BEDİR ACAR
Kendi adıyla özdeşleşen Edebiyat dergisi yayımlanana kadar (1969) Nuri Pakdil, yazar ve entelektüel olarak kimliğini belirleyebilecek nitelikteki yazılarıyla hiçbir yayın organında görülmemişti. Lisede okuduğu yıllarda çıkardığı Hamle dergisinden sonra üniversite yıllarında ve daha sonra da Edebiyat dergisinin yayımlanmasına kadar Diriliş, Hilal ve bir süre yönettiği Yeni İstiklal dergisinde birkaç değinisiyle görünmüştü yalnızca.
Pakdil, yıllar içinde pek çok kitaba imza attı, kendine has üslubuyla kitleleri etkileyen aksiyoner bir yazar ve düşünce adamı olarak edebiyat dünyasında göz kamaştırıcı bir yer edindi kendine.
‘KLAS DURUŞ’LU YAZAR
Klas Duruş, Anneler ve Kudüsler, Biat, Kalem Kalesi, Edebiyat Kulesi gibi pek çok kitabın yazarı olan Pakdil, denemeden, tiyatro oyunlarına kadar edebiyatın faklı disiplinlerinde eser verdi.
2014’te Star Gazetesi tarafından ilki düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri’nde ‘Saygı Ödülü’nü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan Pakdil, sonraki yıllarda medyanın da ilgi odağı haline geldi. Kitapları yeniden basılan Pakdil’i kah boynunda kaşkoluyla maç izlerken, kah, çok sevdiği Kudüs’te, kah öğrencilerle hasbihal ederken gördük.
Star gazetesine verdiği bir röportajda, ‘Şehir efsanesi olmak istemem, eserlerimin okunmasını ve anlaşılmasını isterim’ diyen bu sıra dışı entelektüeli daha yakından tanımak için iki fırsat, daha doğrusu iki kitap var elimizde.
USTAYA ‘İÇERİDEN’ BAKIŞ
Biri Hüseyin Su imzalı inceleme tarzındaki ‘Entelektüel Öfke/Nuri Pakdil’, (Şule Yayınları) diğeri ise şair Mustafa Aydoğan imzalı biyografi niteliğindeki ‘İnancın Parıltısı Nuri Pakdil’ (Cümle Yayınları) adını taşıyor. Her iki kitap için de usta yazara ‘içeriden bir bakış’ sağlıyor diyebiliriz. Zira hem Hüseyin Su hem de Mustafa Aydoğan, Ankara’da uzun yıllar Pakdil’in etrafında bulunmuş, onu yakından tanımış iki yazar ve şair.
Hüseyin Su, hem Pakdil, hem de Pakdil ile adı özdeşleşen Edebiyat dergisi üzerine bir hayli yazıp çizmiş bir kalem; Yeni kitabında bu yazdıklarını daha da derinleştiriyor. Üç ana bölümden oluşan kitapta Pakdil’in hayatı, yaşama ve yazma dikkati, insan ve yazar olarak duruşu, ‘rikkat’ sahibi bir üslupla inceleniyor. Su, kitapla ilgili olarak ‘Entelektüel öfke, Pakdil’i en iyi ifade ettiğini düşündüğüm bir kavram. Sadece düşüncelerini, inançlarını, siyasal tavrını değil, bana göre kişiliğini de en iyi bu kavram ifade eder’ diyor.
Pakdil’i ‘gerçekçi ve insanı muhatap alan yazar’ olarak tanımlayan şair Mustafa Aydoğan ise ‘İnancın Parıltısı Nuri Pakdil’ adlı kitabında belgeye dayalı bir biyografi kaleme almaktansa, kendi bakış açısını öne çıkaran bir ‘portre’ denemesi ile yaklaşıyor usta yazara. Aydoğan, Pakdil’i, sahteye itibar etmeyen, insana, gerçeğe ve dile odaklı bir yazar ve düşünür olarak tanımlıyor.