Çocuk yayıncılığı dünyaya açıldı

“TEDA desteğiyle yabancı dillere çevrilen Türkçe çocuk kitapları, özellikle Türkiye ile coğrafi, tarihi ya da kültürel bir yakınlık bulunan ülkelerde yoğunluk kazandı.” diyen Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, yayıncı ve yazarların TEDA projesi gibi yurt dışına açılımı kolaylaştıracak desteklere ihtiyaç duyduklarını söylüyor.

30 Aralık 2018 Pazar 07:00
Pazar Haberleri

GÜLCAN TEZCAN



Türk dizilerinin tüm dünyada izlenir olması hepimizi gururlandırıyor. Ancak sessiz ve derinden yol alan bir damar daha var: Çocuk yayıncılığı. Uluslararası kitap fuarlarında boy göstermeye başlayan yayıncılarımız, bizim kahramanlarımızı dünya çocuklarının beğenisine sunuyor. Ticari olarak iştah açıcı görünen bu alanda nitelikli ve evrensel eserler verilebilmesi için nasıl bir yol haritası izlenmeli? TEDA kapsamında yapılan çalışmalar çocuk yayıncılığını nereden nereye taşıyabilir? TEDA tecrübesi üzerine yaptığı çalışmayı Çocuk Yayınları ve Dışa Açılım adıyla kitaplaştıran Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’na sorduk. 

Yakın zamana kadar Türkiye’deki çocuk yayıncılığı çok içine kapalıydı ve çeviri kitapların hâkimdi sektörde. Nasıl oldu da böyle bir ivme kazandı?

Yayıncıların ekonomik öncelikler, çocuk ve genç nüfusun geniş bir pazar oluşturması, siyasî, psikolojik etkenler, ahlâki kaygılar gibi nedenlerle çocuk yayıncılığına yöneldiklerini  söylemek mümkün. Ders kitabı üretenlerin bir kısmının, ders kitaplarının ücretsiz verilmesi sonrası altyapılarını bu yöne kanalize etmesi de çocuk kitabı bu artışın bir nedeni. Asıl alanı çocuk yayıncılığı olmayanların maddi sıkıntıları aşmak için bu alana girmesiyle; yayıncıların çocuk kitaplarını gelir kapısı olarak gördüğü de anlaşılıyor. Kitabın çocuk üzerindeki etkisinin yayıncılar ve anne babalarca fark edilmesi de önemli bir etken. Yayıncılık sektöründeki aktörlerin ortak görüşü de nicelik olarak çocuk kitapları sayısının son 10 yılda hızla arttığı yönünde.

Nicelik kadar nitelikte de iyileşme var mı? 

Elbette nitelik açısından da iyileşme görülüyor. Ancak nicelik olarak bu kadar yüksek oranda bir üretim olmasına karşın, nitelik yönünden çocuk kitabı yayınlarının içerik olarak çeşitlendirilmesi, dünyada çocuk yayıncılığında işlenen güncel konuların takip edilmesi; çocuk yayıncılığının her geçen gün değişen çocuk gerçekliği, beklenti, ilgi ve ihtiyaçlarına; çizim, resimleme, içerik trendlerine göre geliştirilmesi gerekiyor. Bu bağlamda çocuk kitaplarına sadece ticari bir faaliyet olarak bakılırsa bu çocuklara yapılacak büyük bir haksızlık. Onların biçimsel ve içeriksel olarak en nitelikli kitaplarla buluşmalarını sağlamak ve dünyadaki diğer çocuklara da ulaşmayı amaç edinen kitaplar üretmek artık ilk hedefimiz olmalı. 

Kitabınızda TEDA Projesi ile yerli çocuk yayıncılığının yurtdışına açılmasını inceliyorsunuz. En dikkatinizi çeken sonuç ne oldu?

Yayıncı ve yazarların yurt dışına açılımı kolaylaştıracak TEDA ve benzeri projelere olan ihtiyacı benim açımdan en dikkat çekici sonuçlardan biri. YATEDAM da bir diğer önemli proje olarak yayıncılara uluslararası boyutta destek veren  önemli bir rehberlik projesi ve sürekli hale getirilebilir. 

Ortak tarih ve değerlerimizden ötürü iletişim halinde olduğumuz pek çok millet ve ülkeye telif satışlarının çok yeni olması geç kalmışlık duygusu yaratsa da Türkçe çocuk kitaplarına olan ilginin açıkça gözleniyor olması önemli bir sonuç. Kısacası; uluslararası tanıtım ve iletişim anlamında kolaylaştırıcı bir adım atıldığında yurt dışında pek çok ülkeye ulaşmanın mümkün olması ve Türkiye’ye duyulan sempati iyi değerlendirilmesi gereken bir imkan. En önemlisi de geleneğimizde yer alan masal ve hikâyelerin bugünün çocuğuna hitap edecek özgün bir dille yazılarak yeniden çocuklarla buluşturulmasına duyulan ihtiyaç. 

Türkçe çocuk yayınları en çok hangi ülkelerde karşılık buluyor? 

TEDA desteği kapsamında, yabancı dillere çevrilen Türkçe çocuk kitapları, özellikle Türkiye ile coğrafi, tarihi ya da kültürel bir yakınlık bulunan ülkelerde yoğunluk kazandı. Almanya, İran, Arap ülkeleri, Bulgaristan, Azerbaycan, Makedonya ve Macaristan Türkçe çocuk kitaplarının en çok telif satışlarının yapıldığı ülkeler. Kültürler arasında benzerlik olduğundan Arap yayıncılar Türkiye’de kitap yayınlamaya ilişkin olumlu bir yaklaşıma sahip. Resimlemelerle, giyim kuşam noktasında belli kültürel normlara dikkat edilerek çalışılması da Arap ülkelerinde ilgi görmeyi sağlayan diğer bir faktör. Arap yayıncılar genel olarak Türkçe çocuk kitaplarında dini ve ahlaki değerleri konu edinen, teknoloji ve kullanımını anlatan kitapları önemsiyor. 

Alıcılar hangi kriterleri gözetiyor? 

Yabancı yayıncıların Türkçe çocuk kitaplarındaki tercih kriterleri ve öncelikleri yayınevleri ve ülkeler açısından farklılık gösteriyor. Butik çalışan küçük yayınevleri açısından kitabın özgünlüğü ilk kriter olabiliyorken, çok satan kitapları tercih eden yayınevleri de var. Genel olarak her ülkenin çocuk okuruna hitap edebilecek evrensel konular yayıncılara cazip geliyor. Yabancı yayıncılar telifini satın almak için kendi yazarlarında bulunmayan ve uzmanlık gerektiren içeriğe ulaşmayı da önemsiyor. İnsanların yaşam biçimi ve değerlerine yer verilen, çocukların kişiliklerini geliştiren hikâyeler de tercih sebebi.

Bizim kahramanlarımızdan hangileri evrensel ölçekte ilgi görüyor?

TEDA projesi kapsamında çevirisi yapılan kitaplarda kullanılan ana karakterlerin akıllı, meraklı ve duyarlı, esprili, yaramaz, hayalperest yardımsever gibi özellikleriyle ön plana çıktığını görüyoruz. Araştırmamızda Nasrettin Hoca, Keloğlan gibi kültürel karakterlerimizin yer aldığı masalların yanı sıra değerler üzerine yazılmış öykülerin de yabancılar tarafından önemli oranda tercih edildiğini ortaya koyduk. 2018 yılının en çok izlenen filmlerinden biri TRT Çocuk kanalında yayınlanan Rafadan Tayfa’nın sinema versiyonu olmuş. Artık Rafadan Tayfa’daki gibi karakterlere çocuk kitaplarında da yer vererek hatta farklı medyalarda aynı hikaye ve karakteri yaygınlaştırarak evrensel boyuta taşımak gerekiyor. 

Günümüzde dünya üzerinde yaşanan sorunların çocuklara anlatımı ve konu edilmesi de çocuk kitapları seçiminde yayıncıların tercihlerini etkiliyor. Çocuklara yönelik savaş, mülteciler ve ölüm ve kayıp konularını işleyen kitaplarda bir artış gözlemleniyor ve bunun da dünyada yaşanan gerçek olayları çocuklara uygun bir dil ile anlatma çabası ve sorumluluğundan kaynaklandığı söylenebilir. 

Çocuk yayıncılığının gelişmesinde uluslararası fuarlar nasıl bir rol oynuyor? 

Çocuk edebiyatında kültürel çeşitliliği sağlamak için dünyanın dört bir yanındaki çocuk kitapları yayıncılarını bir araya getiren uluslararası kitap fuarları önemli bir imkân. Frankfurt, Sharjah, Abu Dhabi ve Bolonya Kitap Fuarları, yayıncılara kitaplarını uluslararası pazarlarda sunmak için fırsat veriyor. Özellikle Bolonya Kitap Fuarı sadece çocuk kitaplarına odaklanıyor. Bu anlamda kritik öneme sahip olan uluslararası fuarlara Türkiye’deki çocuk kitapları yayıncılarının daha sık ve daha hazırlıklı katılım sağlaması önemli. Araştırma kapsamında görüşülen yayıncıların verdiği cevaplar değerlendirildiğinde yüz yüze kurulan iletişim ile yayıncıların aralarında güven tesis edildiği ve yayın politikası, hitap ettiği hedef kitle, yayınevinin vizyonu gibi noktalar da açıklık kazandığından telif alış verişinin kolaylaştığı anlaşılıyor.