Bahar Erdoğan
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaşananları yetişkinler biliyor. Ancak ya çocuklar? Onlar ise tüm olan bitenden habersiz… Onlara bu hain girişimi anlatma görevini üstlenen Koza tiyatrosu ‘Artık Nöbet Sırası Bizde’ oyunu ile yapıyor. Okul okul mahalle mahalle gezip çocuklara bu oyunu oynayan Koza Tiyatrosu kurucularından Kadir Gültekin ile bir araya gelerek oyunu ve amacını konuştuk.
‘Artık Nöbet Sırası Bizde’ oyunu fikri asıl ortaya çıktı?
Bizler vatanını ve milletini seven sanatçılarız. Yaşanan bu hain darbe girişimi tüm vatandaşlarımızı olduğu gibi bizi de çok derinden üzdü. Yıllardır yetişkinler ve çocuklar için oyunlar yazıp, yönetip sahneye koyduk. Bu bağlamda yetişkinler 15 Temmuz’un ne demek olduğunu biliyoruz ama çocuklar bilmiyor. Sonra bu hain darbe girişimini çocuklarımıza onların gözünden ve dilinden nasıl anlatabiliriz diye düşünmeye başladık. Ve en iyi bildiğimiz şey olan tiyatro ile anlatmaya karar verdik. O noktada da ‘Artık Nöbet Sırası Bizde’ oyunu ortaya çıktı. Ne mutlu ki bize küçük yaşta çocuklarımıza vatan, millet sevgisini aşılayabiliyoruz.
Bu oyunu sahnelemenizdeki en büyük amaç neydi?
1992 yılından beri çocuk oyunu yazıp yöneten biri olarak oyunlarımızdaki amacımız sadece çocukları güldürmek ve eğlendirmek değil. Onları eğitmek de bir diğer amacımız. Çocuk oyunlarının birer görsel eğitim olduğuna inan biz tiyatrocular geleceğimizin teminatı olan çocuklara vatan, millet ve toprak sevgisi bilincini kazandırıp geçmişte topraklarımızın zor şartlarda kazanıldığını anlatmak ve vurgulamak amacıyla bu oyunu sahneye taşıdık.
Oyununu biraz anlatabilir misiniz?
Oyunumuz bir evin salonunda geçmekte ve normal her ailenin yaşadığı bir günü anlatmakta. Hatta o gün evin erkek çocuğuna aile doğum günü sürprizi yapma telaşı içinde. Mutlu bir şekilde pasta kesilir. Tv’den alınan haberle baba ve komşu sokağa fırlar, işte o andan sonra korku, endişe ve hüzünlü saatler başlar.
Çocuklar bu oyunu izlerken en çok hangi sahnede tepki veriyor?
Bu oyunu izlerken defalarca çocukların ağlamasıyla benim de göz yaşlarımın sel olduğu sahneler oldu. Mesela babanın eşiyle ve çocuklarıyla evden çıkarken vedalaşma sahnesi gibi. Tv’den süreç takip edilirken gözyaşları içindeki bekleyişler ve annenin geçmişte ki topraklarımızın nasıl kazanıldığını anlattığı anlar da çocuklar hep duygulu tepkiler veriyor. Sonra darbeyi kazanma gururuyla babanın eve dönüşü, Türk bayrağıyla oyuncuların, seyircilerin arasına karışması oyunun en can alıcı sahneleri. Ayrıca bir anımı da anlatmam gerekirse; her oyundan sonra küçük izleyicilerimizden oyunla ilgili ne anladıklarını, görüş ve düşüncelerini soruyoruz. Yine bir oyun sonunda küçük izleyicilerimizden birini sahneye aldım ve bu soruyu sorduktan sonra, cevaben hıçkırıklar içerisinde: “Bu vatanın tek bir karış toprağını bile kimselere vermeyeceğiz. Hainlerin karşısında dimdik duracağız’’ derken herkesin gözyaşı sel oldu. Koza Tiyatrosu ve oyunun yazarı olarak, tüm Türkiye’de ki ilk öğretim okulların da bu oyunun izlenmesini ve çocuklarımıza vatan sevgisinin aşılanmasını can-ı gönülden istiyorum.