Bu yıl da onlar için değişen bir şey olmadı

Suriye’de devam eden iç savaştan kaçarak farklı ülkelere giden Suriyeli mültecilerin çilesi 2018 yılında da devam etti. 2019 itibariyle sekizinci yılını geride bırakacak olan savaşta, bu yıl da Suriye’de vatandaşlar akın akın ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Savaşın en büyük mağdurları olan siviller, sadece yaşanan savaşta değil, kaçış yollarında da binlerce kayıp verdi...

30 Aralık 2018 Pazar 07:00
Pazar Haberleri

ALİ DEMİRTAŞ



Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş tüm şiddetiyle devam ediyor. Bu savaşın en büyük mağdurları da hiç şüphesiz siviller. 2018 de mülteciler için çilelerle dolu bir yıl olarak tarihe geçti. Avrupa mülteci politikalarında nasıl bir yol izleyeceğini tartışırken, Akdeniz’de umuda yolculukları sırasında hayatını kaybedenlerin sayısı 2018’in ilk altı ayında 1400’ü aştı. Bu yılın başından itibaren Akdeniz üzerinden Avrupa’ya kaçmak için yola çıkan 1405 mülteci hayatını kaybetti. Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) Cenevre’de yaptığı açıklamada, rakamın şu ana kadar tahmin edilenin yüzde 40 üzerinde olduğu vurgulandı. Bu rakamlara 19 ve 20 Haziran’da meydana gelen faciaların da dâhil olduğu belirtildi. Göçmen örgütleri temsilcilerine göre, İtalya’nın limanlarını özel kurtarma gemilerine kapattığı geçen Haziran, Avrupa’ya kaçışlar sırasında son beş yılda en fazla ölüm vakasının yaşandığı ay oldu. BM verilerine göre Haziran’da 692 sığınmacı daha, güvenli bölgelere kaçış yolculuğunda hayatını kaybetti. 

SURİYELİ MESELESİ VE ‘BİZİM ÇARESİZLİĞİMİZ’ 

11 Mart 2011’de küçük bir protesto gösterisiyle başlayan ve Ortadoğu’daki en büyük felaketlerden birine dönüşen Suriye’deki iç savaşta yaklaşık 400 bin kişi yaşamını yitirdi. İç savaşta 3 milyon kişi yaralanırken, 1 milyon insan da sakat kaldı. Suriye iç savaşı nedeniyle milyonlarca insan mülteci durumuna düştü ve tarihi yapılar onarılamayacak şekilde yok edildi. Çatışmalarda 350 bin kişi öldü, şehirler yıkıldı ve diğer ülkeler de savaşa bulaştı. Muhaliflere yakın İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Mart 2018 itibarıyla 106 bini sivil 353 bin 900 kişinin ölümünü belgeledi. Bu sayılara kaybolan ve öldüğü sanılan 56 bin 900 kişi dâhil değil. Kuruluş 100 bin kişinin ölümünün belgelenmediğini tahmin ediyor. Bu arada, Suriye’deki uluslararası insan hakları hukuku ve insan hakları hukuku ihlallerini kayda geçiren İhlalleri Belgeleme Merkezi adlı kuruluş sivillere yönelik saldırılar da dâhil ihlalleri belgeledi. Şubat 2018 itibariyle 119 bin 200’ü sivil 185 bin 980 çatışma kaynaklı ölümü kayda geçirdi. Savaş, yüzbinlerce sivilin ölümüne yol açmasının yanı sıra, 1,5 milyon kişiyi kalıcı engellerle yaşamaya mahkûm etti. Bunlara uzuvlarını kaybeden 86 bin kişi de dâhil. En az 6,1 milyon Suriyeli ülke içinde evlerinden oldu, 5,6 milyon kişi de ülke dışına kaçtı. Ülke dışına kaçanların yüzde 92’sine ev sahipliği yapan komşu Lübnan, Ürdün ve Türkiye, yakın tarihin bu en büyük göç hareketiyle başa çıkmakta zorlanıyor. Birleşmiş Milletler (BM) 13 milyondan fazla kişinin 2018’te bir tür insani yardıma ihtiyacı olacağını açıklamıştı. Savaşın tarafları, yardım örgütlerinin ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyerek sorunu daha da kötüleştiriyor. Neredeyse 3 milyon kişi kuşatma altında ya da ulaşılması zor yerlerde yaşıyor. 

SURİYELİLER İÇİN ‘SAĞLIKSIZ’ BİR YIL 

İnsan Hakları İçin Doktorlar Örgütü, Aralık 2017 itibariyle 330 sağlık kuruluşuna yapılan 492 saldırıyı belgeledi ve bu saldırılarda 847 sağlık görevlisi öldü. Suriye’nin zengin tarih mirası da büyük ölçüde yok edildi. Ülkede UNESCO Kültür Mirası olarak tanımlanan altı yerin tamamı ağır hasar gördü. Ülke genelinde bazı mahalleler tamamen yok oldu. BM’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı araştırmada muhaliflerin elindeki Doğu Guta’nın bir bölgesinde binaların yüzde 93’ünün yıkıldığı tespit edildi. 

TÜRKİYE’DE 3 MİLYON 618 BİN MÜLTECİ VAR 

Hem coğrafi yakınlık hem de siyasi koşulların uygunluğu nedeniyle mülteciler genellikle Türkiye’yi tercih etti. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, 20 Aralık 2018 tarihi itibarıyla Türkiye’deki biyometrik verilerle kayıt altına alınan Suriyeli mülteci sayısını açıkladı. Açıklamaya göre Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısı bir önceki aya göre 24 bin 392 kişi artarak toplam 3 milyon 618 bin 624 kişi oldu. Bu kişilerin 1 milyon 963 bin 553’ü erkeklerden, 1 milyon 655 bin 71’i ise kadınlardan oluşuyor. Erkeklerin sayısı geçen aya göre 13 bin 371 kişi, kadınların sayısı ise geçen aya göre 11 bin 21 kişi arttı. Güncel verilere göre, Türkiye’de bulunan 0-4 yaş aralığında 585 bin 281, 5-9 yaş aralığında 478 bin 416, 10-18 yaş aralığında 659 bin 776, 19-24 yaş aralığında 546 bin 204, 25-29 yaş aralığında 339 bin 082, 30-34 yaş aralığında 283 bin 799, 35-44 yaş aralığında 349 bin 106, 45-59 yaş aralığında 264 bin 826, 60-90+ yaş aralığında ise 113 bin 134 mülteci bulunuyor. Yaş aralığı tablosuna göre Suriyeli kadınların sayısının Suriyeli erkeklerin sayısından fazla olduğu tek yaş aralığı 60-90+. Genel olarak ise Suriyeli erkeklerin sayısı Suriyeli kadınlardan 308 bin 482 kişi fazla. Erkek-Kadın sayısı arasındaki en büyük fark 95 bin 336 kişi ile 19-24 yaş aralığında. 

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR 

Mültecilerle ilgili hemen her gün sosyal medyada, televizyonlarda ve gazetelerde haberler çıkmakta. Sosyal medyaya yansıyan haberlerin büyük bir bölümü doğruluktan uzak ve ırkçı bir dile sahip. Asılsız haberler kamuoyunu yanıltıyor ve toplumun huzurunu bozuyor. Bu sebeple doğru bilinen yanlışlardan bazılarını sıraladık: 

Suriyeliler hastanede sıra beklemiyor 

Hastane poliklinik hizmetlerinde muayene öncelik sırası Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge ile belirlenmiş durumda. Bu genelgeye göre Suriyelilerin hastanelerde yasal önceliğinin olduğuna dair bir ifade bulunmuyor. 

Suriyeliler su, elektrik ve doğalgaz faturası ödemiyor 

Sosyal medyada sık sık gündeme getirilen iddiada Suriyelilerin elektrik, su ve doğalgaz faturası ödemediği belirtilmektedir. Bu iddiayı desteklemek için de bedelsiz olan bazı faturaların görselleri paylaşılıyor ancak iddia doğru değil. 

Devlet Suriyeli öğrencilere burs veriyor 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yapılan açıklamada, Suriyelilere verilen 1200 liralık bursun finansal kaynağının yüzde 85’i AB tarafından, geriye kalan yüzde 15’lik kısım ise ulusal kaynaklardan karşılanmakta olduğu belirtildi. Yani 1200 liralık bursun 1.020 lirası AB’den 180 lirası ise devletin kendi kaynaklarından karşılanıyor. 

Suriyeliler 5 yıl sonra Türk vatandaşı olacak 

Türkiye’de bulunan Suriyeliler “Geçici Koruma” statüsüne sahip. Geçici koruma kapsamında olan kişiler ister 5 yıl Türkiye’de kalsınlar ister daha fazla Türkiye’de kalsınlar bu yolla Türk Vatandaşı olamazlar. Geçici koruma altında olan Suriyelilerin Türk Vatandaşı olabilmesi için tek yok İstisnai Vatandaşlıktır. İstisnai vatandaşlık Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan kişilere verilmektedir. 

Devletten maaş alıyorlar 

Üzerinde Avrupa Birliği logosu bulunan projelerin finansmanı, Avrupa Birliği Üye ülkeleri tarafından karşılanmaktadır. Belirli şartları sağlayan Suriyeli mültecilere KIZILAYKART aracılığı ile nakit yardımı yapılmaktadır. Banka kartı özelliğine sahip olan KIZILAYKART ile mülteciler pos cihazlarını kullanarak harcama yapabilmektedirler. Suriyeliler Türk hükümetinden maaş almamaktadır. 

Üniversiteye sınavsız giriyor 

Üniversite konusunda Suriyeli öğrenciler için hiçbir ayrımcılık yapılmamaktadır. ABD vatandaşı olan bir öğrenci Türkiye’de hangi haklara sahipse, Suriyeli bir öğrenci de aynı haklara sahiptir. 160’dan fazla ülkeden 105 bin öğrenci ağırlayan Türkiye, yıllardır okumak isteyen tüm dünya öğrencilerine kapılarını açmaktadır. Türkiye’de üniversiteye gitmek isteyen yabancı uyruklu öğrenciler “Türkiye Bursları”, Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı veya yatay geçiş şartlarını sağlamadan üniversiteye giremezler. Bu konuda Suriyeli öğrencileri kapsayan ayrı bir düzenleme yoktur. 

Seçimlerde Suriyeliler de oy kullanacak 

Seçme ve seçilme hakkının kullanılabilmesi için ilk şart Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanların seçimlerde oy kullanma hakkı yoktur.