türündeki ikinci kitabı Fabrika Ayarları’nda, zihin mahsülü mutsuzluklarımızın sebeplerine dikkat çekiyor. 
 
l İlk kitabınız İçime Bir Unut Düştü aşk ve umut üzerineydi. Fabrika Ayarları’nda farkındalığa eğilmenizdeki neden nedir?
 
Kendimizle, birbirimizle ve dünyamız ile aramızı düzeltmemiz lazım. Fabrika Ayarları’nda; sevgi, saygı, hoşgörü, empati ve samimiyetin öneminin altını farklı temalarla sık sık çizdim çünkü birbirimize hiç olmadığı kadar çok ihtiyacımız var.
 
l Neden o kadar ihtiyaç duyuyoruz birbirimize peki?
 
Bizler bütünün parçalarıyız, birbirimize bağlıyız ve her an etkileşim halindeyiz. Teknoloji iletişim ağlarımızı artırırken, bağlarımızı koparıyor. Bizlerden samimiyetimizi, derinliğimizi ve gerçekliğimizi alıyor. Değişimin hızına ayak uydurmaya çalışırken yalnızlaşıyoruz. Alnımızda ‘Önce ben’ temalı pankartlarla, birbirimizi görmezden gelerek fakat birbirimize çarpa çarpa yaşıyoruz. Kaşımızdakini suçlama refleksimizin gelişmesi hepimizin ayarlarını bozuyor. Bağlarımızı ancak birlikte güçlendirebiliriz.
 
l Peki bu yalnızlaşmadan kurtulamaz mıyız?
 
Yalnızlaşmamız en ince ayrıntısına kadar planmış. Ancak, ortak farkındalık ile insani değerlerimize sahip çıkarsak bu zinciri kırabiliriz.
 
Öz benliğimizle barışabilir miyiz bu aşamadan sonra? 
 
Aslında hiç küsmedik fakat özgür irademiz ve seçimlerimizde tıpkı temel değerlerimiz gibi mutasyona uğradı. Dışımızda, içimizden yansıyan çatışmalar başladı. Sorun da bu zaten. “Farkındalıktan yüksek mevki yok” derken sadece sisteme başkaldırmıyorum.
 
l Kendimizi, teknoloji kadar sık güncellememiz gerektiğini belirtiyorsunuz. Nasıl yapacağız?
 
Kendimize, doğaya ve bütün canlılara saygı ve sevgi duyarak ve yaptığımız her şeye ruhumuzu katarak.
 
l Sizce insanoğlu mutluluğun sebebini neden açıklama ihtiyacı hissediyor? 
 
Çünkü herkes mutsuz. Mutluluk üretebilenler kendilerini suçlu hissetmeye başladılar.
 
l Peki fabrika ayarlarına dönmek mümkün mü?
 
Mümkün. Güneş doğmuşsa, yeni bir güne uyanılmışsa, bunun anlamı “Her şey mümkün” demek değil midir?