AA
Pedagog, psikolog, psikiyatr ve akademisyenlerden oluşan 6 kişilik uzman isim ile röportaj yaparak LGBT dosyasını masaya yatıran Yeni Şafak Gazetesi'nin içeriğinin YouTube tarafından yayından kaldırılması ve gazetenin YouTube sayfasına da 7 günlük ceza verilmesiyle ilgili Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik, açıklamalarda bulundu.
Hazırladıkları 40 dakikalık dosya haberin kısa sürede büyük bir etkileşim alarak yüz binlerce kişi tarafından izlendiğini belirten Çelik, haberin bilim ışığında hazırlandığını açıkladı.
"LGBT dayatmasının çıkış noktasına değinen bir dosya hazırladık." ifadesini kullanan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tıp dünyasının aslında yıllardır tartıştığı, bilim dünyasının üzerinde çok kafa yorduğu bir meseleydi. Eşcinsellik geni var mı yok mu? Yani doğuştan bir çocuk eşcinsel olur mu olmaz mı diye. YouTube bir bildirim gönderdi bize. 'İçeriğiniz kaldırılmıştır' diye. Peki sebebi ne? Onu da söylüyor. 'Nefret söylemi.' İçinde nefret söylemini barındıran, hakaret eden, dışlayan, ötekileştiren bir dil yok. Sadece bilimsel bir tartışma var ve kamuoyu bu tartışmadan da çok faydalandı. İlginçtir bir sosyal medya platformu tarafından cezalandırılıyorsunuz. Cezası da 7 gün boyunca hiçbir şekilde Yeni Şafak'ın YouTube kanalından içerik paylaşamayacağız. Mesela benim bugün bir canlı yayınımım olması gerekiyor. Onu yapamayacağım. Bir gazetecinin sesi kesildi. Sansüre uğramış olduk."
Verilen cezaya yönelik YouTube'un iç sistemine itiraz ettiklerini ancak reddedildiğini aktaran Çelik, YouTube Türkiye ekibiyle bir de toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi.
YouTube'un 7 günlük cezası nedeniyle bir hafta boyunca yayın yapamayacaklarını vurgulayan Çelik, "Gazetecilik yapmamız, ifade ve fikir özgürlüğümüzü kullanmamız engelleniyor. Bundan sonra da YouTube diyor ki 'Benim kavramlarım çerçevesinde gazetecilik yapabilirsin.' Yani 'Bundan dolayı içeriği kaldırdım. Bundan sonra yayımlayacağın içerikleri de kaldırırım' diye. Hem burada tehdit var hem yönlendirme var hem de gazeteciliği baskı altına alma var. Böyle bir denklem içindeyiz." ifadesini kullandı.
Konuyla ilgili hukuk mücadelesi başlatacaklarını belirten Çelik, alanında uzman, sosyal medya ve dijital hukuku çok iyi bilen avukatlarla YouTube'un Türkiye temsilciliğine dava açacakları bilgisini verdi.
Çelik, şunları kaydetti:
"Dünyada bir LGBT dayatmasıyla karşı karşıyayız. Bu bir aktivizmden bir öte dayatmaya dönüştü. LGBT aleyhinde, eşcinsellik propagandasının aleyhinde konuşamaz hale getirmek istiyorlar. Bizim bu dosyamız kaldırılırken sadece bizim haberciliğimiz sansürlenmedi, o dosyada görüş beyan eden 6 bilim insanının da fikirleri sansürlendi. Böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Yani bugün bir profesörün, psikiyatri konusuyla ilgili bir demeci YouTube'da yayımlanamıyorsa akademi çevresinde de bir süre sonra baskı altına alınacak demektir. Fakat biz haberciliğimize bu konuda devam edeceğiz. Geri adım atmayacağız. Alternatifler oluşturacağız."