Kerem Kamışlı: Sanat fuarlarında eskisi kadar kalabalık olmayacak ama satın alan yüzdesi artacak

Platin Dergisi iş ve ekonomi dünyasını Instagram hesabından ağırlamaya ve gündemi belirlemeye devam ediyor.

21 Temmuz 2020 Salı 15:13
Kültür Sanat Haberleri





Geçtiğimiz akşam @platindergisi hesabında gerçekleşen canlı yayında Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Sanat Koleksiyoncusu Kerem Kamışlı ile Sanat Danışmanı Sevil Dolmacı, genç koleksiyonerlerin eğilimlerini masaya yatırdı. İkili ayrıca Kovid-19’un sanat yatırımcılarını ne derecede etkilediğini değerlendirdi.

Sanat açısında baktığımızda çok farklı bir dönemden geçtiklerini ifade eden Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Sanat Koleksiyoncusu Kerem Kamışlı “Koronavirüsün de bu konuda etkisi büyük. Pandemi sürecinde birçok şey değişti, bunlara örnek verecek olursak ilk önce eserleri gidip yerinde görememeyi söyleyebilirim. Daha pandemi yeni başlarken Art Basel’in online gösterimi vardı ve yaklaşık 250 bin ziyaretçi aldı. İnsanlar online olarak koleksiyonları bir şekilde almaya devam etti.

Dünyanın önde gelen müze ve müzayedecileriyle görüştüğümde ciddi bir finansman sıkıntısı yaşadıklarını gördüm. Hatta bu süreçte hiç piyasaya çıkmamış eserlerin fırsat bu fırsat diyerek görücüye çıkacağını da düşündüm” dedi.

SANAT, ONLINE ALIŞVERİŞLERİNDEKİ GİBİ SEPETE EKLE ÇIKAR İŞİ DEĞİL

Sanatta en önemli olaylardan bir tanesinin, sanatın komünitesi olduğunu söyleyen Kerem Kamışlı “Sanat çok büyük bir komünite işidir, bir çok insan bu sebeple sanata destek veriyor. Sanat somut bir ortam gerektiriyor, sanat sonuç olarak lüks bir iştir. Lüks işlerin dijitale dönmesi de zaman alıyor. Dünya devlerinden olan Chanel hala dijital kanalı kullanmadığını ve pandemi sürecinde de dijital satış yapmayacağını duyurmuştu. Sanat da buna benzer aslında, gidip görüp beğenip ve yorum yapıp orada ona göre satın alımları yapıyorsunuz. Sanat, online alışverişlerindeki gibi sepete ekle çıkar işi değil. Pandemiden sonra sanat ve lüks sektörünün eski düzenine geri döneceğini düşünüyorum. Yine bu sürecin devam etmesinden ötürü üst düzey eserlerin fiyatlarında düşüşler görebiliriz” diyerek yatırımcılara mesaj verdi

SANAT FUARLARINDA ESKİSİ KADAR KALABALIK OLMAYACAK AMA SATIN ALAN YÜZDESİ ARTACAK

Yurt dışında çalıştığı galerilerin pandemi sürecinde kişi ve gruplara özel online olarak satış yaptığını anlatan Kamışlı “Hepsinin ortak noktada buluştuğu yer ise sanatın temelinde sosyalleşme ve fizikal alan yatması olduğuydu. Sanatta dijitalleşmenin artısı olduğu kadar eksisi de var, bana göre artısı geçmişten gelen sanat anlayışının bozulmayacak olması. Sanat fuarlarında eskisi kadar kalabalık olmayacak ama satın alan yüzdesi artacak, pandemiden önce gezmeye gelen sayısı fazlaydı ama yeni dönemde satın alma potansiyeli yüksek olan insanlar daha fazla ilgi görecek” dedi.

‘SANAT GLOBAL BİR PARA BİRİMİDİR’

Sanatın en güzel yanının global ve küresel olmasından geldiğinin altını çizen Kamışlı şöyle devam etti: “Londra’da görüştüğüm bir sanat galerisi sahibi bana ‘Sanat global bir para birimidir’ demişti, ben de bu fikrin tamamen doğru olduğunu düşünüyorum. Türk sanatçıların eserlerinden de tercih ettiğim oluyor ama yurt dışındaki sanatçılara biraz daha yöneldiğimi belirtmek isterim. Bunun sebebi ise Türk sanatçıların biraz lokal kalmasından ötürü oluyor, Türkiye’den uluslararası sanat piyasasına çıkan eser sayısı çok az, o isimler de zaten herkesin tanıdığı ünlü kişiler.

Las Vegas’ta Picasso tablosuna sahip olan bir galerici, eseri arkadaşlarına 2006’da gösterirken bir yerini yırtıyor ve bu tüm dünyada haber oluyor. O zamanki değeri 60 milyon dolar olan eser restore ediliyor, sanat piyasasındaki isimler o eserin değerinin düşeceği konusunda yorumlarda bulunuyor. Daha sonra eser 155 milyon dolara satıldı. Nedenine gelecek olursak eserin başına gelenlerden ötürü global bir hikayesi oluştu ve alıcı tarafında iştah kabarttı.“

SANAT ESERİ BELLİ BİR SÜREDEN SONRA DEĞERİNİ ARTIRIYOR

‘Bir sanat eserini göze güzel geldiği için alacağınız anlamına gelmez’ diyen Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Sanat Koleksiyoncusu Kerem Kamışlı “Bazen bu işin pahalısı ucuzundan daha pahalı oluyor. Birçok yerde eğer sanat değerini koruyorsa, orada paranızı fark ediyorsunuz. Sanat eseri de belli bir süreden sonra değerini artırıyor, hatta iyi bir seçim yaptıysanız çok iyi geri dönüş alıyorsunuz. Dünyada son yıllarda refah sayısı yüksek olan insan sayısı artıyor, paha biçilemeyen sanat eserlerini üreten birçok sanatçı bugün hayatta değil. Eser sayıları da sabit olduğu için rağbet artıyor ve buna paralel olarak fiyatlar yukarı yönlü hareket ediyor” diyerek sanatseverlere tavsiyede bulundu.

Son olarak eser alırken sadece görsel zenginlik ile yetinmediğini aktaran Kerem Kamışlı sözlerini şöyle sonlandırdı “Öncelikle kendini ispat etmiş ressamların eserleri olması gerekiyor. En az birkaç tane sergisi olması ve daha önce resmi bir müzayedede eserinin satılmış olması şart. Bu sebeple Türkiye’de çok fazla ressamın eserlerini almıyorum, genelde 5-6 kişinin etrafında dolanıyorum desem daha doğru olur. Burhan Doğançay’ın eserleri bizim koleksiyonumuzda ağırlıkla yer alıyor, Fahrelnissa Zeid’i ve Ekrem Yalçındağ’ı ve Nuri İyem’i de çok severim. Nejat Devrim’in eserleri çok güzel, bunlar kendini kanıtlamış isimler. Klasik eserlerden ziyade modern eserleri tercih ediyorum. “